"kızkardeşin" - Translation from Turkish to Arabic

    • أختك
        
    • اختك
        
    • شقيقتكِ
        
    • واختك
        
    • أختِكَ
        
    • وأختكِ
        
    • لك اخت
        
    - Dinle, Şerif. kızkardeşin için hissettiğin endişe için üzgünüm. Open Subtitles عذراً عن القلق الذي لابد انك تشعر به على أختك
    kızkardeşin yaşıyor ve ona bakman için sana ihtiyacı var. Open Subtitles أختك على قيد الحياة وتحتاجك للإعتناء بها
    Ame eğer kızkardeşin değilse sanırım şansın oldukça yüksek. Open Subtitles و إن لم تكن أختك ذاتها أعتقد أن فرصتك جيدة للغاية
    O ve kızkardeşin locada oturmaya davet edildiler. Open Subtitles هو و اختك حصلو على دعوة ليجلسو فى غرفة المالك هناك بالاعلى
    kızkardeşin 25 yaşında Oğlum ise sadece 17. Open Subtitles أختك في الخامسة والعشرين وإبني فى السـابعـة عشـر
    Chaz telefondakinin kızkardeşin olduğunu söyledi. Open Subtitles تشاز أخبرنى أنها كانت أختك على التليفون0
    kızkardeşin yüzünden boşverip gidemiyorsun, değil mi? Open Subtitles لا يمكنك أن تتركين الأمر كذلك بسبب أختك صحيح ؟
    kızkardeşin için doğru olanı yapmamıza yardım et. Open Subtitles ساعدنا في القيام بالشيء الصحيح من اجل أختك
    kızkardeşin benim en iyi arkadaşım, bu yüzünden sana güvenilmeyecegini söylediyse ben ona güvenirim. Open Subtitles تعرف, أختك هي أعز صديقة لي لذا عندما تقول بانه لا يمكن الوثوق بك قإنني أثق بها
    Seni 12 yıldır tanırım, ama kızkardeşin hakkında tek bildiğim, onun ismi... ve onun nasıl öldüğü. Open Subtitles أعني، أعرفك منذ 12 سنة وكل ما أعرفه عن أختك هو اسمها وكيف ماتت
    Stark, eğer onun sırtından vurduğu... senin kızkardeşin olsaydı ne yapardın? Open Subtitles ستارك.. ماذا كنت ستفعل لو أن أختك هي من أطلق على ظهرها النار؟
    Seninle şuan rehberlik danışmanın olarak konuşmuyorum, kızkardeşin olarak konuşuyorum. Open Subtitles حسناً، أنا لا أتحدث إليك بصفتي مستشارة التوجيه أنا أتحدث إليك بصفتي أختك
    Sonra da kızkardeşin seninle görüşmeyi bıraktı ve sen de ormana gittin. Open Subtitles ثم توقفت أختك عن التحدث معك, وذهبتِ أنتِ إلى الغابة.
    kızkardeşin, elbisesinin nasıl göründüğüne önem verseydi, düzgünce üzerine ayarlamış olurdu Open Subtitles لو أن أختك تهتم بمظهر رداءها لكانت قدمت هنا اثناء عملية القياس
    Ve eğer gerçeten endişelenmek istiyorsan, neden gidip o kızkardeşin ve onun o polis sevgilisi için endişelenmiyorsun. Open Subtitles إذا أردت حقاً أن تقلق حيال أحد فلمَ لا تقلق على أختك وعشيقها الشرطي؟
    kızkardeşin aleyhindeki uyuşturucu suçlamasını düşürmesi için bir savcıya rüşvet vermişsin. Open Subtitles أنت رشوت مدعٍ عام لإسقاط تهم تعاطي المخدرات عن أختك
    kızkardeşin olduğunu, onun kedisini sağdığını söylemiştin. Open Subtitles لقد قلت ان لك اخت. قلت انك حلبت قطة اختك.
    kızkardeşin olduğunu, onun kedisini sağdığını söylemiştin. Open Subtitles لقد قلت ان لك اخت. قلت انك حلبت قطة اختك.
    kızkardeşin öldüğünde, onu da aynı yere gömdün. Open Subtitles و عندما ماتت اختك قمت بدفنها في نفس المكان
    Şüphesiz sen onun için tehdit oluşturuyorsun, kızkardeşin de öyle. Open Subtitles من الواضح أنك تمثلين تهديداً له... وكذلك شقيقتكِ.
    Tatlım, sadece nişanlını kaybettin kızkardeşin de salak salak davranıyor diye kendine bu kadar yüklenme. Open Subtitles عزيزتي لقد فقدت خطيبك للتو واختك تتصرف كأنها غبية ذا لا تقسي علي نفسك
    Kelso'nun kızkardeşin üzerinde çalışmaya başlaması kadar uzun. Open Subtitles حول طالما كيلسو شُغّلَ على أختِكَ.
    Annen ve kızkardeşin etrafta dolaşırken en iyi oyunumu sergileyebileceğimi hiç sanmıyorum. Open Subtitles بربك، لا اعتقد أن بوسعي إخراج أفضل ما لديّ وأمِك وأختكِ في الجوار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more