"kısası" - Translation from Turkish to Arabic

• قصيرة
• باختصار
• خلاصة
• بإختصار
• وخلاصة
• ملخص
• بأختصار
• إختصار
• اختصارها
• أقصر
• الخلاصة
• المختصر
• مختصر
• لأختصر
• سأختصرها

Uzun lafın kısası, bu ülkenin kapsamı.
لجعل القصة قصيرة, لدينا هنا مستوى التغطية في البلاد.

Evet, uzun lafın kısası, marmelat kazası değildi.
قصة قصيرة طويلة، وكان هذا ليس من قبيل الصدفة البرتقال.

Uzun lafın kısası, ikinci gece ateşin başında Scrabble oynuyorduk.
باختصار. اليلة الثانية. كنا نتسامر امام النار.

Uzun lafın kısası, sağlık hizmeti değişiyor olabilir, ancak bu değişim kesinlikle yeterli değil ve yeterince hızlı değil.
خلاصة القول، الرعاية الصحية قد تتغير ولكن ليس بما يكفي أو ليس بالسرعة الكافية.

Uzun lafın kısası, hayır. Yalan atamam, ben de kaçınıyorum ondan.
بإختصار ليس كثيراً لا أجيد الكذب فبدأت أتجنبه

Uzun lafın kısası, arıların ölmesi çiçeksiz bir tabiat ve işlemeyen bir gıda sistemini göstermektedir.
وخلاصة القول هي، أن موت النحل دليل على أراض دون أزهار وعلى خلل في النظام الغذائي.

Tamam. Uzun lafın kısası, yukarıda genç bir bayanla birlikteydim.
حسناً, ملخص قصة طويلة لدي أمراة شابة بالأعلى

Uzun lafın kısası, doktor onu çıkardı, ...ve ben de tıbbi bir dergide çıkacağım.
قصة طويله جداً، بأختصار الدكتور أخرجها وأستطعت أن أكون من ضمن المجله الطبيه

Uzun lafın kısası sosyopat kız kardeşim bütün güven fonumu almak için beni kandırdı, ve tek tek her kuruşu alana kadar da durmadı.
إختصار لقصة طويلة ؟ شقيقتي المعتلة إجتماعياً خدعتني بصندوق الائتمان

Uzun lafın kısası, sanırım verilen emirleri uygulamış olduk, efendim.
قصة طويلة قصيرة, انا اعتقد اننا فقط نفذنا مطالبنا الحالية, يا سيدى.

Uzun lafın kısası, artık Frankie ve Lenny için çalışacaksın, kaptın mı?
حسناً لجعل القصة الطويلة قصيرة من الآن وصاعداً ستعمل لدي فرانكي وليني , عُلم؟

- Uzun hikayenin kısası, patlayıcı tümörler yaratıyor.
قصة طويلة ولكن باختصار, انه يخلق ورم متفجر.

Bütün pullarımı kullanmıştı ve uzun lafın kısası postacı kapıyı iki kere çaldı.
لقد استخدمت جميع طوابعي،القصة طويله باختصار إتصل ساعي البريد مرتين

Uzun lafın kısası, yardım istemenin kolay olmadığını gerçekten biliyorum.
خلاصة الأمر: أنا أعلم، صدّقني أعلم أن طلب المساعدة ليس بالأمر الهيّن.

..ve anahtarını kaptırdı. Uzun lafın kısası, yönetici kapıyı götürdü.
وأخذ مفاتيحها القصه بإختصار المشرف أخذ الباب

Uzun lafın kısası, böyle şeyler insanların görmesi gereken cinsten.
وخلاصة القول انه حتى ، انها مجرد شيء ، انظري الى الناس

Uzun lafın kısası, ben bir hırsızım. NATALIE HIRSIZ
أنا مجروحة المشاعر، ملخص القصة الطويلة أنا لصّة

Sözün kısası, burası bir cennet, değil mi?
بأختصار.. هذا المنزل هو الأفضل اليس كذلك؟

Uzun lafın kısası, bu akşam randevum var.
إختصار القصة : لديّ موعد الليلة

Uzun lafın kısası o günden beri turları ben düzenliyorum.
قصة طويلة، اختصارها أصبحت انظم الجولات الفنية منذ ذلك الوقت,

Bunca yıldır bir sürü suç mahalline gittim ama açıkçası bu, yolculuklarımın en kısası oldu.
كنت أتنقل بين مسارح الجريمة لسنوات عدة لكن يمكنني القول و ثقتي كاملة ان هذه هي أقصر رحلة قطعتها

Uzun lafın kısası, Büro'ya kullandığını söylersem eğer, bir daha asla çalışamazsın.
الخلاصة أنّه إن أخبرت المباحث الفيدرالية أنّك تتعاطى، فلن تعمل مجدداً.

Uzun lafın kısası, kız katil ve bedelini ödemek zorunda.
انظري، المختصر هو أن الفتاة قاتلة وعليها دفع الثمن

Neden? Uzun hikayenin kısası sponsorumuz bizden ayrılmak istedi.
لماذا؟ حسناً. مختصر القصة هو ان داعميننا تركونا

Uzun lafın kısası birisi, o gece bacağını uzatmak zorunda kaldı.
لذا لأختصر لكِ القصة لقد إضطر لتجبيس رجله في هذه الليلة

Tamam, uzun lafın kısası,
حسناً, قصة طويلة سأختصرها