"kız arkadaşlarını" - Translation from Turkish to Arabic

    • صديقاتك
        
    • صديقاته
        
    • صديقاتهم
        
    kız arkadaşlarını kardeşine ayarlayıp durmayı bırak artık. Open Subtitles انظري ، أنا بخير فقط اتركي محاولة تعريفه على صديقاتك
    kız arkadaşlarını bana anlatabilirsin baba, sorun olmaz. Open Subtitles أنت تعرف ، لا بأس أن تخبرنى عن صديقاتك يا أبى
    Şehre in. kız arkadaşlarını bul. Open Subtitles إذهبى إلى المدينة إذهبى و إعثرى على صديقاتك
    Tamamen kötüye gidiyordu. Bir de keş kız arkadaşlarını eve getirmeye başladı. Open Subtitles إنتكس تماماً , إضافه إلى أنه بدأ جلب صديقاته المنزل
    Bunun kız arkadaşlarını kaybetmek gibi bir alışkanlığı var. Open Subtitles هذا لديه عادة ودائماً مايخسر صديقاته
    Buradakilerin çoğu kız arkadaşlarını eşleri olarak getirmeye çalışırlar. Open Subtitles العديد من السجناء حاولوا أن يجلبوا صديقاتهم هنا كزوجاتٍ لهم.
    Bazı erkeklerin eşlerini veya hamile kız arkadaşlarını aldattığını biliyorum. Open Subtitles اعرف ان هناك رجال يخونو زوجاتهم او صديقاتهم الحوامل
    Her zaman dövüşlere kız arkadaşlarını getirir misin? Open Subtitles أنت دائماً تجلب صديقاتك للقتال؟
    ve iki kerede kız arkadaşlarını tehdit etmekten.. Open Subtitles و للقيامك بتهديد اثنتان من صديقاتك
    Annen, bütün kız arkadaşlarını kontrolden geçirecek. Open Subtitles فأمك ستتحقق من جميع صديقاتك من اجلك
    Annen, bütün kız arkadaşlarını kontrolden geçirecek. Open Subtitles أمي ستذهب كل صديقاتك عنكِ
    - Sen kız arkadaşlarını eve getirirdin. Open Subtitles -أنت كنت تحضر صديقاتك إلى المنزل
    Bütün kız arkadaşlarını buraya getirir misin? Open Subtitles عادة هل تحضر كل صديقاتك هنا ؟
    kız arkadaşlarını. Open Subtitles صديقاته السيّدات.
    Lip'le kız arkadaşlarını da. Open Subtitles ودخل على (ليب) وجميع صديقاته
    Stondak izlesinler diye kız arkadaşlarını getirirdi. Open Subtitles (ستنداك) جلب صديقاته للمشاهده
    Askerlerin trenle, evlerine yakın ...istasyonlara gidip, orada onları bekleyen kız arkadaşlarını öpüp cepheye geri döndüklerini söylemişti. Open Subtitles صعدوا على متن قطار، وصلوا الوطن على المحطة قبّلوا صديقاتهم على رصيف السكة الحديدية ثم وجب عليهم الصعود مرة أخرى ليعودوا إلى الجبهة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more