Bayan Dobie'nin Bayan Wright'ı kıskandığını söylemiyorum ki. | Open Subtitles | لكني لم أقل أنها كانت غيورة من آنسة رايت |
Bayan Mortar Bayan Dobie'nin Kuzen Joe'yu kıskandığını söyledi. | Open Subtitles | قلت أن سيدة مورتر قالت أن آنسة دوبي كانت غيورة من ابن العم جو |
Clark, bana kıskandığını söyleme. Lana'ya aşıksın sanıyordum. | Open Subtitles | كلارك لاتقل لي أنك تغار إعتقدت ك لاتهم سوى بلانا |
Evet. Ne zaman kardeşinle bir sorun yaşasan ailen kıskandığını söyleyip ceza verir. | Open Subtitles | نعم ، بالضبط ، يقولون أنك تغار وتحصل على ضرب رأسك .. |
Daha önce başka çocukların beni kıskandığını hissetmemiştim. | Open Subtitles | لم يسبق لي أن جعلتُ صبيّاً آخر يغار منّي قطّ |
Şekerlerini yiyecek ama sesini çıkaramayacaksın, çünkü kıskandığını söyleyecekler. | Open Subtitles | أنت في عذاب. أنه سوف يلتهم كل ما لديك من الحلوى. وأنت لا يمكن أن تشكو ، لأنهم سوف يعتقدون أنك غيور. |
-Robotların kıskandığını bilmiyordum. | Open Subtitles | بحيث لا تتطابق مع حديثك لم أكن ارتدي رداء الغيرة |
Şu anda parmaklarınla hayatıma bastırıyor olmasaydın... kıskandığını söylerdim. | Open Subtitles | اذا لم تكن اصابعك تتحكم فى حياتى فى هذه اللحظة كنت ساقول انك غيورة |
Ben sadece kıskandığını söylemeni duymak istemiştim. | Open Subtitles | .إنما أريدُ بأن أسمعكِ تقولي بأنكِ كنتِ غيورة |
Bilmiyorum, Mortar Dobie'nin kıskandığını söyledi küçüklüğünden beri böyleymiş o kimsenin Bayan Wright'ten hoşlanmasını istemezmiş ve bu doğal değilmiş. | Open Subtitles | لا أعرف لكن مورتر قالت أن دوبي غيورة وأنها كانت كذلك منذ أن كانت فتاة صغيرة وأنها أبداً لم تكن تريد أن يحب أي أحد آنسة رايت |
Bebeğimle ilk karşılaşmamın kıskandığını nasıl bilebilirim? | Open Subtitles | كيف تكونين غيورة بأن بطني كبرت أولاً؟ |
İnanılmaz. Beni kıskandığını düşünüyorum. | Open Subtitles | شئ مذهل أعتقد أنك غيورة |
Üvey kardeşinin göğüslerine sokulmuş bir bebeğe bakıp onu kıskandığını söyledin. | Open Subtitles | كنت تنظر لرضيع صغير يدفن رأسه في صدر اختك غير الشقيقة و كنت تقول انك تغار منه |
kıskandığını biliyorum çünkü senin hep yapmak isteyip yapamadığın bir hayatı yaşıyorum ve nişanlandığına göre de asla buna sahip olamayacaksın! Hey, okuldayken istediğim şeylerin hepsi sende diye ağlayan sendin. | Open Subtitles | اظنك تغار لاني اعيش الحياة التي طالما حلمت بها , والان بما انك خاطب لن تعيشها ابدا انت من بكى في المدرسة |
Gerçekten bu gazetelerin beni kıskandığını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد حقاً ان تلك الصحف تغار منى ؟ |
Eşcinsel olmasan kıskandığını düşünürdüm. | Open Subtitles | لو لم تكن شاذاً, لاعتقدت أنك تغار |
Hemingway'ın Dostoevsky'yi kıskandığını biliyor muydun? | Open Subtitles | أتعرف أن هيمينجواي كان يغار من دوستويافسكي؟ |
Pekâlâ. Bu adamın ölen adamı kıskandığını söyledin. | Open Subtitles | حسنا، لقد قلت بان الرأيا أخبرك بأنه يغار من رجل ميت. |
kıskandığını söylüyordum kendime hep. | Open Subtitles | أنا فقط أستمر بإخبار نفسي بأنك كنت غيور |
Forman, adamım, Donna konusunda sakinleşmelisin... yoksa senin onu kıskandığını öğrenecek. | Open Subtitles | فورمان، رجل، أنت gotta يَكُونُ بارداً حول هذا شيءِ دونا... أَو هي سَتَعْرفُ أنت غيور. |
Yoksa artık İyilik ve Kötülüğün bilgisine eriştiğimi senin erişemediğini bu yüzden beni kıskandığını mı düşüneyim? | Open Subtitles | يمكنني اكتشاف قليلا من الغيرة لأن لدي الآن... ... معرفة الخير والشر وأنت لا؟ |
Peder TimTom bizi kıskandığını söyledi saçma sapan bir konuşmaydı. | Open Subtitles | المحترم (تيم توم) أخبرنا أنكِ غيرانة منا وهذا كلام إنفعالي وحسب |