| Ama sorun değil. Çünkü üniformalısın. kılık değiştirmek, kuralları da değiştirir. | Open Subtitles | حسنا, لأنك في الزي الرسمي أترى, التنكر يغير كل تلك القواعد |
| kılık değiştirdiğini ve işi bittikten sonra onlarla ilgilenmediğini biliyoruz. | Open Subtitles | نعرف انه يحب استعمال التنكر وهو لا يهتم بشأن تركهم |
| Peki ya yeni takım, eski takım gibi görünmek için kılık değiştirirse? | Open Subtitles | إنه ضد القوانين. ماذا عن تنكر الفريق الجديد بشكل الفريق القديم ؟ |
| hepsine değecek. herkez kılık değiştirmiş olacak bu eski balo salonunda... | Open Subtitles | سيستحق الأمر العناء الكل متنكر بقاعة الحفل هذه سيكون أمراً رائعاً |
| Dünyada onca kılık varken kadın kılığına giriyorlar. | Open Subtitles | من كل أنواع التمويه في العالم اختاروا أن يرتدوا كالنساء؟ |
| kılık değiştirmen beni aldatamaz Yeşil Koruyucu. | Open Subtitles | تمويه الخاص بك لا يمكن أن تخدع لي، الأخضر الحرس. الأخضر الحرس؟ |
| Beni pohpohlamanız, mektup, kılık değiştirme ve her şeyden önemlisi beni kocanıza göndererek, cinayet işlemek için motivasyonunuz olmadığına beni tanık yapmaya çalışmanız. | Open Subtitles | وبالتأكيد ولتقومي بخداعي الرسالة، التنكّر |
| kılık değiştirme o kadar inandırıcıdır ki erkek arılar orkideye konar ve onunla seks yapmaya çalışır, giderken polenleri de götürürler. | TED | هذا التنكر مقنع جدًا للنحل الذكر الذي يحط على الأوركيد ويحاول ممارسة الجنس معها، يلتقطون حبوب اللقاح أثناء ذهابهم. |
| Hiç kimse bu süresiz kılık değişikliğine devam edemez. | Open Subtitles | لا يمكن لإنسان أن يتحمل هذا التنكر فى شخصيته |
| Aptalca kılık değiştirerek beni atlatacağını mı sandın? | Open Subtitles | هل تظن أن هذا التنكر من الممكن أن يخدعنى؟ |
| Bu kadar uzakta bu kılık işe yaradı... ama biz kaplumbağayız savaşçı değiliz ki. | Open Subtitles | حتى الآن هذا التنكر فعال ولكن تذكروا نحن سلاحف ولسنا حراساً شرفيين |
| kılık değiştirerek insanları korkutmanın etkinliği konusunda tek şüphe duyan Shoukichi değildi. | Open Subtitles | شوكيجي لم يكن الوحيد المثير لشك من خلال اخافة الناس عن طريق التنكر |
| Kusursuz bir kılık değiştirme idi, fakat her kılık değiştirmede daima eksik bir taraf vardır. | Open Subtitles | فعلا, كان تنكر متقن, ولكن كان هناك شيئا خطاً |
| Bu yüzden, bu adamlar kılık değiştirir. | Open Subtitles | لهذا السبب هؤلاء الأشخاص القمّة يستخدموا تنكر |
| Sahte sakal ya da komik bir şapkayla kılık değiştirmiş miydi? | Open Subtitles | حسنا هل كان متنكر ؟ مثل لحية مزيفة ام قبعة مضحكة؟ |
| kılık değiştirme sanatı, herkesin gözü önünde saklanmayı bilmektir. | Open Subtitles | فن التمويه هو معرفة كيفية الاختباء في مشهد عادي |
| Ama bu ceket ve broş senin gibi benim için de kılık değiştirme sayılır. | Open Subtitles | ولكن هذا المعطف والدبوس تمويه كبير لي كما هو لك |
| Biliyorum, o yüzden kılık değiştirdim. | Open Subtitles | هم يمكن أن يكونوا مراقبة المكان. نعم، أعرف. لهذا عندي التنكّر على. |
| Onu aslında ajanlık yaptığın günlerde kullanabilirdin. Tanıdığım en iyi kılık değiştirme ajanlarından birisi. | Open Subtitles | أتعلم أنك كنت تستطيع ألأستفاده منها في التجسس ممكن أنها الأفضل في التخفي والتجسس |
| Hedef, insan derisini elbise olarak kullanarak kılık değiştiren Rexicoricophalvitorius gezegeninde, sabıkalı bir mezhep olan Slithenn soyunun yaşayan son üyesi. | Open Subtitles | فالهدف هي آخر فردٍ باقٍ منأسرةالسليزين.. وهم طائفةٌ من المجرمين من كوكب راكسيكوريكوفالاباتورياس وهي تتنكر على هيئة إنسان فيبزةٍمن الجلد. |
| Yüksek öğretimin sadece erkekler için olduğunu öğrendiğinde annesine kılık değiştirerek gitmek için yalvardı. | TED | عندما علمت لاحقاً أن التعليم الأعلى فتح فقط للرجال، توسلت إلى أمها لتلتحق به متنكرة. |
| Shakespeare'in anlatmak istediği şey, kılık değiştirdiğimizde kendimizi özgür hissetmemizdir. | Open Subtitles | نقطة شكسبير هي عندما نكون متنكرين, نبدوا أكثر حرية |
| Fakat hiçbir kılık değiştirme tamamıyla etkili değil ve dil balıkları ısrarcı bir tehdittir, daima yenilebilir bir dokunaç için gözetleme yapar. | Open Subtitles | لكن لا يوجد تنكّر كامل والسمك المفلطح تهديدٌ دائم يترقّب اللوامس الشهية دائمًا |
| Zaman içinde, kılık değiştiricilerin birçok çeşidi oldu, bilmeyenlerin fark edemeyeceği soyut yöntemler kullandılar. | Open Subtitles | بمرور الزمان، كان ثمة تنويع من المتحولين الذين ارتادوا الفطنة للتواري عن العيون الغِرَّة. |
| Eğer saraya gireceksek kılık değiştirmeliyiz. | Open Subtitles | يجب علينا أن نتنكر إذا أردنا دخول القصر |
| Kadının, biraz bıyık bırakmış ve kılık değiştirmiş bir erkek olduğundan eminim. | Open Subtitles | أنا واثق من أنه كان ذاك الشخص ذو الشارب متنكراً |
| Bazen de kötüleri yakalamak için kılık değiştiriyorsunuz. | Open Subtitles | أحياناً أعمل متخفياً للقبض على الأسوأ بينهم |