Hükümet konağından biri eyalet savcısını fena kızdırmış. | Open Subtitles | شخص ما في البلدية أغضب المدّعي العام الوطني |
Ama bence patronun olacak adam çok büyük adamları kızdırmış. | Open Subtitles | ولكن أعتقد أن رئيس عملك هذا أغضب الكثير من الناس المهمين. |
Annemi kızdırmış olmaktan, ve onun artık beni sevmemesinden korkuyorum. | Open Subtitles | انا خائفة لأني أغضبت أمي فلن تعد تحبني على الاطلاق |
Yukarıdaki Biri'ni kızdırmış olma ihtimalim olsa da, her şeyin, farklı şekilde açıklanabileceğini düşünmeyi tercih ederim. | Open Subtitles | وبالرغم من أني أفترض إمكانية أنني أغضبت أحد ما بالأعلى هناك أُفضّل الإعتقاد |
Anthony seni çok kızdırmış olmalı. Kabul et. Seni buraya tıktı diye boynunu kırmak istiyorsun. | Open Subtitles | يا إلهي يبدو أن أنثوني أغضبك كثيرا أعترفي بأنكي ترغبين بتدميره لوضعكي هنا |
Diyor ki eşcinsel karşıtlarıyla ilgili söylemlerin patronlarını kızdırmış. | Open Subtitles | انها تقول اشاعات عن ان الشركة ضد شذوذكِ وأن ذلك يغضب رئيسكِ |
Bana dediğine göre, bu Fransızları gerçekten kızdırmış. | TED | كما قال هو حيث انه فعلا اغضب الفرنسيين جدا |
Sırf evlenebilecek olmakla bile birçok kişiyi kızdırmış durumdayız zaten. | Open Subtitles | قمنا بإغضاب الكثير من الناس مسبقاً بمجرد أن بإمكاننا الزواج |
Kendimi, onu kızdırmış gibi hissettiğimi hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر تماماً أنني قمتُ بإغضابه |
Vuran adamları gerçekten kızdırmış olmalı. | Open Subtitles | يبدو أنه أغضب المسلحين بشكل كبير |
Bu olay, babamdan sonra gelen Sonny'i kızdırmış olmalı. | Open Subtitles | و لكن هذا أغضب "سوني" و هو التالي لأبي في القياده |
Bu durum tavukları kızdırmış. | Open Subtitles | وهذا أغضب الدجاج كثيراً |
Billy birini kızdırmış olmalı. | Open Subtitles | حسناً الفتى " بيلي " أغضب شخصاً ما |
Buna hapis deniyor. Birilerini fena kızdırmış olmalısın. | Open Subtitles | هذا يدعى سجنًا، إنّك حتمًا أغضبت الكثير من الناس. |
Yüksek mevkilerdeki kişileri iyi kızdırmış gibisin. | Open Subtitles | لابد أنكِ أغضبت أشخاص بمناصب عليا |
"Ahbap, birilerini fena kızdırmış olmalısın." | Open Subtitles | وقال : "يا للهول، لا بدّ وأنّك "أغضبت أحدهم للغاية |
Bu sizi cidden kızdırmış olmalı. Evet, kızdırdı aslında. | Open Subtitles | لابد ان الأمر أغضبك نعم في الواقع أغضبني |
Biri seni gerçekten kızdırmış olmalı. | Open Subtitles | يبدو أن أحدهم أغضبك جدا |
Bu olay sizi kızdırmış olmalı. | Open Subtitles | لابد أن ذلك أغضبك |
Her gün birilerini kızdırmış olmalı. | Open Subtitles | لا بد أنه كان يغضب الناس كل يوم |
Kimi neden kızdırmış olabilirim? | Open Subtitles | لماذا يغضب أى شخص مني؟ |
İki harika insanı kızdırmış adamı indirin. | Open Subtitles | اخرجوا الى هنا واغمسوا هذا الرجل اللذي اغضب شخصين |
Birilerini kızdırmış olmalısın ki tepedekilerin dikkatini çekmişsin. | Open Subtitles | حسنا، يبدو أنك قمت بإغضاب شخص ما لتحاول الإهتمام بالأشخاص في الأعلى |
- Yalnızca onu kızdırmış olursun. | Open Subtitles | -إذن فقد قمت بإغضابه للتو . |
Kendini böyle öldürtmek için kimi kızdırmış olabilir? | Open Subtitles | من الذي قام بأزعاجه لينتهي به الامر ميتاً بهذا الشكل.. ؟ |