kız arkadaşınla iletişime girmemek için beni araç olarak kullanamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تستغلّني لكي لا تتواصل مع صديقتك الحميمة. |
Her neyse, kız arkadaşınla sohbet etmekten daha eğlenceli olmuştur eminim. | Open Subtitles | حسنا أظن أن هذا يجلب المتعة أكثر من التَحَدُّث مع صديقتك |
kız arkadaşınla konuşup birkaç şeyi ödünç almamızı sağlamanı umuyordum. | Open Subtitles | كنت أتسائل لو أن بإمكان حبيبتك مساعدتنا في هذا الجزء |
Kimse kız arkadaşınla tanışmadı. Kimse seni bir kızla görmedi. | Open Subtitles | لم يقابل أحدٌ أبدًا حبيبتك ولم يراك أحد مع فتاة |
Eğer bu kadar umursadığın şey rezervasyonsa, neden kız arkadaşınla gitmiyorsun? | Open Subtitles | لو كانت الحجوزات التي تهمّك كثيراً، فلمَ لا تصطحب خليلتك فحسب؟ |
Oyuncaklarda kız arkadaşınla harcamak istiyorsan, sana kalmış. | Open Subtitles | ولكن لو اردت ان تصرف المال مع صديقتك هذا من شأنك |
O yüzden işimi yapabilmem için, kız arkadaşınla beraber barikatın arkasında durmanız gerekiyor. | Open Subtitles | لذا فأنا أريد منك ومن صديقتك أن تجعلا نفسيكما خلف الحاجز حتى يمكنني تأدية عملي |
Ailene karşı zor kullandım, kız arkadaşınla uğraştım kadın yazı işleri müdürünü azarladım. | Open Subtitles | لقد هددت والديك و أخطأت على صديقتك و أثرت غضب صديقتك المحرره |
kız arkadaşınla birlikte takılma hakkına sahipsin, sanırım biraz kıskandım. | Open Subtitles | ان تكون مع صديقتك و أظنني كنت غيوراً قليلاً |
Git kız arkadaşınla konuş. Bari içimizden biri bunu başarsın. | Open Subtitles | . إذهب للتحدث إلى صديقتك . أحدنا يجب أن يكون قادر على ذلك |
Senin kız arkadaşınla yatması seni kızdırmış olmalı. | Open Subtitles | لا بد أنه جعلك نوع من الغضب الذي كان نائما مع صديقتك. |
kız arkadaşınla niyetiniz buysa, başka yere gidin, tamam mı? | Open Subtitles | أنت و حبيبتك تريدون فعلها؟ اذهبوا لمكان آخر، مفهوم؟ |
kız arkadaşınla hiç evcil hayvan aldınız mı? | Open Subtitles | هل إقتنيت مرة حيوان ما مع حبيبتك السابقة ؟ |
Henüz, yeni kız arkadaşınla dans etme fırsatım olmadı. - Şey... | Open Subtitles | لم يتسنى لي الحديث مع حبيبتك الجديدة بَعد |
Ev demişken, senin kız arkadaşınla karşılaştım | Open Subtitles | أوه، بمناسبة الحديث عن الشقّة، قابلت حبيبتك. |
Sen çocukların hazır olduklarını düşünüyorsan tabii ki kız arkadaşınla tanışabilirler. | Open Subtitles | ان كنت ان ترى الاطفال جاهزين... ...للقاء خليلتك فبالطبع عرفهم بها |
bu senin küçük kız arkadaşınla iyi gittiğin anlamına gelir. | Open Subtitles | هذا يعني أنك أنت وصديقتك الحميمة الصغيرة يمكنكم الذهاب. |
Peki, şimdi berberle değil de kız arkadaşınla konuşuyormuş gibi yap. | Open Subtitles | حسناً تظاهر أنك تتحدث لصديقتك وليس الحلاق |
Bütün gece kız arkadaşınla mı konuşacaksın yoksa içkilerimi verecek misin? | Open Subtitles | هل ستتحدثين مع عشيقتك طوال الليل أم ستجهزى شرابى ؟ |
Ama eve gidip kız arkadaşınla seks yapabilmek için çok ateşli bir beta evi hatununu geri teptin. | Open Subtitles | و لكنكَ أفسدت الأمر مع فتاة ما من النادي هنا لتذهب للمنزل و تمارس الجنس مع حبيبتكَ |
kız arkadaşınla ilgili bir amacım yok. Beraber çalışıyoruz. Hepsi bu. | Open Subtitles | ليست لدي رغبة بصديقتك نحن نعمل معاً و هذا كل شيء |
kız arkadaşınla ay ışığı altında baş başa olduğun bir anda o hiç bir şey söylemese de, onu öpmeni istediğini bildiğin anlar vardır ya? | Open Subtitles | أنت تعرف كيف يكون الوضع عندما تكون مع فتاتك ، والقمر في السماء وأنت تعلم أنها تودّ أن تُقبّل حتى لو لم تقُل ذلك ؟ |
Sen ve kız arkadaşınla uğraşım devam eder ne kadar sürerse sürsün. | Open Subtitles | سوف ابقي عقد قتلك وفتاتك لما يلزم من الوقت |
kız arkadaşınla konuşma zahmetinde bulundun mu? | Open Subtitles | هل حتى تحدثتِ إلى عشيقتكِ ؟ |
kız arkadaşınla işleri boka sardığım için gerçekten üzgünüm. | Open Subtitles | انا آسفة لأنّي دمرت كُل ما كان بينك وبين خليلتكَ. |