"kırklı" - Translation from Turkish to Arabic

    • الأربعينات
        
    • الأربعين
        
    • الأربعينيات
        
    • الاربعينات
        
    Evet, ama kırklı yaşlardasın artık. Open Subtitles نعم، لَكنَّك في الأربعينات الآن من العمر. هذه الحقيقه.
    kırklı yıllarda. Open Subtitles و ماذا عن صالة السينما؟ صالة السينما بنيت في الأربعينات
    kırklı yaşlara geldiğinde belki Tarih Bölümü'nü işletirsin. Open Subtitles ربما حين تصبح فوق الأربعين سوف تدير قسم التاريخ
    Bir FBI saha ofisi kırklı yaşlarda adamla doludur. Open Subtitles ومكتب المباحث الفيدرالية مليء بالعملاء في سن الأربعين
    Örneğin, kırklı yaşlarında özel hayatı olmayan bir hastane yöneticisi. Sutyensiz gitmeni tavsiye ederim. Open Subtitles مثلَ مسؤولة بيروقراطية في مشفى في الأربعينيات من عمرها ولا تتمتع بحياتها أقترح أن تذهبي إليه بلا حمّالة صدر
    Bildiklerimiz, kırklı yaşların sonlarında beyaz erkek bir kurban ve yüzüne aldığı darbelere yakın yerden vurulmuş. Open Subtitles كل ما نعرفه, ذكر ابيض في منتصف الى اواخر الاربعينات, و اطلقت الطلقات في وجهه جروح من مسافة قصيرة
    İnsanlar kırklı yaşlarda kendilerini tanımaya başlar derler. Open Subtitles يقولون أن الأربعينات هو العمر الذي تتعرف به عن نفسك
    Ama otuzlu, belki kırklı yaşlarında beyaz bir kadınla beyaz bir erkek aradığımızı biliyoruz. Open Subtitles لكننا نعلم أننا نبحث عن رجل وامرأة أبيضين في الثلاثينات، ربما الأربعينات
    Christa Chase. kırklı yaşlarda, kahverengi saçlı, mavi gözlü. Open Subtitles كريستا تشيس منتصف الأربعينات, شعر بني, عيون زرقاء
    Tüm bu tesis kırklı yıllarda kapatıldı, değil mi? . Open Subtitles هذه الوسيلة الكاملة سدت في الأربعينات
    Onlar kırklı, ellili yıllarda üretilmiş. Open Subtitles تم تصنيعها في الأربعينات والخمسينات
    Annenle nasıl garip bir ilişkin var bilmiyorum ama kırklı yaşlarında evi terk edemiyorsan çok ciddi bir sorun var demektir. Open Subtitles لا اعرف ما هذه العلاقة المريبة التي لديك مع والدتك ولكن ان كنت لا تستطيع مغادرة منزلها وانت في منتصف الأربعينات فهناك شيء خاطئ وبشكل خطر
    Bir FBI saha ofisi kırklı yaşlarda adamla doludur. Open Subtitles ومكتب المباحث الفيدرالية مليء بالعملاء في سن الأربعين
    İstatiksel olarak üç kuşak boyunca kırklı yaşlarda genetik sebebi olmayan ölüm mümkündür. Open Subtitles إحصائيّاً يمكن لأحدهم أن يكون لديه ثلاثة أجيال ماتوا حول سن الأربعين بمشاكل قلبيّة غير جينيّة
    Fakat söyleyebilirim ki kurban kırklı yaşların ortalarında bir erkek. Open Subtitles ومع ذلك أستطيع إخباركم بأن الضحية يتضح أنه ذكر فى متوسط الأربعين.
    İşte bir çocukla tanıştım. kırklı yaşlarda, aptal ama tatlı. Open Subtitles قابلت ذلك الرجل في العمل, في الأربعين, ذكي لطيف
    Judith... Orta halli görünüyordu. kırklı yaşlarının başındaydı. Open Subtitles جوديث متوسطة العمر حوالي الأربعين عاماً
    kırklı yaşlarda, başarı için. Open Subtitles .في الأربعينيات انت ترتدين لتحقيق النجاح
    kırklı yaşlarında erkek arkadaşından ayrılan yalnız bir kadınım. Open Subtitles أنا إمرأة وحيدة في الأربعينيات والتي انفصلت عن الرجل
    Benim ikramım. kırklı yıllarda değiliz biliyorsun. Open Subtitles أنا سأعزمك ، فلسنا في الأربعينيات
    Kadın kütüphaneci, kırklı yaşların ortalarında. Open Subtitles انها ليبيرية في منتصف الاربعينات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more