"kırbacı" - Translation from Turkish to Arabic

• السوط
• سوط
• أداة تعذيب
• بالسوط
• العصا والسوط

Günün birinde Altı kırbacı taşıyan gelecek, ve savaşa yol açacak.
لأنه سيأتى اليوم ، الذى سأحمل فيه السوط الذهبى و أقودكم جميعا اٍلى الحرب

Çelik kırbacı ya da göktaşı çekicini tercih ederim ama hepsini bilmek ve alıştırma yapmak gerekir.
او اسلحه. انا افضل السوط الفولاذي او مطرقة النيزك,

100 kırbaç bir onbaşı yani dokuz kamçılı kırbacı kullanma becerisi olmayan biri tarafından vuruldu ama hırsız kaçmadı.
مئة جلدة ينفذها عريف رجل ليس لديه خبرة باستعمال السوط لكن اللص لم ينكسر

Hayalet atlının kırbacı yeterince derine girmemişti, ama sırtında bir kesik bıraktı.
سوط الفارس الشبح لم ينغرس في لحمه بما يكفي لقتله لكنه ترك جرحًا بليغًا على ظهره.

Elinde kırbacı olan bir İsa'ya ihtiyacımız var.
نحن فى حاجة ماسة للمسيح مع سوط

Bütün gün müsait değilim... o yüzden kırbacı yerden alsan iyi edersin.
و ليس أمامي اليوم بطوله لذا من الأفضل أن يرفع أحدكما هذا السوط

Büroya kadar git de kırbacı getir.
إذهب إلى المكتب وأحضر السوط الكبير

kırbacı çekmediysen iyi olacak.
كنت ستبلي جيداً لو لم تسحب السوط

Ve kırbacı sadece öz eleştiri için kullanmak gerekiyor.
هذا السوط يستخدم لجلد الذات فقط

# Tam da sırasında ifadesiz kırbacı şaklatıyor
جلدات السوط تدوي خالية من أي تعبير

Elbette ki, kırbacı seçmene izin vereceğim.
بالطبع سأسمح لكِ باختيار السوط.

"Düşes kırbacı kaldırabildiği kadar yukarı kaldırdı ve...
الدوقة رفعت السوط عاليا في الهواء و ثم ...

Ustanın kırbacı bugün çok güçlü.
سوط الماجستير هو قوي حقا اليوم.

Geziyor Kunta Kinte gibi kırbacı yeyince artık adı Toby
♪ لأنهم سيسقط كالعبد المملوك (كونتا كينتي) , لكن لدي سوط من أجلك يا (توبي) ♪

Acıyla ve kanla yoğrulup birlikte Doctore'nin zalim kırbacı altında çalışıyoruz.
مُلزمبالألموالدم... سوياً نَكدح بين اللدغات القاسية. من سوط (دكتوريس).

Cecil B. Demille'in at kırbacı.
(سوط (سيسيل بي ديميل أنظرِ إلى هذا

Tanrının kırbacı.
سوط الربّ.

Hiç. Nostroyev. Sibirya'nın kırbacı.
"نوسترويف), سوط "سايبيريا)

Denizler tanrısı Neptün'ün kırbacı. Neptune = god of the sees
(أداة تعذيب الإله (نبتون

Bu adam efendi ile esir arasındaki farkı öğreteceksin. Al kırbacı vur! Belki aklı başına gelir o zaman.
علم هذا الرجل الفرق بين سيد مكة و العبد أجلده بالسوط

Bir kölenin her daim yerini bilmek zorunda olması yapması öğretildiği için dayağı ve kırbacı kabullenmesi gerektiği fikrine karşı geldik!
تحدينا الفكرة .. أن العبد دائماً ما يجب أن يعرف مكانته وليس العصا والسوط التي تعلم قبولها