"kız kardeşinle" - Translation from Turkish to Arabic

    • اختك
        
    • مع أختك
        
    • بأختك
        
    • شقيقتك
        
    • لأختك
        
    • أختِكَ
        
    • وأختك
        
    • شقيقتكَ
        
    • أختكَ
        
    • وشقيقتكِ
        
    • مع شقيقة
        
    • مع شقيقتكِ
        
    • أختك وأنا
        
    Sanki endişelenecek hiçbir şey yokmuş gibi Kız kardeşinle ders çalışıyorsun. Open Subtitles تساعد اختك في حل واجبها وكأن ليس هناك ما تقلق بشأنه
    Belki de öyle, ama seni şehir sınırları içinde tutabilirim, veya Kız kardeşinle tekrar konuşabilirim. Open Subtitles صحيح, و لكن أستطيع أن أمنعك من الخروج عن المدينة أو, اتكلم مع اختك مرة ثانية
    Kız kardeşinle şu Cuma günkü toplanmayı yeniden programlayabilir miyiz? Open Subtitles هل يُمكننا إعادة تحديد موعد الإجتماع مع أختك في الجمعة؟
    Annem mesaj attı, Kız kardeşinle bugün öğlen yemeği yiyeceklermiş. Open Subtitles لقد راسلتني أمي وقالت إنها ستتناول الغذاء مع أختك اليوم.
    Bir yeteneği var. Bir kez olsun Kız kardeşinle gurur duy. Open Subtitles لديها الموهبة كن فخورا بأختك و لو لمرة واحدة
    Bilirsin hani, şey perdeleri kapattı ya böylece küçük Kız kardeşinle hoşça sohbet edebilecek. Open Subtitles لذلك أسدل الستائر ليتمتع بحوار لطيف مع شقيقتك
    Çünkü Kız kardeşinle daha önce konuşmadım bile eğer gelmezsen çok garip bir durum-- Open Subtitles لأنّني لم أتحدث لأختك قط، وسيكون الوضع محرجاً جداً إذا لم تظهر
    Sanırım dün gece Kız kardeşinle tanışmıştım. Bana bir kucak dansı yapmıştı. Adı Candy miydi? Open Subtitles اعتقد اني قابلت اختك الليلة الماضية رقصت لي رقصة خاصة كاندي؟
    Eve gelince, oğlumuzla ilgili ana kararları Kız kardeşinle aldığını duyuyorum. Open Subtitles واعود للمنزل لاسمعك تتخذي قرارات مهمة لطفلنا مع اختك
    Kız kardeşinle çıktığı için olduğunu düşünmüyor musun? Open Subtitles انتي لا تعتقدي انها تفعل ذلك بسبب انه يواعد اختك,
    Söyle bana. Kız kardeşinle büyüdün. Bu virüsü ilk elden gördün. Open Subtitles أخبرني فحسب، لقد تربيت مع أختك وأول من رأى هذا الفيروس
    Burada olacaklar yüzünden Kız kardeşinle bir ay telefonda konuşacaksın. Open Subtitles الامور التي ستجري هنا شتجعلك تتحدث مع أختك لشهر
    Yeni ziyaretçimizin kim olduğunu öğrenmek gibi basit bir iş için seni yolluyorum sen de Kız kardeşinle sohbete dalıyorsun. Open Subtitles سأرسلك في مهمة بسيطة لمعرفة من هو زائرنا الجديد وعليك أن تتوقف عن الثرثرة مع أختك
    Yeni Kız kardeşinle tanışmak istersin, değil mi? Open Subtitles تريد ان تلتقي بأختك الجديدة، أليس كذلك؟
    Sevecensin. Kız kardeşinle nasıl ilgilendiğini görüyorum. Open Subtitles أعرف كم أنت طيب، أراك تعتني بأختك
    Sence Kız kardeşinle olan durumun muhakemeni etkiliyor mu? Open Subtitles تعتقدين ظرفك مع شقيقتك قد يغيم على حكمك ؟
    Eğer kurtulamazsan Kız kardeşinle çıkacağım. Open Subtitles إذا لم تنج وأنا نجوت سأواعد شقيقتك
    Şu anda seninle konuşuyorum, Kız kardeşinle değil. Open Subtitles لكنني أتحدث إليك الآن، ليس لأختك
    Söz veriyorum bir daha karımla birlikte olmayacağım, Kız kardeşinle konuşmayacağım. Open Subtitles أُقسمُ بأنّني لَنْ أكذب على زوجتِي، ولا أتَكلّمَ مع أختِكَ ثانيةً.
    Kız kardeşinle beraber, yeni açılan restoran Rud'a girmeye çalıştık ama bizi almadılar. Open Subtitles أنا وأختك, حاولنا أن ندخل ذلك المطعم الجديد "رود" ولم يسمحوا لنا بالدخول
    Örneğin, yaşadığın duygusal hasar Kız kardeşinle ilgilenmek yerine benimle felsefik konuşmalar yapmana sebep oluyor. Open Subtitles على سبيل المثال، ضرركَ العاطفيّ الواضح يجعلني أجري الآن حواراً فلسفيّاً بدلاً من التفكير بشأن شقيقتكَ
    Kız kardeşinle evlenmek için senin rızanı alayım diye düşünmüştüm. Open Subtitles لقد كُنت أُفكر فى أن .أطلب الزواج من أختكَ
    Tek bildiğim, Kız kardeşinle sen büyürken, biz ne yersek onu yerdiniz. Bahane yoktu. Open Subtitles كلّ ما أعرفه هو عندما كنتِ وشقيقتكِ تكبران كنتما تأكلان مما ناكله
    Neden Kız kardeşinle de çıkmıyor, olmuşken tam olsun. Open Subtitles لماذا دون أحرزنا انه ر الخروج مع شقيقة الخاص بك بينما هو في ذلك.
    Öyleyse neden Kız kardeşinle yattı? Open Subtitles وما الذي كان يفعله نائماً مع شقيقتكِ إذن ؟
    "Kız kardeşinle birlikte batırdıkları bir geminin enkazını görmeye gittik. Open Subtitles "أختك وأنا ذهبنا لرؤية حطام مركب تم إغراقه"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more