"kısaydı" - Translation from Turkish to Arabic

    • أقصر
        
    • قصيرة
        
    • قصيراً
        
    • قصيرا
        
    • موجزاَ
        
    Bu açıklama normalden kısaydı. Open Subtitles حسناً ، هذا التوضيح كان أقصر من المُعتاد
    Bundan... bundan daha kısaydı. Bak, onu bir daha görüşmeyeceğim. Open Subtitles حسناً, إنها كانت أقصر من ذلك, انظري, انا لن أقوم برؤيتها مجدداً.
    Bugünkü vaaz iyiydi. En azından kısaydı. Open Subtitles خُطبة اليوم كانت جيّدة على الأقل كانت أقصر من المُعتاد
    Yani olasılıktır ki, kollarını oldukça kısaydı... ve o, dik yürüdü. Open Subtitles لذا فمن المحتمل أن أذرعه كانت قصيرة نوعاً ما ويمشي بإستقامة
    Eteği çok kısaydı, çok fazla gülüyordu, nefesi alkol kokuyordu. TED بسب تنورة قصيرة جدًا، أو ابتسامةٍ عريضةٍ جدًا، أو رائحة كحولٍ تفوح من أنفاسهم.
    Ama hala, şapka giydin mi, eteğin ne kadar kısaydı gibi sorular vardı. TED ولكن هناك الكثير من الاسئلة كانت تدور في مخيلتي هل يجب ان ارتدي قبعة .. هل يجب ان ارتدي شيئاً قصيراً
    - Çok kısaydı. Open Subtitles كان قصيرا جدّا كان قزما أليس كذلك؟
    Yüksek kösele topuklu ayakkabılarla bile kadından bir ayak boyu kısaydı. Open Subtitles بالرغم من النعل الجلدي المرتفع كان أقصر عنها بقدم
    Rüyalarımda, saçların daha kısaydı ve bıyığın da yoktu. Open Subtitles لكن في أحلامي كان شعرك أقصر ولم تكن تملك لحية.
    Kızın sol bileği, sağ bileğinden 5 cm kısaydı. Open Subtitles يا صاح، لقد كان رسغها الأيسر أقصر ببوصتين من رسغها الأيمن
    İlk bakışta anlamadım çünkü bizim dönemimizde dosya numaraları daha kısaydı. Open Subtitles لم أعرف الرابط، لأنّ في أيام شعبة التحقيقات البحرية كانوا يستعملون أرقام ملفات أقصر.
    Evlendiğim çocuk terk ettiğim adamdan 10 santim kısaydı. Open Subtitles الولد التي تزوجت كان أقصر بـ4 إنشات. من الزوج الذي تركت.
    6 yıl önceydi. O zamanlar saçların daha kısaydı. O hali çok tatlıydı. Open Subtitles كان ذلك قبل ستّ سنوات، وكان شعركِ أقصر آنذاك، وكان فاتناً.
    Yaşamı, bence, kısaydı ama dolu dolu geçmişti. Open Subtitles إن حياته، كما أعتقد، كانت قصيرة لكنها كاملة
    Ama hayatım tüm dünyayı fethedemeyecek kadar kısaydı. Open Subtitles لكن حياتي كانت قصيرة جدا لامتلاك العالم بأكمله
    Dualarınız kabul oldu. Müsabaka baya kısaydı. Open Subtitles صلواتك قد اُستُجيبت، المباراة كانت قصيرة جداً
    Belki mumya çok kısaydı. Belki yeterince dişi yoktu. Open Subtitles لربّما كانت المومياء قصيرة للغاية، لربّما لمْ يكن لديها أسنان كافية.
    Çağrı izi çok kısaydı ama sinyal ajansına biraz hile karıştırdım. Open Subtitles المكالمة كانت قصيرة جداً ليتم تتبعها لكنّي قمت بحيلة صغيرة مع وكالة الاشارات
    Seçtiği zavallı kurban kısaydı. Open Subtitles ذلك الابلة المضلل البائس الذى وجدوة كان قصيراً جداً
    Bana saldıran bebek epey kısaydı. Bana gülmemelisin. Open Subtitles الطفل الذي نشلني كان قصيراً جداً لا يفترض بك الضحك علي
    Boyu çok kısaydı. Open Subtitles كان قصيرا جدّا كان قزما أليس كذلك؟
    "Olivia, biliyorum ki birlikte geçirdiğimiz zaman çok kısaydı ama ilişkimizin devam etmesini isterim". Open Subtitles اسمعي هذا " أوليفيا " أعرف أن وقتنا معاَ كان موجزاَ لكنني أود استمرار هذه العلاقة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more