"kırılmamış" - Translation from Turkish to Arabic

    • مكسور
        
    • مكسورة
        
    • يكسر
        
    • تنكسر
        
    • مكسورا
        
    • مكسوراً
        
    Şu ensende taşıdığın koca alet yüzünden belinin kırılmamış olması mucize. Open Subtitles من الغريب أن ظهرك غير مكسور وفقاً لحجم السفينة التي تحملها معاك
    Ama bilin ki, benim de yaralanmamış bir yerim, kırılmamış kemiğim kalmadı. Open Subtitles لكنك تعلم أنه لا يوجد جزء من جسدي دون أثر لندوب أو لضلع مكسور
    Cam falan kırılmamış, alarm hâlâ aktifmiş onlara polisi aramamalarını söyledim. Open Subtitles حيث لا نوافذ مكسورة وأجهزة الإنذار ما زالت تعمل لذا قلت لهم ألاّ يتصلوا بالشرطة
    - Sanmıyorum. Kemikleri kırılmamış. Open Subtitles . الجُثة ليس بها اي عِظام مكسورة
    Ama hiçbir şey kırılmamış, yüksek teknolojili kilidin bile. Open Subtitles و لكن لم يكسر أي شيء ، و لا حتى تلك الأقفال ذات التكنولوجيا الفائقة
    Nerdeyse kapımı kıracak kadar öfkeliydin. Şaşırmaman gerekir. Duvara birkaç çivi çakıyordun ve... her ne kadar kırılmamış olsa da diğer tarafta benim aynamı düşürmüştün. Open Subtitles دققت مسمارا في الحائط وأوقعت مرآتي، إنها لم تنكسر
    Açıkçası, ayakta duruyorum, ve burnun kırılmamış olsa da kendimi ne kadar kötü hissettiğimi anlıyor. Open Subtitles حسنًا ، أنا واقف بجانبك وهي تتفهم كم أشعر بالسوء لما فعلت حتى ولو لم يكن مكسورا
    Hâlâ kırılmamış olarak duruyor. Open Subtitles كان هذا فقط لأنه تم تركه مكسوراً
    Evet, kanadının biri kırılmamış olsaydı evine uçabilirdi. Open Subtitles نعم ، يمكنه العودة بنفسه، إلا أن جناحه مكسور
    El değmemiş, daha önemlisi, çok daha önemlisi, kırılmamış. Open Subtitles .. غير ملوّث، والأهم، وبلا أي قدرة غير مكسور
    Tırnağı bile kırılmamış. Open Subtitles لا يوجد لديها أي ظفر مكسور حتى
    Bir şey kırılmamış. Open Subtitles لا يوجد شئ مكسور هنا
    Hareket ettirebiliyorum. kırılmamış. Open Subtitles استطيع تحريكها، هي ليست مكسورة
    - kırılmamış, değil mi? Open Subtitles - إنها ليست مكسورة, أليس كذلك؟
    - Kilit kırılmamış, alarm çalmamış. Open Subtitles اذا , لاتوجد أقفال مكسورة ؟
    Merhaba. Haberler şöyle; kaburgaların kırılmamış. Open Subtitles هناك أضلاع مكسورة
    Adamın 40 yaşına kadar bir kemiği bile kırılmamış. Open Subtitles أجل الرجل لم يكسر عظماً حتى الأربعين
    - Hiç kalbin kırılmamış mıydı? Open Subtitles لم يكسر قلبكِ من قبل؟
    Ancak hâlâ besin zincirinin kırılmamış olduğu, insanların hâlâ okyanusu paylaştığı bir yer var. Open Subtitles لكن هناك مكان حيث يظل يتشارك الناس والمحيط حيث لم تنكسر سلسلة الطعام
    Köprücük kemiği sadece kırılmamış, parçalara ayrılmıştı. Open Subtitles تروقته لم تنكسر فقط بل حُطمت لأجزاء عديدة
    - Hayır, kırılmamış. Open Subtitles ـ لا ليس مكسورا
    Midemin altında bir şey hissettim, sanki orama kırılmamış yumurtalar yapışmış gibiydi. Open Subtitles شعرت بشيء في معدتي... كما لو أن البيض كان ملتصقاً بها، ولم يكن مكسوراً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more