Eğer karımın kızkardeşi olduğunu bilmesem, kafamda bazı fikirler üretirdim. | Open Subtitles | لو ما كنتِ أخت زوجتي، لكونت عنكِ أفكارة سيئة |
Tepedeki büyük evde oturan patronun kızkardeşi. | Open Subtitles | أخت الرئيس من ذلك المنزل الكبير على التل |
sonra o hizmetçinin kızkardeşi olduğunu farkediyorsa, Bu nedir? | Open Subtitles | ثم يكتشف أن هذه الفتاة أخته كل هذا خلال ساعة |
Burada sağda kızkardeşi Kylie, şimdi doktor oldu. | TED | هذه كيلي أختها ، على اليمين ،التي تعمل كطبيبة الآن. |
İsimsiz ihbar ve ardından bir vekilin kızkardeşi fahişelikten tutuklanıyor. | Open Subtitles | بلاغ من مجهول ويقبض على شقيقة نائبة بتهمة المتاجرة بالجنس |
Çoğu sardalya teknesiyle buraya geldi... fakat Sicilya'da kalan babamın bir kızkardeşi vardı. | Open Subtitles | معظمهم أصيبوا في قارب للسردين ولكن أبي لديه أخت بقيت في صقلية |
Sorun yok. Bu kayıp kızın kızkardeşi. Birlikte onu bulmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | لا بأس ، هذه أخت الفتاة نحن نحاول أن نجدها |
Herkes benim Russ Brennan'ın küçük kızkardeşi oldugumu bilirdi | Open Subtitles | الجميع كانوا يعرفون بانني كنت أخت روس الصغيرة |
Harville'in kızkardeşi çok üstün nitelikli bir kadındı, ve Benwick ona aslında, çok derinden bağlıydı. | Open Subtitles | أخت هارفيل كانت امرأة راقية وعلاقة بينيك بها كانت عميقة |
Bir arkadaşımın kızkardeşi. O biraz korkmuştu. | Open Subtitles | إنها أخت صديقة لي لقد أسيء لها و حدث شجار |
kızkardeşi Nora'yı görmeye gittim, bu konuyu konuşmak için. | Open Subtitles | ذهبت لرؤية أخته نورا للحديث معها حول هذا الموضوع. |
kızkardeşi hakkında duyduklarımızı tamamen doğru olmayabilir. | Open Subtitles | أتعلم ربما ماسمعناه بشأن أخته لم يكن صحيح |
Ayrıca,kızkardeşi bisonetin birkaç hafta önce ortadan kaybolduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت أخته كذلك بأنه اختفى منذ أسبوعين تقريباً. |
Bana onun kızkardeşi Blanche'ı sakat bırakan kazadan ...sorumlu olduğunun sanıldığını söyledi. | Open Subtitles | قالت إنها كانت مسؤولة عن الحادث الذي.. أدى لشلل أختها بلانش ... |
Unutma, bu buluşma Clair, kızkardeşi ve annesinin savaş baltalarını gömüp birbirlerini yeniden keşfetmeleri için bir fırsat olacak. | Open Subtitles | أذكر إن هذا تعلمته كلير من أختها وأمها حتى يستطيعوا فتح قلبوبهم |
Ailesi, olanca başarılarıyla doğduğundan beri yanından ayrılmayan dadısı ve öksüzler yurdundan kurtarılarak evlat edinilmiş üç yaşındaki kızkardeşi. | Open Subtitles | ..أبويها ، بكل نجاحهما مربية الأطفال التى معها منذ ولدت هى والمتبنون، شقيقة بعمر ثلاث سنوات |
Antik mermi konusunda kurbanın kızkardeşi ile görüştün mü? | Open Subtitles | هل تحققت من شقيقة الضحية فيما يتعلق بالرصاصة العتيقة؟ |
Evet, kurban ve kızkardeşi dokuz ay önce birlikte bir trafik kazası geçirmiş. | Open Subtitles | أجل كل من الضحية وأخته كانوا في حادث سيارة قبل 9 أشهر |
kızkardeşi silah sesi duymuş. Bir arabanın gittiğini görmüş. | Open Subtitles | الأخت سمعت طلق ناري رأت سيارة ترحل من هنا |
Kız onun 8 yaşındaki kızkardeşi. | Open Subtitles | البنت الصغيرة هي اخته كانت بعمر ثمان سنوات |
Sezar'ın kızkardeşi Octavia ile Lord Antony arasında. | Open Subtitles | -بين اوكتافيا اخت القيصر -و القائد انتونى |
Ama sonrasında kızkardeşi sistemi çalıştırmaya başladı. | TED | ولكن حينها بدأت شقيقتها تُشَغِل النظام. |
Herneyse, onun hesaplarını Patrick'in kızkardeşi mi tutuyor? | Open Subtitles | على أي حال، وشقيقة باتريك يختبئ ملفاته؟ |
Yaşlı tefeci kadını ve kızkardeşi Lizaveta'yı bir baltayla öldüren bendim. | Open Subtitles | أنا الذي قتلت العجوز المرابية وأختها إليزابيث إيفانوفنا |