ve sadece kısa bir süre için değil, muhtemelen yüz milyonlarca yıldan bahsediyoruz. | TED | وليس لفترة قصيرة من الزمن، ربما لمئات الملايين من السنين. |
Dr. Poirot'ın, kısa bir süre için burada çalışacak bir öğrencisini | Open Subtitles | حسنا، وهو تلميذ الدكتور بوارو وهو ذاهب للقيام ببعض الأعمال هنا لفترة قصيرة. |
kısa bir süre için de Amber'in birlikte gittiği adamla aynı odadaydı. | Open Subtitles | ما يبدو رأت العنبر عطلة نهاية الأسبوع مغادرتها، وكان لفترة وجيزة في غرفة مع الرجل الذي غادر مع. |
Bunun en rahatsız edici kısmı ise kafamdaki bilgileri kontrol edemiyorum, kısa bir süre için olsa bile. | Open Subtitles | ..الأمر الذي يحبطني حقاً هو أنني لا أستطيع أن أسيطر على ما أتذكره، حتى لفترة وجيزة |
Hayır, tamamdır. Sadece kısa bir süre için. | Open Subtitles | لا،هذا جيد فهذا لمدة قصيرة فقط |
Savunma isterse, kısa bir süre için ara verebilirim. | Open Subtitles | اذا كان الدفاع يرغب سأقوم برفع القضية لوقت قصير |
Hatırlamak güzeldi kısa bir süre için bile olsa. | Open Subtitles | شعرنا بالارتياح لتلك الذكريات ولو انها كانت لفترة بسيطة |
Elbette, kısa bir süre için. | Open Subtitles | بالطبع ، فقط للحظه. |
kısa bir süre için. Evliliğim dağıldıktan sonra. | Open Subtitles | لفترة قصيرة بعد أن عرفت بأن زواجي قد انهار |
Piper, bilmeni isterim ki, ülkeyi terk etmek zorunda kalabilirim, ama sadece kısa bir süre için, ve seni arayacağım, tamam mı? | Open Subtitles | بايبر ، فقط لتعرفي قد أغادر المدينة لكن لفترة قصيرة فقط و سأتصل بك ، حسناً ؟ |
Uzun bir yolculuktu ama tundra, kısa bir süre için otlayan bir canlı için ideal. | Open Subtitles | انه طريق طويل السفر ، ولكن لفترة قصيرة التندرا هي المكان المثالي للماشية |
...ve kısa bir süre için de olsa ona sevginin nasıl bir şey olduğunu gösterdik... | Open Subtitles | مع أنه لم يقى معنا إلا لفترة قصيرة لكننا علمناه كيف يحب |
Spencer'ı da yanına alabilirsin. Sadece kısa bir süre için. | Open Subtitles | حسنا, عليك ان تأخذ سبنسر معك, فقط لفترة قصيرة |
Evet, kısa bir süre için sana eşlik edemeyeceğim, anlamaya çalış. | Open Subtitles | نعم ، لفترة قصيرة لا يمكنني مرافقتك للهو ، حاولي أن تتفهمي. |
Evet, kısa bir süre için. Poirot, gözlemcilik yapacak. | Open Subtitles | نعم ، فقط لفترة وجيزة بوارو هنا للملاحظة |
Onu bu sabah kısa bir süre için gördüm. | Open Subtitles | رأيتها لفترة وجيزة صباح هذا اليوم |
Onlarla savaşamayız, kısa bir süre için sadece. | Open Subtitles | لا يمكننا مقاتلهم، إلا لفترة وجيزة |
Evet, üç yıl evvel kısa bir süre için Bay Beacham ile görüşmüştüm. | Open Subtitles | "أجل, لقد رأيتُ اليسد "بيتشام لمدة قصيرة منذ مايقارب الثلاث سنوات |
Ben çok küçükken kısa bir süre için. | Open Subtitles | لمدة قصيرة عندما كنت صغيرة جداً |
Aslında kısa bir süre için geldim. | Open Subtitles | في الواقع لمدة قصيرة فقط. |
Triniadlı ataların yok, ve de hiç olmadı, kısa bir süre için bile... | Open Subtitles | ليس لديك جذور ترينيداد لم تكوني ابداً حتى لوقت قصير |
Bunu kısa bir süre için ertelesek nasıl olur? | Open Subtitles | .. آسفه حضرة القاضي، هل من الممكن إذا أجلت القضية لفترة بسيطة ؟ |