"kıyılarında" - Translation from Turkish to Arabic

    • الساحل
        
    • قبالة ساحل
        
    • على ضفاف
        
    • الشواطئ
        
    • من سواحل
        
    • على ساحل
        
    • على سواحل
        
    • على طول ساحل
        
    • شواطئ
        
    • بشواطئ
        
    • شواطىء
        
    Bana Türkiye kıyılarında ki Ermenilerin durumunu aratırmayı planladığınız söylendi. Open Subtitles قيل لي أنك تخطط للتحقيق محنة الأرمن على الساحل التركي.
    Guam kıyılarında... tayfun gemiyi parçaladı, ve ben bu sandalda 45 gün kaldım. Open Subtitles قبالة الساحل غوام، لكنها تتكسر في هذا الاعصار. أنا عالقة على هذا طوف لمدة 45 يوما
    İtalyan kıyılarında bir adada. Open Subtitles على هذه الجزيرة التى تقع على الساحل الإيطالى
    Namibya'nın derin, açık kıyılarında yaşar. TED إنها تعيش في خندق عميق قبالة ساحل ناميبيا.
    Erkekler, sığınaklarını nehir kıyılarında hem doğal hem de insan yapımı tenha yerlerde kurar ve burayı diğer erkeklere karşı savunur. Open Subtitles وتتخذ الـذكور جحـوراً لها سواء إن كانت طبيعيه أو أماكن الصرف الصناعى على ضفاف الأنهار وتدافع عنها ضد كل الـذكور الآخرين
    Eski geleneklerin yeni arzularla çakıştığı günümüzde Çin'in bu kalabalık kıyılarında doğal yaşam için de bir yer olacak mı? Open Subtitles والآن ، التقاليد القديمة أختلطت مع التطلعات الجديدة هل هناك أي مجال للحياة البرية على الشواطئ المزدحمه في الصين؟
    İngiltere'nin doğu kıyılarında büyük hasar meydana gelebilir. Open Subtitles قد تسبب فيضانا لمناطق الساحل الشرقي لانجلترا
    Amerika'nın Doğu kıyılarında, teknelerle Atlas Okyanusu'na götürülen mültecilerin görüntüsünün ise, Dunkirk'i anımsattığı söylendi. Open Subtitles و في الساحل الشرقي من أمريكا إنها كذكرى لدنكرك و القوارب تأخذ اللاجئين خارج الأطلسي
    Her yıl milyonlarcası Afrika kıyılarında tehlikeli bir kış yolculuğuna çıkıyor. Open Subtitles كلّ عام، يُحمل الملايين منهم أعلى الساحل الأفريقي في رحلة شتوية ماسّة
    - Batı kıyılarında öyle bir problem olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles لم اكن ادرك ان ذلك يشكل مشكلة هنا في الساحل الغربي انها كذلك
    - Batı kıyılarında öyle bir problem olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles لم اكن ادرك ان ذلك يشكل مشكلة هنا في الساحل الغربي انها كذلك
    Bu uzun çizgi, Afrika'nın güney kıyılarında yapılan avlanma. TED هذا صياد يستخدم شباك طويلة، ويصيد حول الساحل الجنوبي لـ"أفريقيا".
    Ülkemin batı kıyılarında yılın büyük bir bölümünde bitki örtüsünün büyüdüğünü görmezsiniz. TED على الساحل الغربي من بلادي، لا تشاهد نمو الكثير من النباتات في أكثر مواسم السنة .
    Burada Florida kıyılarında günbatımında kafasını sudan çıkarmış balinayı görüyorsunuz. TED وتظهر هذه الصورة حيوان اظهر رأسه خارجا عند غروب الشمس قبالة ساحل ولاية فلوريدا.
    Tanzanya kıyılarında, bir karides gemisinin ağına bir denizci takılmış. Open Subtitles سجّل قارب لصيد سمك الجمبري جثة أحد مشاة البحرية قبالة ساحل تنــزانيــا
    Güney Afrika kıyılarında bu devasa sardalya sürüsü, bir kumkaplanı köpek balığı tarafından takip ediliyor. Open Subtitles قبالة ساحل جنوب أفريقيا، يتبع هذا السرب الضخم من السردين قرش منشاري الأسنان.
    Üç bin yıl önce medeniyet Nil nehrinin kıyılarında gelişmeye başlıyordu. Bazı köleler, bu örnekte İbrani çobanlar, muhtemelen keçi boku gibi kokarak tahtında, yükseklerde oturan Firavun'a bir beyanda bulundular "Biz, siz majesteleri ile eşitiz." TED منذ ثلاثة آلاف سنة نشأت الحضارة على ضفاف النيل وبعض العبيد وهم رعاة يهود في هذه الحالة وريحتهم قبيحة مثل براز الأغنام أعلنو للفرعون وهو يجلس على عرشه: نحن يا صاحب الجلالة على نفس المستوى مثلك.
    Bu deniz kıyılarında Hristiyanlar, onun en meşhur vaazlarından bazılarını verdiğini ve havarilerini oradaki balıkçılar arasından seçtiğine inanırlar. Open Subtitles علي هذه الشواطئ, يعتقد المسيحيون انه اعطي اهم خطبه ووجد تلامذته بين الصيادين المحليين.
    Güçlükle yüzeye çıkan ve soluksuz bir koşuşturmaca içerisinde olan sürüler göreceksiniz Güney Afrika kıyılarında. Open Subtitles بالكاد تخدش سطح الماء تراها سرباً مشحوناً في مطاردة دؤوبة قريباً من سواحل جنوب أقريقيا
    Kalifornia kıyılarında ve de Tayvan ve Japonya'da etiketleme yapmaktayız. TED نحن علامات على ساحل ولاية كاليفورنيا ، ونحن في وضع علامات على تايوان واليابان.
    En son Somali kıyılarında balık tutarken görüldü. Open Subtitles شوهد آخر مرة على سواحل الصومال يصيد السمك
    Toprak, deniz ve güneş Kuzey Pasifik kıyılarında el ele verip ortaya çıkardığı planktonlarla en büyük doğa olaylarından birine can veriyor. Open Subtitles ،هنا، على طول ساحل شمال المحيط الهاديء التفاعل بين البرّ والبحر والشمس أنتج ازدهاراً هائلاً من العوالق
    Tüm çocukluğum boyunca, Connecticut kıyılarında balık avladım ve bunlar, düzenli olarak gördüğüm yaratıklardır. TED شبيت في بلدي وأنا اصطاد على شواطئ ولاية كونيتيكت، وهذه هي المخلوقات التي رأيتها على أساس منتظم.
    Bunu sadece Coromandel kıyılarında bulunan Damasko çeliği külçesinden yaptım. Open Subtitles صنعته من قالب فولاذي دِمَسقيّ يوجد فقط بشواطئ "كورمانديل"
    60 milyon yıl önce, bu tropikal adanın kıyılarında olağanüstü bir hikâye başladı. Open Subtitles قبل 60 مليون سنة، على شواطىء هذه الجزيرة الإستوائية، انطلقت أحداث قصةٍ مذهلة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more