| Sonra dualarımız kabul oldu ve diğer kızıma, Missy'ye gebe kaldım. | Open Subtitles | ثم تم الرد على صلواتنا وحصلت الحوامل مع ابنتي الأخرى، ميسي. |
| Ve bu gece kızıma buraya geleceğimi söylediğimde benimle gurur duyduğunu söyledi | Open Subtitles | ..أما الليلة وعندما أخبرت ابنتي ..بأنني سأسلم نفسي ..قالت بأنها فخورة بي |
| Şimdi bana kırk dokuz tane kızın, benim kızıma kaybettiğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | انت تقول لي ان 49 فتاة اخرى خسروا امام ابنتي |
| O subay adayının kızıma tecavüz ettiğini kabul ederseniz, bu iş biter. | Open Subtitles | أعترف الأن أن هذا الضابط البحري إغتصب إبنتي و سوف ينته الأمر |
| Öleceğim ve, bundan önce kızıma ne olduğunu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | سأموت، و أريد أن أعرف ما حدث لابنتي قبل هذا |
| kızıma bak, daha geçen hafta iki dişini kırmasına rağmen, kaydırağın üzerinde. | Open Subtitles | انظر لإبنتي خلف قضبان القرد تماما بعد أن انكسر سنها الاسبوع الماضي |
| Annesine söyledi. Annesi bana bağırdı ben de kızıma bağırdım, ve evden kaçtı. | Open Subtitles | و قامت بإخبار أمها, وأمها صرخت بي وأنا صرخت بإبنتي , فهربت ابنتي |
| Yani kızıma yamuk yapacak olursan çoklu evrende seni bulamayacağım yer yok. | Open Subtitles | لذا كن جيدًا تجاه ابنتي وإلا لن يكون هناك مكان بالأكوان المتعددة |
| O'nun adı Malalai Af-Maiwand'dı ve ben de kızıma bu ismi verdim | TED | اسمها كان مالالاي من مايواند، أسميت ابنتي تيمنا بها. |
| Bu sebepledir ki ben kızıma değer veriyorum. | TED | كان هذا هو السبب الذي دعاني إلى أن أقدر ابنتي. |
| Ben de her iyi baba gibi, kızıma Gamora ürünleri almak için yola çıktım. Mağazaya girdiğimde ise ilginç bir durumla karşılaştım. | TED | ووقعت ابنتي في حبها. إذن مثل أي أب طيب مهووس، ذهبت لأشتري لابنتي أشياء غامورا، |
| Bale kursunda figür yaparken gelip, "Aferin kızıma" diyen dayı gibi. | Open Subtitles | مثل عمٍّ يأتي إلى صفّ الباليه ويهمس "فتاة جيّدة" عندما تتراقصين |
| Hadi, kızım, işte böyle. Aferin kızıma, aferin kızıma. | Open Subtitles | هيا يا صغيرتي, أحسنت فتاة طيبة, فتاة طيبة |
| kızıma baktım ve bu duruma nasıl geldiğimizi düşündüm. - Merhaba! - Merhaba! | Open Subtitles | لقد تتطلعت على إبنتي , و إنني لأتساءل كيف إنتقلت من هناك لهنا |
| Gözümün içine bak ve kızıma hiç yalan söylemediğini söyle ? | Open Subtitles | الآن انظر إلـى عيني وأخبرني أنّك لم تكذب على إبنتي أبدًا؟ |
| 70'lerin başında bir zamanda kızıma bir karınca çiftliği satın aldım. | Open Subtitles | .. ذات مرة في أوائل السبعينيات قمت بشراء مزرعة نمل لابنتي |
| Eğer ebeveyn olacaksan, özellikle kızıma ebeveyn olacaksan bunu hızlıca öğrenmen gerekiyor. | Open Subtitles | ان كنت ستكونين والدة وخاصة لابنتي أريدك ان تتععلمي هذا الدرس بسرعة |
| Tek kızıma bu kadarını yapayım, değil mi? | Open Subtitles | أعتقد أنني مدين في ذلك لإبنتي الوحيدة .. |
| Beşinci Kol'un kızıma ne yaptığını tüm dünyanın görmesini istiyorum. | Open Subtitles | أريد للعالم كله أن يرى ما فعله الرتل الخامس بابنتي |
| Quinn, kızıma bağlandığını hiç bilmiyordum. | Open Subtitles | كوين لم أكن أعلم بألتزامك تجاه فتاتي الصغيرة |
| Daha bugün tanıştığım birinin ismini kızıma vereceğimi mi sandın? | Open Subtitles | ألتقيت بكِ اليوم وتعتقد أنني سوف أسمي أبنتي وفقاً لأسمكِ؟ |
| Eğer kızıma bir şey olursa, neler yaparım tahmin edersin herhalde! | Open Subtitles | لو أصاب ابنتى مكروه ، سأفعل وقتها ما يمليه علىّ غضبى |
| kızıma 22 yıl boyunca ben baktım ve hala benim sorumluluğumda. | Open Subtitles | لقد اعتنيت بإبنتي لمدة 22 عام و ما تزال هي مسؤوليتي |
| kızıma, babası için uyuşturucu kaçakçısı diyorlar. | Open Subtitles | في المدرسة يقولون لأبنتي ان اباها تاجر مخدرات |
| - Ama bunlar kanıt. - Küçük kızıma olan sevgimin kanıtı. | Open Subtitles | بس دي ادله جريمه اه دي ادله اني بحب بنتي الصغيره |
| Curtis Peck'i öldürdün, kızıma Engelleyici verdin... | Open Subtitles | لقد قتلت كورتيس بيك لقد أعطيت لإبنتى المانع إبنتى توم |
| Dükkanı bana bıraktı, ben de kızıma bırakacağım. | Open Subtitles | على أية حال هى تَركتْ المحلَ لي، وأنا سَأَتركه إلى بنتِي |
| Aferin kızıma. | Open Subtitles | يالكِ من فتاةٌ مطـيعـة! |