"küpeler" - Translation from Turkish to Arabic

    • الأقراط
        
    • أقراط
        
    • اقراط
        
    • القرط
        
    • القرطين
        
    • الاقراط
        
    • أقراطاً
        
    • قرطين
        
    • الحلقان
        
    • حلقا
        
    Bunlar kolej öğrencileri, kendilerine harcadıkları şeylerin çoğu küpeler ve makyaj malzemeleriydi. Bir kadın, yeğeni için oyuncak aldığını söyledi. TED كانت أشياء مثل الأقراط و الماكياج قالت امرأة أنها اشترت حيوانا محشوا لبنت أختها
    Ve sevdim bu küpeler, l onları ödünç ve onları geri vermedim. Open Subtitles و تلك الأقراط التي تحبينها لقد اقترضتهم و لم أعدهم
    küpeler çok fazla. Open Subtitles هذا ليس مضحكاً إنها بحاجة إلى مساعدتي بالفعل الأقراط غير مناسبة
    Büyük bilezikler, büyük küpeler takıların büyük olması genel olarak çok popüler bu ara. Open Subtitles أساور كبيرة جداً أقراط كبيرة جداً الأكسسوارات الكبيرة جدا . عموماً، شعبيه جداً الآن
    Törpü, kalem toplu iğne, çengelli iğne, kolye kibrit, çakmak, kemer, kemer tokası küpeler, saç tokaları, gözlük, ayakkabı bağcıkları ataç, saat, çakı yiyecek, içecek, anahtarlar, cep telefonu. Open Subtitles على سبيل المثال: مقص الأظافر قلم رصاص, قلم حبر, وغيرها وغيرها أعواد كبريت, ولاعة, خاتم, أقراط
    Kadınlar için elmas küpeler,erkekler için cüzdanlar, çikolatalar, en güzel parfümler. Open Subtitles اقراط ماسية للسيدات محافظ للرجال شوكولاته, و أفضل العطور
    Bir santimden biraz büyük küpeler... topaz ve lapisli gerçek diamante ile bezenmiş... ve nefis yapay altınla bitirilmiş. Open Subtitles القرط لا يتعدى قياسه واحد سنتيمتر مرصع بالأحجار الكريمة ومغطى بماء الذهب
    küpeler pek bana göre değil, K.C. Open Subtitles الأقراط ليست في الحقيقة ما أنا عليه يا تشابي الأصغر
    Bu küpeler nasıl duruyor? Open Subtitles إنه عقد حياة جديد و الآن ما رأيك في هذه الأقراط ؟
    O küpeler yüzünü gerçekten küçük gösteriyor. Open Subtitles تلك الأقراط تجعل من وجهك يبدو صغيرا حقا حسنا..
    Bir tahminde de ben bulunayım, sanırım o altın küpeler... Open Subtitles و سأذهب مع الحدس هنا وأقول هذه الأقراط المدورة
    küpeler aynı. Kelle kiminmiş bulduk. Open Subtitles هذه هي الأقراط عينها، لقد وجدنا صاحبة رأسنا
    Sana geçen yıl doğum gününde verdiğim o elmas küpeler... Open Subtitles الأقراط المرصعة بالماس تلك التي أحضرتها في عيد ميلادك العام الماضي
    Neden bütün kadınlar büyük küpeler takıyor zannediyorsun? Open Subtitles لمَ تظن أن السيدات الكبار يرتدين أقراط كبيرة؟
    Yüzlerinde küpeler olan daha çok delikanlı. Open Subtitles المزيد من الشبان يجب عليهم ارتداء أقراط في و جوههم
    Yeni küpeler takıyordu, üzerinde göz alıcı bir elbise vardı, kolsuzdu. Open Subtitles لقد كانت ترتدي أقراط جديدة، فستان جميل، بدون اكمام
    FBI ajanı, böyle sallanan, ...seksi küpeler takmaz. Open Subtitles لايوجد عميلة فيدرالية ترتدي أقراط جميلة مثيرة ومتدلية مثل هذه
    Bu arada, yaptığın makarna küpeler hayret verici şekilde takılabilir şeyler. Open Subtitles بالمناسبة، اقراط المعكرونة التي عملتها، من المدهش انه يُمكن ارتداؤها
    Vietnam, 11 Eylül, o hokey diski büyüklüğündeki küpeler. Open Subtitles فيتنام، 11 سبتمبر، ذلك القرط الذى يشبه قرص الهوكى
    Ve içine, çok güzel bir açıklama yazmıştı, o zaman buna pek önem vermemiştim çünkü küpeler yüzünden çok sinirlenmiştim, ve sonra çok üzücü bir hale dönüştü çünkü o bana verdiği son hediyeydi. Open Subtitles وكتب في داخلها ملحوظة جميلة لم أكن أهتم بها حينها وعندما رأى حزني على القرطين الشي الذي كان محزناً لأنها كانت آخر هدية أهداها لي
    O Cartier küpeler nasıl alındı? Open Subtitles من ماذا دفع ثمن الكارتييه الاقراط الماسية؟
    Millet, bunlar bildiğiniz sıradan küpeler değil. Open Subtitles أيها السادة، هذه ليست أقراطاً من الزبرجد العادى
    Sen ona vücudunu vermedikçe, o sana böyle küpeler almaz. Open Subtitles لا أحد يهديك قرطين كهذين آن لم تعطيه شيئاً في المقابل
    Çünkü küpeler konusunda küçük bir eğitim aldım. Open Subtitles أتعلمين .. مؤخراً .. تعلمت شيئاً عن الحلقان
    jimnastik hocası Igor'la yatmak ve harika küpeler takmak. Open Subtitles رغبتها في الشهرة انا اقامت علاقة مع مدرب اللياقة وهي تضع حلقا في اذنيها قاسيا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more