Senden bıktım, anne. Sadece bıkmadım aynı zamanda kızgınım da. | Open Subtitles | أنا منزعج منك يا أمي ليس فقط منزعج ، غاضب |
Beni iyi dinleyin... Şu Arnett Mead'li çocuklara çok kızgınım. | Open Subtitles | سأخبركم شيئا أنا غاضب من هؤلاء الأولاد من أرنيت ميد |
Hâlâ sana kızgınım ama bilmeni istediğim bir şey var. | Open Subtitles | لا أزال غاضب منك لكن هناك شيء أريدك أن تعرفه |
kızgınım çünkü gerçek bombacıyı yakalamak umurunda değilmiş gibi bir halin var. | Open Subtitles | لا، أنا غاضبة لأنّك تبدو غير مبالٍ تماماً بالقبض على المفجّر الحقيقي |
Öleceğinden korkuyorum ve ona yardım etmeme izin vermeyeceği için kızgınım. | Open Subtitles | أنا خائف أن تموت وأنا غاضب لأنها لا تسمح لي بمساعدتها |
- Hiç anlamıyorsun be kızım! - Sana çok kızgınım! | Open Subtitles | إنّكِ لا تفهمين الأمر، أليس كذلك أنا غاضب جداً منكِ. |
Evet, evet, evet, kızgınım çünkü seninle oynadığını göremiyorsun. | Open Subtitles | نعم، نعم أنا غاضب لأنّك لا تستطيعين أن تري أنّه يخرّبكِ |
Sana kızgınım. Ailemi kaçırdın, robot çocuklar yaptın ve kız kardeşimi yuttun. | Open Subtitles | هذا لأني غاضب اختطفت والديّ، وعملت روبوتات مشابهة لنا |
kızgınım ve sanırım üzerime işedim ama ciddiyim. Herşeyi internete koy. | Open Subtitles | أنا غاضب وبللت نفسي ولكني جاد نضعه بأكمله على الإنترنت. |
O kadar kızgınım ki, hemen şuracıkta uykuya dalabilirim! | Open Subtitles | أنا غاضب جداً حتى أنه يمكنني فقط أن أنام، أنا.. |
Ben de hâlâ sana kızgınım. Baltayla kaykayımı parçalamıştın. | Open Subtitles | انا لازلت غاضب منك لتكسيرك لوح تزلجي بفأس |
Ben Vaughn'u sevimli bulmasam da, Lauren'a kızgınım. | Open Subtitles | أنا غاضب منها ، ولا أعتقد أبداً أنه لطيف |
Ona çok kızgınım, çünkü o benimle yattı ve bir daha da hiç aramadı. | Open Subtitles | أنا غاضبة جداً منه لأنّه مارس الحب معي ولم يعاود الاتّصال بي. |
Sana bunun için mi kızgınım sanıyorsun... o kadın için mi? | Open Subtitles | لهذا السبب كنت تعتقد أنا غاضبه منك .. تلك المرأه ؟ |
Sana bunu yapmalarına ve bunu yapış şekillerine kızgınım. | Open Subtitles | على الذي فعلوه بك غاضبٌ على الطريقة التي طردوك بها |
Aslında sana kızgınım. Ray Loewy'i bizden çaldın. - İç tasarımımızı yapıyor. | Open Subtitles | يجب أن أكون غاضباً منك لقد سرقت راي لوي منّا |
Fakat bir teröristle birlik olduğun ve bir Amerikan denizcisinin işkence edilip öldürülmesinden sorumlu olduğun düşünülürse biraz kızgınım. | Open Subtitles | لكن بالنظر الى أنك تتأمر مع ارهابي وأنك مسؤول عن التعذيب و القتل جندي بحريه أمريكي أنا مستاء قليلاً |
Sana çok kızgınım. Detaylara girmek de istemiyorum. | Open Subtitles | أنا مستاءة جداً منك ولا أريد الخوض في الأمر |
kızgınım çünkü o dağ bisikletini aldın. | Open Subtitles | أنا منزعجة لأنك ستذهب إلى الرحلة الجبلية |
Homer, sana çok kızgınım! Bahse varım sırf garaj temizliğinden kaytarmak için kasabayı havaya uçurdun. | Open Subtitles | أنا غاضبة منك جداً ، أراهن أنك فجرت البلدة لتتمصل من تنظيف المرأب فحسب |
Çevirisi: "Sana acayip kızgınım." | Open Subtitles | ولمَ لا أكون؟ "الترجمة " أنا حانقة عليك للغاية |
Çok utanıyorum. Beceriksizmişim gibi hissediyorum. kızgınım, stresliyim, önemsiz olduğumu hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بالخجل الشديد، أشعر وكأنّي فاشل، أشعر بالغضب والإحباط وعدم الأهميّة |
- Özür dilerim. - Sana kızgınım. | Open Subtitles | ـ أنا آسف ياحبيبتي ـ لآ ، أنا غاضبةٌ منك |
kızgınım ama bu konuyu halletmenin daha iyi bir yolunu buldum. | Open Subtitles | لا،مازلت غاضبا لكنني أكتشفت طريقه جديده لأتعامل مع ذالك |
Hadi yürüyelim. Araba sürmek için çok kızgınım. | Open Subtitles | دعينا نتمشى فأنا حانق للغاية لأقود. |