| Benim gibi bir kızla birlikte olmamalısın. | Open Subtitles | لم يحصل لك موقف سابقا إذ اضطررت للتعامل مع فتاة مثلي |
| Ama durma şimdi. Devam et. O, bir kızla birlikte. | Open Subtitles | . لكن لا تتوقف الآن ، إستمر . يكون مع فتاة و يقول ليلة سعيدة |
| Damadı başka bir kızla birlikte gördüm. | Open Subtitles | حسناً .. أنا رأيت ذلك العريس يمارس الحب مع فتاة |
| Arkadaşını kızla birlikte banyoya itmiş. | Open Subtitles | عندما جاءت ماريون دفع صديقك للحمام مع الفتاة |
| O halde sanırım parayı Anjo aldı ve kızla birlikte kaçtı. | Open Subtitles | لذا اعتقد ان انجو حصل على المال وهرب مع الفتاة |
| Anne, bence bardaki kızla birlikte. | Open Subtitles | أمّي، أعتقد أنـّه برفقة فتاة الحانة. |
| Ya da kızlardan hoşlanmadığını anlamak için bir kızla birlikte olmadıysan. | Open Subtitles | على الأقل جربه مع فتاة مع شيء لا يعجبك لا |
| Bu kadar genç bir kızla birlikte olmanın, uzun vadeli masraflarını hesapladın mı? | Open Subtitles | الثمن طويل المدى لعلاقة ما مع فتاة صغيرة في السن؟ |
| Bende şu vampir kitaplarından var, ve ben onun bir resmini gördüm 1819 yıllarında bir kızla birlikte. | Open Subtitles | أنا لدي كتب مصاصي الدماء تلك و رأيت صورة له مع فتاة على مايبدو في عام 1819 |
| Burada genç bir çocuk vardı, ama kızla birlikte sarı güzel bir arabaya binip gitti... | Open Subtitles | كان هناك فتى هنا لكنه غادر مع فتاة في اجمل سيارة صفراء صغيرة |
| Daha önce zenci bir kızla birlikte olmadın mı? | Open Subtitles | إذاً, ماذا, لم تكن مع فتاة سوداء من قبل؟ |
| Çünkü önemsemiyor. Odada çıplak bir kızla birlikte. Lotoyu kazandı. | Open Subtitles | لأنه لايهتم أنه مع فتاة عارية فى غرفة نوم |
| 15 yaşında olduğunu düşündüğünüz bir kızla birlikte olmak için önceki gün o otele gittiğinizi inkar etmenin anlamı yok. | Open Subtitles | لا مجال لنكران أنك ذهبت للموتيل الليلة السابقة كي تنام مع فتاة كنت تعتقد أنها في الخامسة عشر |
| Hiç bir kızla birlikte olmadım. | Open Subtitles | اتعرف، لم أكن ابداً مع فتاة من قبل |
| "Sen bana aitsin"... erkek yanlış kızla birlikte olmasına rağmen... kızın erkeği sevmekten vazgeçmeyeceği ile ilgili bir şarkı. | Open Subtitles | You belong with me انها عن عن كونها لن تتوقف عن حب ذلك الشاب مع انه مع الفتاة الخاطئة |
| On dakika sonra da, kızla birlikte arkadan çıkıyorlar. | Open Subtitles | بعد عشرة دقائق من ذلك خرجوا من الخلف مع الفتاة |
| Varna kuzeyinin birkaç km açıklarında bir iskele var. kızla birlikte orada ol. | Open Subtitles | هناك رصيف بضعة كيلومترات الى الشمال من مدينة فارنا , كن هناك مع الفتاة غداً |
| Bunu yapamayan bir kızla birlikte olamam. | Open Subtitles | أنا لا يمكن أن يكون مع الفتاة التي لا تستطيع أن تفعل هذا. |
| Koutouza usun süre kalmaz. Havlucu kızla birlikte içeride. | Open Subtitles | (كوتزو)، لن يتأخر إنه برفقة فتاة المناشف |
| İki kızla birlikte bir kulübenin yakınında şarkı söylüyordu. | Open Subtitles | لقد كانت تغني مع فتاتان أخريتان بالقرب من منزل صغير |
| - Yani... kendi başına orada kapalı kalmaktansa... iki güzel kızla birlikte olmak istemez misin? | Open Subtitles | ألا تفضل أن تكون مع فتاتين جميلتين عن أن تجلس هنا وحيداً يا إلاهي |
| Hiç bir kızla birlikte oldun mu Forrest? | Open Subtitles | ألم ترافق فتاة أبداً، فورست ؟ |
| Karımı sevip, özünde kendine sadık olsam da güzel bir kızla birlikte olmak hala hoşuma gider. | Open Subtitles | على الرغم من حبي لزوجتي وأنا في الأساس مخلص, لازال بإمكاني الاستمتاع بصحبة فتاة جميلة. |