- Dinle, Şerif. kızkardeşin için hissettiğin endişe için üzgünüm. | Open Subtitles | عذراً عن القلق الذي لابد انك تشعر به على أختك |
kızkardeşin yaşıyor ve ona bakman için sana ihtiyacı var. | Open Subtitles | أختك على قيد الحياة وتحتاجك للإعتناء بها |
Ame eğer kızkardeşin değilse sanırım şansın oldukça yüksek. | Open Subtitles | و إن لم تكن أختك ذاتها أعتقد أن فرصتك جيدة للغاية |
O ve kızkardeşin locada oturmaya davet edildiler. | Open Subtitles | هو و اختك حصلو على دعوة ليجلسو فى غرفة المالك هناك بالاعلى |
kızkardeşin 25 yaşında Oğlum ise sadece 17. | Open Subtitles | أختك في الخامسة والعشرين وإبني فى السـابعـة عشـر |
Chaz telefondakinin kızkardeşin olduğunu söyledi. | Open Subtitles | تشاز أخبرنى أنها كانت أختك على التليفون0 |
kızkardeşin yüzünden boşverip gidemiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | لا يمكنك أن تتركين الأمر كذلك بسبب أختك صحيح ؟ |
kızkardeşin için doğru olanı yapmamıza yardım et. | Open Subtitles | ساعدنا في القيام بالشيء الصحيح من اجل أختك |
kızkardeşin benim en iyi arkadaşım, bu yüzünden sana güvenilmeyecegini söylediyse ben ona güvenirim. | Open Subtitles | تعرف, أختك هي أعز صديقة لي لذا عندما تقول بانه لا يمكن الوثوق بك قإنني أثق بها |
Seni 12 yıldır tanırım, ama kızkardeşin hakkında tek bildiğim, onun ismi... ve onun nasıl öldüğü. | Open Subtitles | أعني، أعرفك منذ 12 سنة وكل ما أعرفه عن أختك هو اسمها وكيف ماتت |
Stark, eğer onun sırtından vurduğu... senin kızkardeşin olsaydı ne yapardın? | Open Subtitles | ستارك.. ماذا كنت ستفعل لو أن أختك هي من أطلق على ظهرها النار؟ |
Seninle şuan rehberlik danışmanın olarak konuşmuyorum, kızkardeşin olarak konuşuyorum. | Open Subtitles | حسناً، أنا لا أتحدث إليك بصفتي مستشارة التوجيه أنا أتحدث إليك بصفتي أختك |
Sonra da kızkardeşin seninle görüşmeyi bıraktı ve sen de ormana gittin. | Open Subtitles | ثم توقفت أختك عن التحدث معك, وذهبتِ أنتِ إلى الغابة. |
kızkardeşin, elbisesinin nasıl göründüğüne önem verseydi, düzgünce üzerine ayarlamış olurdu | Open Subtitles | لو أن أختك تهتم بمظهر رداءها لكانت قدمت هنا اثناء عملية القياس |
Ve eğer gerçeten endişelenmek istiyorsan, neden gidip o kızkardeşin ve onun o polis sevgilisi için endişelenmiyorsun. | Open Subtitles | إذا أردت حقاً أن تقلق حيال أحد فلمَ لا تقلق على أختك وعشيقها الشرطي؟ |
kızkardeşin aleyhindeki uyuşturucu suçlamasını düşürmesi için bir savcıya rüşvet vermişsin. | Open Subtitles | أنت رشوت مدعٍ عام لإسقاط تهم تعاطي المخدرات عن أختك |
kızkardeşin olduğunu, onun kedisini sağdığını söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت ان لك اخت. قلت انك حلبت قطة اختك. |
kızkardeşin olduğunu, onun kedisini sağdığını söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت ان لك اخت. قلت انك حلبت قطة اختك. |
kızkardeşin öldüğünde, onu da aynı yere gömdün. | Open Subtitles | و عندما ماتت اختك قمت بدفنها في نفس المكان |
Şüphesiz sen onun için tehdit oluşturuyorsun, kızkardeşin de öyle. | Open Subtitles | من الواضح أنك تمثلين تهديداً له... وكذلك شقيقتكِ. |
Tatlım, sadece nişanlını kaybettin kızkardeşin de salak salak davranıyor diye kendine bu kadar yüklenme. | Open Subtitles | عزيزتي لقد فقدت خطيبك للتو واختك تتصرف كأنها غبية ذا لا تقسي علي نفسك |
Kelso'nun kızkardeşin üzerinde çalışmaya başlaması kadar uzun. | Open Subtitles | حول طالما كيلسو شُغّلَ على أختِكَ. |
Annen ve kızkardeşin etrafta dolaşırken en iyi oyunumu sergileyebileceğimi hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | بربك، لا اعتقد أن بوسعي إخراج أفضل ما لديّ وأمِك وأختكِ في الجوار |