Yanımda siz olmayınca küçük, acemi bir kız çocuğu oluyorum. | Open Subtitles | أصبح فتاة صغيرة تفتقر إلى الخبرة عندما لا أكون برفقتك |
Bunlardan biri de yüzünden vurulmuş altı yaşındaki bir kız çocuğu. | Open Subtitles | بينهم فتاة بعمر 6 تم إطلاق .النار على وجهها من قرب |
Ya da belki küçük bir kız çocuğu okula gitmeden önce bilinmez bir oyun oynayan. | Open Subtitles | ... أوربما،تكون بنتا صغيرة ... قبلأنتذهبللمدرسة تعزف مع الجار المجهول |
Daha düne kadar, babana ne kadar çok kız çocuğu istediğimi söylüyordum. | Open Subtitles | قلت إلى بابا قبل أيام كم أردت بنتا أخرى |
Hiç o kadar mükemmel olmayacağım. Olmamı istediğin Hintli kız çocuğu. | Open Subtitles | لن أكون قط تلك الفتاة الهندية التي تريد مني أن أكون |
Yanında da kızıl saçlı, olağanüstü bir kız çocuğu vardı! | Open Subtitles | وكانت ترافقه تلك الطفلة الصغيرة الجميلة، وكانت حمراء الشعر! |
6 yaşında bir kız çocuğu görümündeydi, lâkin onun kız çocuğu olmadığını biliyordum. | Open Subtitles | لقد أتخذ هيئة طفلة بعمر ال 6 سنوات ولكني كنت اعرف انها ليست مجرد طفلة |
Ancak dokuz-on yaşında bir kız çocuğu, odanın ortasında, etrafı kitaplarla çevrili olarak oturuyor. | TED | فتاة بالكاد تبلغ التاسعة او العاشرة تجلس في منتصف الحجرة محاطة بالكتب |
Küçük bir kız çocuğu hakkında anlatılanları duydum, altına kaçırmaya engel olamıyordu çünkü bir sürü yetişkin asker kızın içine girmişlerdi. | TED | سمعت عن فتاة صغيرة التي لم تستطع وقف التبول على نفسها بسبب الكثير من الجنود المحدثين حشروا أنفسهم داخلها |
Köylü kadınların şefinin yanında küçük bir kız çocuğu vardı benim gibi açık kahve teni, kir pas içindeydi. | TED | وقد كان لنسوة زعيم القرية فتاة صغيرة ،لونها معتدل مثلي .وسخة تماما |
Bu genellikle çocuk sitelerinde dolaşan dokuz yaşında bir kız çocuğu. | TED | هذه فتاة تبلغ من العمر تسع سنوات تتنقل أساسا بين مواقع الأطفال. |
Annelerin kızların okulu olmasını isteme sebepleri şuydu: bir kız çocuğu okula yürürken tecavüze uğrarsa anne suçlanırdı. | TED | والسبب في أنهم يريدون المدرسة للبنات لأنه عندما تتعرض فتاة للاغتصاب في طريقها إلى المدرسة، تلام الأم لذلك. |
Biz şu anda konuşurken, biliyorum ki 125 kız çocuğu asla sünnet olmayacak. | TED | الأن و نحن نتحدث, هناك 125 فتاة لن يتم تشويهم جنسيا |
Şu boylarda ufak bir kız çocuğu gördünüz mü? | Open Subtitles | هل رأيت بنتا بهذا الطول .. |
Ve burada, rivayete göre, bir kız çocuğu doğurdu, Sarah. | Open Subtitles | وهنا ، قيل إنها ولدت بنتا ، (ساره) |
Ufak bir kız çocuğu gördünüz mü? | Open Subtitles | هل رأيت بنتا ... .. ـ |
Bu, 15 aylık küçük bir kız çocuğu ve otizmli. | TED | حسنا, هذه الفتاة الصغيرة تبلغ من العمر خمسة عشر شهرا, وهي تعاني من التوحد. |
Birkaç yanıt işte burada: Biri Natasha, hayatta kalan kız çocuğu, ailesi size adını söylememi istedi. | TED | لسببين: الأول هو ناتاشا، الفتاة التي عاشت، وأرادت أسرتها أن أخبركم اسمها. |
Bir kız çocuğu en sevdiği hayvan olarak kuşu seçmiş ve onu şöyle tarif etmiş: | Open Subtitles | طفلة بعمر الثامنة اختارت عصفور |