"kızınıza" - Translation from Turkish to Arabic

    • ابنتك
        
    • إبنتك
        
    • لابنتك
        
    • ابنتكِ
        
    • ابنتكما
        
    • بابنتك
        
    • أبنتك
        
    • بإبنتك
        
    • لإبنتك
        
    • لأبنتك
        
    • بابنتكِ
        
    • بأبنتك
        
    • وابنتك
        
    Konsolos Han, dışarıdaki bir araçta... kızınıza altı kalıp C-4 bağlanmış durumda. Open Subtitles ايها السفير هناك ست كتل من السى4 حول ابنتك فى سيارة بالخارج
    Buraya kızınıza yönelik niyetlerimin tamamen onurlu olduğunu söylemeye geldim. Open Subtitles أنا لأخبرك أنّني لا أريد العبث مع ابنتك وحسب، أ
    Hayır, efendim. Bu adamın kızınıza karşı böyle bir ilgisi yok. Open Subtitles لا يا سيدي، هذا الرجل ليس لديه تلك الرغبة في ابنتك
    Şangay'dan üç tane suikastçı yollanmış ve bir tanesi kızınıza çok benziyor. Open Subtitles تم إرسال ثلاثة جاسوسين مجهوليين من شنغهاي وواحدة من تلك المجهولين إبنتك
    Umarım kızınıza yardım ettiğim için kendinizi bana borçlu hissetmiyorsunuzdur. Open Subtitles آمل أن لا تظن أنك مدين لي لقاء مساعدتي لابنتك.
    Demek iki aylık bebeğinizi 11 yaşındaki kızınıza bırakıp gittiniz. Open Subtitles .. إذاً .. تركتِ طفلتكِ التي تبلغ شهرين في رعاية ابنتكِ البالغة 11 عاماً ..
    O kadar yoldan geldim çünkü kızınıza yardım edebileceğimi biliyorum. Open Subtitles وقد قطعت مسافة طويلة لأنني أعلم بقدرتي على مساعدة ابنتكما
    Önemli olan bu hastanenin en iyi doktorlarının kızınıza odaklanması. Open Subtitles المهم هو أن يركّز أفضل أطباء هذا المشفى على ابنتك
    Bu gerçeğin beyninize iyice işlemesi için bir dakika verin: kızınıza tecavüz ediliyor ve sizin tek yapmak istediğini şey kızınızı öldürmek. TED أدر هذه الفكرة في رأسك قليلا لقد تم إغتصاب ابنتك والذي تريد القيام به هو قتلها
    kızınıza da bu yaraşır zaten. Armut piş ağzıma düş. Open Subtitles هذا مثالى من ابنتك تأخذ الاشياء على أنها منحة
    Ne size ne de kızınıza saygısızlık etmek istemedim. Open Subtitles و لم أقصد أن أقلل من احترامك أو احترام ابنتك
    Ne size ne de kızınıza saygısızlık etmek istedim. Open Subtitles و لم أقصد أن أقلل من احترامك أو احترام ابنتك
    kızınıza çarpsaydım da böyle kayıtsız mı kalacaktınız? Open Subtitles لو أننى صدمت ابنتك هل كان رد فعلك سيختلف؟
    kızınıza yardım etmeye çalışıyorum ama önce onu bulmalıyım. Open Subtitles انا اريد مساعدة ابنتك لكن علىّ ايجادها اولاً
    Artı, kızınıza biniciliği, bakımını... ve fazladan Telaffuz dersi vereceğim. Open Subtitles كما أني سأعلّم إبنتك ركوب الخيل والتشذيب، والنطق بدون تكلفة اضافية.
    Burada size garip gelen birşey varmı, kızınıza ait olmayan? Open Subtitles هل ترى أي شيء غريب لا ينتمي إلى إبنتك ؟
    Ve hak ettiği saygı ve sevgiyle kızınıza iyi bakacağıma söz veriyorum. Open Subtitles وأعد بمعاملة إبنتك بكل الحب والإحترام اللذان تستحقهما
    Onun kızınıza bakış açısını beğenmediniz ve karanızı değiştirdiniz. Open Subtitles لم تعجبكِ حتى أكثر من زوجك السابق الطريقة التي كان ينظر بها لابنتك
    Evet. Bu konuya gelirsek bilmenizi isterim ki kızınıza sadece saygı duyuyorum ve emin olun, hiçbir şey olmayacak. Open Subtitles بخصوص ذلك, اريدك ان تعلمي اني لا اكن شيئا لابنتك سوى الاحترام
    Önemli olan tek şey kızınıza yeniden kavuşmanız. Open Subtitles كلّ ما يهمّ الآن هو أنّكِ استعدتِ ابنتكِ.
    Her ikinizde kızınıza ne kadar saygı duyduğumu ve sevdiğimi biliyorsunuz. Open Subtitles كلاكما تعلمان كم أحترم ابنتكما كم أحب ابنتكما
    Bu konuda size yardım edebileceğimi sanıyorum. Benim bir yeteneğim var. Ben hayaletleri görebiliyorum, ve kızınıza bağlı bir hayalet gördüm. Open Subtitles أعتقد بأنّي يمكنني مساعدتكِ بهذا الشأن، لديّ هبة، بإمكاني رؤية الأشباح، وقد رأيت شبحاً متصلاً بابنتك
    Sizi rahatsız ettim. Adım Nat Cooper. kızınıza aşığım. Open Subtitles أنظر أننى اسف لأزعاجك أننى نات كوبر أننى مغرماً بحب أبنتك
    kızınıza olanları duydum. Benim de genç bir oğlum var. Open Subtitles لقد سمعت عما أحل بإبنتك ولدي أبناً صغيراً
    kızınıza söylemem gereken şeyler var. O zamana kadar da gitmeyeceğim. Open Subtitles ثمة بعض الأشياء أود أن أقولها لإبنتك ولن أرحل من هنا قبل ذلك
    Şu kağıtları kızınıza teslim edivereyim, o kadar. Open Subtitles فقط سأوصل هذه الأوراق لأبنتك هذا كل شيء
    Tamam Bayan Hanson, kızınıza çok iyi bakacağız. Open Subtitles (حسناًياسيدة(هانسون, سنعتني بابنتكِ
    kızınıza tuzak kuran bu iddia edilen adamı bulursak elbetteki temyize bunu sunacağız. Open Subtitles لو أننا وجدنا أي دليل على هذا الرجل المزعوم الذي غرر بأبنتك وسنكون بالتأكيد مستعدون لتقديم ذلك فى الاستئناف
    Anladığım kadarıyla, siz ve kızınıza aylar boyunca zorla yürüyüş yaptırıldı. Open Subtitles كما فهمت، أنت وابنتك قمت بالسير لعدة شهور

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more