"kızacağını" - Translation from Turkish to Arabic

    • ستغضب
        
    • سيغضب
        
    • ستغضبين
        
    • سيغضبك
        
    • قد تسقط
        
    • أنكَ قد
        
    Belki dedim. Belki, belki demektir. kızacağını düşünmemiştim. Open Subtitles قلت احتمال ، احتمال هو احتمال ، لم اعلم انك ستغضب من ذلك
    Sana bittiğini söyleseydim, buna kızacağını düşünmüştüm, bu yüzden eczaneye gidip bir tane alayım diye düşündüm. Görüyor musun? Open Subtitles حسبتكَ ستغضب إنّ أخبرتكَ أنّه نفذ، لذا ذهبتُ إلى المتجر لشراء البعض.
    Korku içinde yaşayamam, senin ne zaman kızacağını ya da bağıracağını düşünerek. Open Subtitles لا يمكنني أن أعيش في خوف، بدون أن أعرف متى ستغضب أو تصرخ في
    Bizi kapıda tuttuğunu öğrendiği zaman Mic'in nasıl kızacağını biliyor musun? İşin bitti. Open Subtitles هل تعلم كم سيغضب ميك عندما يعلم انك ضايقتنا ؟
    Konusunu açmak istemedim çünkü Manny'ye kızdığın gibi bana da kızacağını düşündüm. Open Subtitles و لم أرغب بذكر الامر لأنني ظننت انك ستغضبين علي كما غضبت على ماني
    Hiçbir şey söylemedim, çünkü kızacağını biliyordum. Annemin üzerine yemin ederim doğruyu söylüyorum. Open Subtitles ينهرونني و يصرخون عليّ لكنني لم أقل لهم شيئاً لأنني أعلم أن ذلك سيغضبك ، أقسم لك
    Haberleri seyredersen sana kızacağını söylemiştim. Open Subtitles لقد قلت لك إنها ستغضب لو شاهدت الأخبار
    kızacağını tahmin ettim ama gerekliydi. Open Subtitles توقعت أنك ستغضب لكن توجّب علي فعل ذلك
    gördün mü çok kızdın. Çok kızacağını biliyordum. Open Subtitles أترى، أنتَ غاضب علمتُ أنك ستغضب
    - Aslında, bana kızacağını sanıyorum, ama... Open Subtitles حسناً , أعتقد أنك ستغضب مني , لكن .. ـ
    Senin böylesine kızacağını bilmiyordum. Open Subtitles لم أكن أعرف أنك ستغضب هكذا
    - kızacağını biliyordu da ondan. Open Subtitles لانها كانت تعلم انك ستغضب
    Çok kızacağını sandım. Open Subtitles أعتقدت بأنك ستغضب.
    Bu kadar kızacağını düşünmemiştim. İçeride gerçekten duman altı oldum Danny. Open Subtitles لم أعتقد أنك ستغضب المكان مملوء بالدخان يا (داني).
    - Bu kadar kızacağını düşünmemiştim. Open Subtitles لم أكن أظن أنك ستغضب هكذا
    Lucy'nin kaçtığı gerçeğini sakladığımı öğrenseydi Virginia'nın kızacağını biliyordum. Open Subtitles اعرف بأن (فيرجينا) ستغضب اذا عرفت انني من اخفي حقيقة ان (لوسي) هربت، لذا قررت بأن لا أخبرها، و الذي يعني انه يعود الي
    Gördün mü? kızacağını söylemiştim. Open Subtitles قلت لك أنها ستغضب
    Babanın buna kızacağını bile bile. Open Subtitles منحته له برغم معرفتك أن والدك سيغضب.
    kızacağını sandım. Open Subtitles كنتُ أعتقد أنه سيغضب
    Ama kızacağını biliyordum. Open Subtitles ولكني عرفت بأنك ستغضبين
    Hiçbir şey söylemedim, çünkü kızacağını biliyordum. Annem üzerine yemin ederim. Open Subtitles ينهرونني و يصرخون عليّ لكنني لم أقل لهم شيئاً لأنني أعلم أن ذلك سيغضبك ، أقسم لك
    Bunun bende olduğunu öğrenirsen çok kızacağını da söylemişti. Open Subtitles لقد أخبرني أيضاً أنكَ قد تسقط إنعلمتأننيأعرفولكن إسال نفسك ...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more