"kıtalarda" - Translation from Turkish to Arabic

• القارات
• قارة
• قارات
• قارتين

Tüm bu hikayeleri dinlerken gittiğim tüm kıtalarda her zaman anlayamıyordum çatışmalarının koşulları karmaşıktı.
عندما استمعت لتلك القصص حيثما ذهبت في القارات, استطعت دائما ان افهم الملابسات المعقدة لصراعاتهم,

Şimdi bağlantısı olmayan kıtalarda izole kalmış besinler tüm dünyaya taşınmaya başlıyor.
الآن، الطعام المعزول في القارات المنفصلة بدأ بالتنقل حول العالم.

İstikrarsız hükümetler, nüfus fazlalığı, tüm kıtalarda savaşlar kıtlık, su sıkıntısı, çevresel yıkımlar!
حكومات غير مستقرة. إكتظاظ سكاني. حروب في كل قارة.

İstikrarsız hükümetler, nüfus fazlalığı, tüm kıtalarda savaşlar kıtlık, su sıkıntısı, çevresel yıkımlar!
حكومات غير مستقرة. تكدسٌ سكانى. حروب فى كل قارة.

Nasıl oluyor da, bazı hayvan türlerine Antarktika haricindeki tüm kıtalarda rastlanabiliyordu?
فلماذا بعض الحيوانات موزعة في كل قارات العالم، ما عدا أنتاركتيكا؟ ‏

Ve aileler ayrı kıtalarda yaşamazlar.
وليس من المفترض ان الاسر آن تعيش فى قارات منفصله.

Belki de, artık farklı kıtalarda olacağınız için...
الأن أنتم في قارتين مختلفتين

Belki de, artık farklı kıtalarda olacağınız için...
ربما الآن... وأنتم في قارتين مختلفتين

Başka kıtalarda bile başarıyorlar bunu.
انهم يطبقوها حتى في باقي القارات

Farklı kıtalarda yaşıyoruz. Kaplumbağa gibiyiz.
نحن نعيش في مختلف القارات كحقائب السفر

Yani, çok büyük bir kazı çalışması ve çok çaba gerektiriyor; Gömülü haline gördüğünüz bir dinozor sürüsünün arasından, Jobaria'yı bulup çıkardık. Jobaria, Sauropoda ailesinden bir dinozor; başka kıtalarda görmedik.
مشاريع تنقيب كبيرة تتطلب الكثير من الجهد, وبين مجموعة الديناصورات التي سنراها مدفونة هناك -20 طن مجموع أوزانها- تمكنا من نصب جوباريا, ديناصور عاشب ضخم لم نر ما يماثله في القارات الأخرى

Güneydeki kıtalarda büyük ölçüde, güçlü ve kuvvetli Abelisaurids hüküm sürüyordu.
في القارات الجنوبية، نجد الـ(آبيليصوريدات) القوية التي سادت بـقوة

Bu tüm kıtalarda tüm büyükşehirlerde meydana geliyor.
هذا يحدث في كل قارة رئيسية وكل مدينة رئيسية

Ve buzlar erdiğinde farklı kıtalarda mahsur kaldık.
وعندما ذاب الجليد، حوصرنا على قارات مختلفة.

Diğer kıtalarda seni ömür boyu hapse mahkum edebilirim.
يمكنني أن أضعكِ وراء القضبان مدى الحياة في نصف قارات العالم،