Topu havada tutarak olası düşme ve hızlanmalara sebep olan kütleçekimsel enerjiyi sağlıyorsunuz. | Open Subtitles | برفعك للكرة أنت تقوم بإعطائها طاقة جاذبية وهو فرق الجهد لأن تسقط وتتسارع |
Ne olduğunu, Evren'in kütleçekimsel durumu üzerindeki etkilerinden hissedebiliyoruz. | Open Subtitles | يمكننا أن نشعر بها من خلال تأثيرها على جاذبية الكون |
Burada, Güneş Sistemi'nin bu uzak kıyısında buradan geçmekte olan bir yıldızın uyguladığı küçük bir çekiş bile bu kuyrukluyıldızlardan bazılarını Güneş'e olan kütleçekimsel bağlarından kurtarabilir. | Open Subtitles | هنا, على الحافة البعيدة للنظام الشمسي حتى قليل من قوة جاذبية نجم يمر بإمكانها ان تحرر بعضاً من هذه المذنبات |
Ancak Apophis, Dünya'nın tam olarak 30.405 km yakınına gelirse uzayda 800 m'lik dar bir bölge olan kütleçekimsel bir kilit noktadan geçebilir. | Open Subtitles | ولكن إذا مر أبوفيس على مسافة 19 ألف ميل تقريبا من الأرض من المحتمل أن يمر عبر ثقب جاذبية رئيسي وهو منطقه ضيقه في الفضاء تصل إلى نصف ميل عرضا |
Yani burada gördüğümüz şey kütleçekimsel mercekleme. | Open Subtitles | ما نراه الآن أمامنا هو عدسة جاذبية |
Burada, Güneş Sistemi'nin bu uzak kıyısında buradan geçmekte olan bir yıldızın uyguladığı küçük bir çekiş bile bu kuyrukluyıldızlardan bazılarını Güneş'e olan kütleçekimsel bağlarından kurtarabilir. | Open Subtitles | هنا, في الحافة البعيدة لنظامنا الشمسي حتى ابسط سحب من جاذبية نجم عابر قادر على أن يحرر بعض من هذه المذنبات من عبوديتها الجذبوية للشمس. |