"kırıntılarını" - Translation from Turkish to Arabic

    • فتات
        
    • الفتات
        
    • قصاصات
        
    Tekerlekli sandalyeyi kabul etmek, özgürlüğümün kırıntılarını kabul etmeye benzeyecektir. Open Subtitles سيكون تقبّل الكرسي المتحرك كتقبّل فتات ماكان حريّتي
    Yedinci devre arasında ayağa kalktığımda emektar Ryne Sandberg formamdan dökülen ekmek kırıntılarını fıstıkları, kabukları ya da şekerlemeleri yemek yok artık. Open Subtitles حينما أقف أثناء الشوط السابع لن يكون ثمّة فتات , قشر فول سوداني أو أوراق حلوى تسقط من على قميصي الصوفي
    Anne kabarık halıdan kokain kırıntılarını yalayışını seyrettim. Open Subtitles امي لقد رايتك تلحسين فتات الكوكايين من السجادة
    Kardeşlerimin kırıntılarını toplayan dilenci gibiyim. Open Subtitles أقف هناك كمتسول يحمل وعاء بينما يضع أخواي به الفتات.
    Önce paramızı, sonra görünüşümü şimdi de sosyal hayatımızın son kırıntılarını. Open Subtitles أولاً، أموالنا، ثمّ مظهري، والآن، آخر قصاصات مقامنا الإجتماعي
    Her sıçrama sonrası arkanda bıraktığın sorun kırıntılarını ancak bu kadar tamir edebiliriz. Open Subtitles فتات المادة الذي تتركه خلفك بعد كل قفزة لا يمكننا إصلاحه بالكامل.
    Ekmek kırıntılarını temizlemek istersen şurada el süpürgesi var. Open Subtitles يوجد شفاطة غبار هناك إذا أردت تنظيف فتات الخبز
    Fareye her bir tık ve ekrana her bir dokunuşla birlikte dijital ormanlardan geçerek seyahat ettiğimiz her yere kişisel bilgilerimizin kırıntılarını bırakarak Hansel ve Gratel gibi oluyoruz. TED ومع كل نقرة فأرة وكل لمسة للشاشة، نكون مثل هانسيل وجريتيل نترك فتات خبز معلوماتنا الشخصية في كل مكان نعبره في الغابات الرقمية.
    Hayır. Bırakalım da ekmek kırıntılarını izleyip bana gelsin. Open Subtitles كلا، دعها تتبع فتات الخبز لتأتي إلى
    Bırakalım da ekmek kırıntılarını izleyip bana gelsin. Open Subtitles دعها اتبع فتات الخبز بالنسبة لي.
    Yolumu bulmak için ekmek kırıntılarını kullanırım. Open Subtitles أستخدم فتات الخبز لإيجاد طريقي
    Sadece ekmek kırıntılarını takip etmelisin... Open Subtitles كان علي فقط أن أتتبّع فتات الخبز.
    Yerdeki çörek kırıntılarını temizliyorum. Open Subtitles -ماإسمه "رمى فتات الكيك" على كل الأرضية
    Hansel ve Gratel gibi, eve kadar ekmek kırıntılarını takip ettik. Open Subtitles مثل (هانسل) و (غريتل) لقد تتبعنا فحسب فتات الخبز طوال الطريق للمنزل
    Sonra ekmek kırıntılarını güvercinlere saçıyor. Open Subtitles وترمي فتات الخبز إلى الحمامات
    Ekmek kırıntılarını tek başına bulabilmişsin. Open Subtitles وجدت فتات الخبز ذاك لوحدك
    Gretel'in bıraktığı ekmek kırıntılarını takip ettim. Open Subtitles إستخدم فتات الخبز، نله بسرعة يا (جريتيل). إبحث بحاسة الشم.
    Onu masa örtülerinin ve mumların olduğu ekmek kırıntılarını raspalarla topladıkları güzel bir yere götür. Open Subtitles خُذه إلى مكان لطيف حيث توجد مفارش مائدة وشموع وحيث يتخلّصون من الفتات
    kırıntılarını koltuğa dökme. Open Subtitles لا تسقطي الفتات على مقعد السيارة.
    Çöpten bulduğum yemek kırıntılarını kime vereceğimi seçmem gerekiyordu. Open Subtitles اضطررت الى اختيار من سيحصل قصاصات من المواد الغذائية I بكسح.
    - Masa kırıntılarını kullanmıyor, Open Subtitles انه لا يستخدم قصاصات الطاولات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more