| Bütün kışı burada geçireceğimi söylemekten mutluluk duyuyorum. Albay Forster'ın alayına atandım. | Open Subtitles | طوال الشتاء,يسعدنى ذلك ,فقد حصلت على رتبة ضابط فى فرقة الكولونيل فورستر |
| Bilmeniz gereken tek şey, Hintliler kışı atlatmaları için Seyyahlara yardım etmişlerdi. | Open Subtitles | كل ما يجب عليك تذكره أن الهنود ساعدوا المهاجرين لينجو من الشتاء |
| Eskiden babamla burada oturup kuşların kışı geçirmek için güneye göç edişlerini izlerdik. | Open Subtitles | والدي و أنا أعتدنا الجلوس و مشاهدة الطيور تطير إلى الجنوب في الشتاء |
| Sen yönlendirmediğin sürece, kül bulutu dünya çapında nükleer kışı getirir. | Open Subtitles | لكن غيمة الرماد ستجلب على العالم شتاء نووي مالم انت تحرفها |
| yaban arılarına eu-sosyal diyoruz: onlar gerçekte sosyal değiller, çünkü yalnızca kraliçe kışı geçiriyor. | TED | والنحلة هي ما نسميه ايوسوسيال: انها ليست اجتماعية حقا ، لأن الملكة تكون على مدى فصل الشتاء فقط. |
| Ve yine 2008'in sonlarında çekilen bu fotoğrafta yine aynı bölgenin yarısı bu kez karanlığa gömülmüş durumda çünkü güney yarımküre Ağustos'un başlarında ve sonunda kışı karşılıyacak. | TED | ورأينها مؤخرا في أواخر 2008 ها هي تلك المنطقة نصفها في الظلام لأن النصف الجنوبي يشهد بداية شهر أغسطس وتدريجيا الشتاء |
| kışı çıkarmak için o erzaka bel bağlayan 100 kişi var. | Open Subtitles | هناك 100 نفس تعتمد على ذلك الطعام خلال الشتاء |
| Bu erzak olmadan kışı çıkarmaları mümkün olmayan 100 kişi. | Open Subtitles | 100نفس ما كان لها ان تحيا خلال الشتاء بدون هذا الطعام |
| 10 yıl önce babamla birlikte Lyon'da geçirdiğimiz kışı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تذكرين ذلك الشتاء قبل عشر سنوات عندما جلسنا مع ابي في ليونز |
| Allah vere de, şu kız kışı çıkarsa bari. | Open Subtitles | سأكون محظوظاً لو عاشت هذه الإمرأة حتى إنقضاء الشتاء. |
| Oh, Acapulco'yu severim, bu kışı orada geçireceğim. | Open Subtitles | اوه , انا احب اكابولكو سأقضى هذا الشتاء هناك |
| Yakın gitsin yaşlı cadıyı. Yakın, kışı ve soğuğu. | Open Subtitles | . إحترقى أيتها الساحرة العجوز جداً . أحرقى الشتاء والبرودة |
| Hayatta kalıp ödemekle ucuz kurtulur, kışı refah içinde geçirirsiniz. | Open Subtitles | سَيَبْقى حيّ ويَدْفعُ... سَيَلْعبُه بالرخيص ويَكُونُ على الرفاهيةِ، الشتاء باكملة. |
| Jean-Claude bütün kışı burada geçirmeyi planlıyordu. | Open Subtitles | جين كلود كَان يخطط لقضاء الشتاء الكامل هنا. |
| Fakat kışın çok soğuk olur. Bir keresinde kışı denemiştim. | Open Subtitles | ولكنها باردة جدا فى الشتاء لقد جربت الشتاء مرة |
| kışı da Kentucky'de geçiririz artık. Uncas için Delaware aksanında konuşan bir kadın buluruz. | Open Subtitles | الشتاء في كانتاكي للعثور على سيدة ديلاوارة تمثل أوكانس |
| Kızıl Otlar Ayında... anneleri İsabel Ludlow, kışı başka yerde geçirmek için gitti. | Open Subtitles | لقد كان القمر على الأعشاب الحمراء ايزابيل ليدلو أمة . أرادت أن تبعد عنهم مدة الشتاء |
| Üstatlar haklı çıkarsa, bin yılın en soğuk kışı olacak. | Open Subtitles | إن كان المِايسترات مُحقّين، سيكون أبرد شتاء منذ آلاف السّنين |
| Onlara kışı geçirecek kadar yiyecek olduğunu söyleyince ederler. | Open Subtitles | حينما أخبرهم أننا أحضرنا إليهم طعام كافٍ للشتاء |
| Acımasız kış ufukta ve kışı geçirmek için yeterince yağ depolamayan ayılar açlıktan ölebilir. | Open Subtitles | فصل شتاء قاسٍ يلوح بالأفق، والدببة التي لم تُخزن دهوناً كافية للصمود شتاءً قد تموت جوعاً |
| Ancak, 1982 sonbahar ve kışı, yeniden başladı. | Open Subtitles | على أي حال, خلال ,خريف وشتاء عام 1982 .بدأت هذه مجددًا |
| Tamam, "Şimdi bizim hoşnutsuzlugumuzun kışı." | Open Subtitles | " حسناً، " الآن هو شِتاء اسْتِياءنا |
| Her ilkbaharda, büyük kum kuşları Arjantin'de kışı geçirdikleri bölgeden, Kanada'daki yuvalarına dönmek için 15.000 kilometre boyunca uçar. | Open Subtitles | كلّ ربيع، الدُرَيْجات الحمراء تطير 10.000 ميل من مناطقهم الشتوية بـ"الأرجنتين" لمكان العشعشة في "كندا". |
| Daha da iyisi, 27'si Cumartesi günü kışı Kurtar Günü'nde şahsen görün. | Open Subtitles | والافضل حتى الان انهم قاموا بتنظيم يوم وسموه يوم وينتر |
| İşte benim geçen sonbahar ve kışı gece ve gündüz 103üncü Cadde metro durağındaki bir bankta geçiren kadınla olan ilişkim, ta ki bir gün ortadan kaybolana kadar. | TED | هنا كانت علاقاتي مع المرأة التي عاشت أواخر الخريف والشتاء ليلا ونهارا على مقعد في محطة نفق الشارع 103 حتى اختفت في احدى الايام |
| Büyük bir şeyler çalmak zorundayız ...öbür türlü burada bir kışı daha çıkaramayız. | Open Subtitles | علينا محاولة سرقة شيء كبير وإلا لن ننجو لشتاء آخر هنا |