| kızlarına bütün okyanusları ve on üç nehri uzakta yaşayan prensesin hikâyesini anlatıyor musun? | Open Subtitles | هل قصصتى على بناتك قصة الأميرة التى عاشت على بُعد 7 بحار و 13 نهر |
| Senin de bunu kızlarına söylemen gerekiyor. Artık yapabileceğimiz başka bir şey kalmadı. | Open Subtitles | وأنتَ لديكَ بناتك ليس هنالك شيءٌ آخر يُمكننا فعله |
| Sadece bu olayda bir adamın kızlarına davranışının korkunçluğunu düşünüyordum. | Open Subtitles | كنت فقط افكر فى حالة رجل كان يعامل بناته بفظاظة |
| Ancak ölmeden önce, karısına ve kızlarına tecavüz edildiğini görecek. | Open Subtitles | لكن قبل أن يموت سيرى زوجته و بناته و هن يغتصبن |
| Haftasonları düğün videoları çeken ve milyonerlerin kızlarına part-time garsonluk... yapan birisi olursun. | Open Subtitles | أنت فقط مجرد نادل في مطعم بدوام جزئي تقوم بتصوير بعض حفلات الزفاف في نهاية الأسبوع لبعض بنات الاثرياء المدللات |
| kızlarına araba kullanmayı genelde babaları öğretir. | Open Subtitles | معظم الأباء يعلمون بناتهم كيفية القيادة. |
| Hastalarımın kızlarına beni önermesi benim için bir iltifat. | Open Subtitles | إنّه مديح عالي عندما تحيل مريضاتي بناتهن إلينا. |
| Şu çiçek olmuş koro kızlarına cidden yeniden katılmayacaksın, değil mi? | Open Subtitles | -إننى لست أسبستوس -لا هل ستنضمين حقاً لفتيات الكورال ؟ |
| kızlarına fırsat verme şansını elinden kaçırıyorsun bence. | Open Subtitles | اعتقد انك فقدت فرصة لاعطائ فتياتك فرصة ثانية |
| kızlarına daha iyi yaşam şartları isteme konusunda yalnız değil. | Open Subtitles | لستِ وحيدة في تمنّي حياة أفضل لفتياتك |
| Bu şekilde hissetmek istiyorum, ...ama kızlarına yalan söylersen hissedemem. | Open Subtitles | إذاً فدعني أشعر بذلك, لأنني لستُ كذلك, إن كنت تكذب على بناتك لأجلي. |
| Bu evde kızlarına, ya da başka bir şeye, karşı ne kadar söz hakkım var bilmiyorum. | Open Subtitles | ولا أعرف مقدار ما لي من كلمة في هذا المنزل فيما يخٌص بناتك او أي شىء آخر |
| Çünkü önce Andrew ölseydi, mirasın tamamı Abby Borden'nın ailesine gidecekti, kızlarına değil. | Open Subtitles | فإن ممتلكاته كلها ترثها زوجته آبي لا بناته ألم تكن واحدة من الأختين خارج المدينة ؟ |
| Tüm kızlarına avlanmayı öğrettiğini söylemişti. | Open Subtitles | وقال أنه علم العديد من بناته كيفية الصيد |
| Tüm insanların oğullarına ve kızlarına yapacaklarımı. | Open Subtitles | فعلوا لي جميع ما سأفعله لأبناء و بنات البشر |
| Escobar'ın kızlarına bir daha yaklaşmamanı söylemiştim sürtük. | Open Subtitles | لقد اخبرتك ان بنات اسكوبارا ممنوعين عليكي ياشرموطة |
| Bu Ramgarh'lılar kızlarına ne yediriyor böyle? | Open Subtitles | ماذا يطعم الرجال في هذه القرية بناتهم. |
| İnsanlar bütün paralarını kızlarına harcıyorlar | Open Subtitles | يصرف أولئك الناس أموالهم على بناتهم |
| Anneler kızlarına karılar da kocalarına bağlanmış. | Open Subtitles | الأمهات مع بناتهن الأزواج مع زوجاتهم |
| Biliyorsun, senle ben, bu Kappa kızlarına iyi bir oyun oynamaktan bahsetmiştik. | Open Subtitles | أتعلمين, أنا وأنتِ تحدثنا (حديث جيد لفتيات (كابا |
| Eskiden büyükler kızlarına düğün hediyesi olarak altın bir domuz verirdi. | Open Subtitles | في قديم الزمان، كان كبار القوم يعطون خنزيراً ذهبياً لبناتهم كهدية زفاف |
| Biri bunu kızlarına anlatınca da her şey cehenneme dönüşecek. | Open Subtitles | وشخصاً ما سيخبرهم أبنتهم بكل شئ، ليتحول هذا البيت الجميل إلى جحيم حقيقى |