Kütüphaneci Conan Bu gece, sadece U62'de. | Open Subtitles | كونان أمين المكتبة. الليلة، فقط على القناة 62. |
Kütüphaneci. Alarm çaldığında burada bir tek o varmış. | Open Subtitles | أمين المكتبة,الشخص الأخر الوحيد الذي كان هنا عندما دق الإنذار |
Bu aşırı derecede ahlaklılık içinizden birinin Kütüphaneci olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | هذه النبرة الأخلاقية المتملّقة تنُمّ عن كون أحدكم أمين مكتبة. |
Kütüphaneci olduğunu düşüneceksin. Tek kişilik çorba hazırladığını göreceksin. | Open Subtitles | و ربما تكونى أمينة مكتبة و تسخنى الحساء أكثر من مرة |
Henüz kış bitmemişti ve hava erken kararmıştı, ve Kütüphaneci dedi ki: "Kapatmak üzereydim. Sizi burada görmek çok güzel. | TED | كنا بفصل الشتاء، لأن الظلام حل مبكرًا، وقالت أمينة المكتبة: "أنا على وشك إغلاق المكتبة، شكرًا على قدومكم إلى هنا". |
Bir de burada şaşırtıcı miktarda Kütüphaneci ıvır zıvırı var. | Open Subtitles | وإن هذه الجدران عامرة بكمّ مهول من المتقطفات حيال أمناء المكتبة. |
Sana bir Kütüphaneci olabileceğini düşündüren nedir? | Open Subtitles | ما الذي يجعلك تعتقد أنك أمين المكتبة المطلوب؟ |
Kimse bir Kütüphaneci hakkında böyle konuşamaz... Kütüphaneci bile... | Open Subtitles | لا أحد يتحدث عن أمين المكتبة هكذا ولا حتى أمين المكتبة |
- Mossad. Görünüşe göre bu bombayı senin Kütüphaneci yapmamış. | Open Subtitles | نعم، واضحٌ أنّ أمين المكتبة لم يصنع هذه القنبلة. |
Çünkü bunlar Pazar sabahları kütüphaneyi açmak için Kütüphaneci asistanlarının sahip olması gereken şeyler. | Open Subtitles | لأنهما ضروريان لمساعدة أمين المكتبة لفتح المكتبة في صباح يوم السبت |
Bir de eski Kütüphaneci'den şu gizemli not var. | Open Subtitles | وأيضًا يبقى أمر الملحوظة المبهمة التي خلَّفها أمين المكتبة الراحل. |
Eminim Kütüphane'yi insan şeklinde gören tarihteki tek Kütüphaneci benim. | Open Subtitles | أعتقدني أمين المكتبة الوحيد الذي تسنّت له فرصة مخاطبة المكتبة شخصيًّا. |
Mimar ya da Kütüphaneci olmakla kıyaslanırsa kolay aslında. | TED | أمر بسيط، في الواقع، مقارنة بالهندسة المعمارية وكون المرء أمين مكتبة |
William, ne muhteşem bir Kütüphaneci olurdun! | Open Subtitles | وليام ، كان يمكن أن تكون أمين مكتبة رائعاً |
Kütüphaneci. Çok seksi. Küçük kızıl saçlı bir kız. | Open Subtitles | أمينة مكتبة . إنها ساخنة للغاية ذات شعر أحمر |
Neden bir fotokopi makinesi satıcısı bir Kütüphaneci ve bir gazeteci toplu halde intihar etmeye karar vermiş olsun? | Open Subtitles | لم يقوم بائع آلات طباعه و أمينة مكتبة و صحفي اسكوتلندي بالتجمع سويةً و يقرروا أن يطلقوا النار على أنفسهم ؟ |
Şimdi bir de oradaki seksi Kütüphaneci bana tavır yapıyor. | Open Subtitles | والآن أتعرّض للانتقاد من أمينة المكتبة المثيرة |
Şuna bir bak. Kütüphaneci Glaufelte'nin zulasını buldum. | Open Subtitles | تفقدي هذا ، وَجدتُ أمينة المكتبة تخفي بعض الشراب |
Orijinal resim yok edilince bunun bir Kütüphaneci hamlesi olduğunu tahmin etmiştim ama o resmi nostalji olsun diye saklıyordum. | Open Subtitles | لعلمكم، حين دُمرّت اللوحة الأصلية، شعرت أنها فِعلة من شيم أمناء المكتبة لكني بدّدتُ شعوري بالحنين للماضي. |
Bu seksi Kütüphaneci havasını severim. | Open Subtitles | كما ترين، أنا أحب هذا الأمر المكتبي المثير |
- Bu evde önemsediğin tek şey oydu! - Bir Kütüphaneci eve geliyor. | Open Subtitles | إنهم الشيء الوحيد الذي اهتم به في هذا المنزل- أمينة المكتبه قادمه - |
Gelecek aydan başlayarak Kütüphaneci pazartesiden cumaya saat 1 ile 5 arası kütüphanede olacaktır. | Open Subtitles | أمين المَكتبة سيكونُ موجوداً في المكتبة من الساعة 1 حتى 5 مساءً من يوم الاثنين حتى الجمُعة فقط |
Biliyor musun annem oturma odasını ikiye böldü ki böylece geçen hafta taşınan gezici Kütüphaneci Bayan Bond'a yer açtı. | Open Subtitles | هل علمت أن أمي فصلت غرفة المعيشة إلى نصفين ؟ لكي تصنع غرفة للآنسة بوند المكتبية المتنقلة التى أنتقلت في الأسبوع الأخير |
Daha önce hiç gezici Kütüphaneci birisini uçurmamıştım. | Open Subtitles | أنا لم أرفع في الهواء مكتبية متنقلة من قبل مطلقا |
Bir nevi afili Kütüphaneci. | Open Subtitles | ولكن هذه طريقة أخري لأقول انني امينة مكتبة |
Kimi Kütüphaneci... yapacağımız konusunda çok dikkatliyizdir. | Open Subtitles | نحن دقيقون جدا عن الذين سمحنا لهم أن يكونوا أمناء مكتبة |
Ve şimdi de Kütüphaneci'ler, benim Kütüphaneci'lerim bu ormanda bir yerdeler, bense zifiri karanlıktayım. | Open Subtitles | و الآن أمناء المكتبة، أمنائي في مكان ما من هته الغابة و أنا في الظلمة تماما |
Hatta, bilmiyorum ne kadar doğru ama, şimdiki Kütüphaneci kütüphanesini kaybetmiş diyorlar. | Open Subtitles | حقيقةً، لو أن الشائِعات صَحيحة، فإن "أمين المَكتَبة" الحالي قَد فَقد المَكتبة نفسها. |