Bu gece buraya gelmeden önce kızlarımdan bir tanesi bağırmaya başladı. | TED | فقط، قبل مجيئي إلى هنا هذه الليلة، بدأت إحدى بناتي بالصراخ. |
O zaman, kızlarımdan biri benden bir şey saklamıyorsa yanlış adrestesin demektir. | Open Subtitles | إن لم تكن إحدى بناتي تخبيء شيئاً عنـّي فأنتِ في العنوان الخاطئ |
Hatta, bir keresinde sonsuz sayıdaki kızlarımdan birini dünyanın mutantlar tarafından ele geçirilmiş alternatif bir versyonunda terk bile etmiştim. | Open Subtitles | في الواقع، حتى تخلى عن أحد بناتي اللانهائية في نسخة بديلة من الأرض التي تم الاستيلاء عليها من قبل المسوخ. |
Bu da benim çıtır kızlarımdan biri. | Open Subtitles | هنا واحد من فتياتي الصغيرات المثيرات اسميها كانامون |
kızlarımdan birinin hedeflerimizden biriyle işi pişirdiği haberi yayılırsa firmam batar ahbap. | Open Subtitles | هل تمزح ؟ أنباء خرجت بأن أحد فتياتي تجاوزت الحد مع عميل عملي ينتهي يا رجل |
Daha önce dediğim gibi kaynın kızlarımdan üç tanesini sattı. | Open Subtitles | كما قلت سابقا أخوك وصهرك باعوا ثلاثه من فتياتى |
Tamamen tesadüfen, kızlarımdan birinde bir tür pediyatrik artrit vardı. | TED | وبمحض الصدفة، إحدى بناتي مصابة بإحدى أشكال إلتهاب المفاصل لدى الأطفال. |
Sen beni kendi kızlarımdan bile fazla gururlandırabilirsin. | Open Subtitles | أنتِ تجعليني أكثر فخرًا بكِ من بناتي أنفسهن |
İşleri yürütmeye çalışıyoruz. Dinle, kızlarımdan biriyle bir daha öyle konuşursan ciddi sonuçları olacak. | Open Subtitles | اصغ , اذا تحدثت لاحدى بناتي هكذا ستكون هناك عواقب وخيمة |
kızlarımdan biri olarak ona kısa bir konuşma rolü verdik. | Open Subtitles | لقد منحناها دوراً كلامياً صغيراً بالفلم كإحدى بناتي |
İşte bu yüzden bu akşam kızlarımdan bir tanesi burada olduğu için çok müteşekkirim | Open Subtitles | لهذا أنا ممتنه أن واحدة من بناتي هنا الليلة |
kızlarımdan hiç biri kolejden terbiyeli bir hanım olmanın gereklerini öğrenmeden mezun olamaz. | Open Subtitles | لن تذهب بنت من بناتي إلي الجامعة دون معرفة مداخل ومخارج أمور المرأه القويمة |
Ben son gördüğümde kızlarımdan ikisiyle Su Bahçeleri'nde yüzüyordu. | Open Subtitles | أخرمرةرأيتها.. كانت تسبح مع اثنتان من بناتي في ماء الحديقة. |
kızlarımdan birini daha öldürmeden o herifi yakalamak istiyorum, hepsi o. | Open Subtitles | أريد القبض على هذا الرجل قبل أن يقتل واحدةً أخرى من فتياتي |
kızlarımdan birini daha öldürmeden o herifi yakalamak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أقبض على هذا الرجل قبل أن يقتل واحدةً أخرى من فتياتي |
kızlarımdan bir tanesi Bayan Brookmire'ı dengesiz olarak tanımlanabilecek bir durumda görmüş. | Open Subtitles | واحدة من فتياتي شاهدت السيدة بروكماير في ما لا يمكن وصفه سوى بأنها كانت في حالة غير مستقرة |
Johnny, kızlarımdan biriyle kafana göre takılmana aldırış etmiyorum ama bana işleri nasıl yürüteceğimi anlatma. | Open Subtitles | أنا لا أمانع لعب دور سهل الركوب أمامي فتياتي لكن لا تخبرني كيف أدير عملي |
Şimdi galiba ilk defa kızlarımdan biri burada yaşarken sınavı geçiyor. | Open Subtitles | الآن، أعتقد أنّ هذه أوّل مرّة تستطيع فيها إحدى فتياتي إجتياز امتحان أثناء إقامتها هنا |
kızlarımdan birisi kendinden geçerse yetkiyi elime almama izin vermeni istiyorum | Open Subtitles | سئلت اذا واحدة من فتياتي نست نفسها تريدني ان اكون المنشودة التي تكسر السوط |
Bir ara kızlarımdan bazıları ile tanışmaya gelmen gerek. | Open Subtitles | حسنا .. عليك ان تاتى وتقابلي بعض من فتياتى |
kızlarımdan biriyle yaklaşık bir yıl boyunca oldukça güç zamanlar geçirdik | Open Subtitles | كَانَت أحدى بناتِي لمدة سَنَة تقريباً كَانَ عِنْدَنا وقت صعب مَعها |
O serefsiz kızlarımdan hoslandıgını asla gizlemiyordu. | Open Subtitles | ذلك الحقير لم يخفي اعجابه ببناتي |