| Sonuç olarak, kızlarla başarılı bir çevrimiçi topluluk oluşturduğumuzu düşünüyoruz. | TED | لذا، فإننا نشعر بأننا شكلنا مجتمع إلكتروني ناجح مع الفتيات. |
| Affedersin ama buraya güzel kızlarla flört etmeye değil, adam olmaya geldin. | Open Subtitles | اعذروني على المقاطعة ولكنك لست هنا لمغازلة الفتيات الجميلات ولكن لتصبح رجلاً |
| kızlarla yatağa girebilmek için onlara her şeyi vaad ediyormuşsun. | Open Subtitles | أنت تعد الفتيات بكل شيء في العالم كي يشاركنك الفراش |
| başka kızlarla yattığını da biliyorum. Bundan hoşlanmıyorum, ama seni tanıyorum. | Open Subtitles | وأنا أيضاً أعرف أنك تضاجع فتيات أخريات لايعجبني ذلك, لكنني أعرفك |
| Dünyanın en iyi sörfçüleri bu evde yaşayacaklar ve bu kızlarla parti yapacaklar. | Open Subtitles | أفضل راكبين الأمواج حول العالم سيعيشون في هذا المنزل ويحتفلون مع هؤلاء البنات |
| Şu iş bitsinde diğer kızlarla duşta, vücutlarımızı sabunlarken eğleneyim. | Open Subtitles | و أستحم مع أولئك الفتيات و نقوم بغسل أجسادنا ونضحك |
| Bu öğlen onunla küçük ateşli bir sahnem vardı. Sen kızlarla geldiğin sırada. | Open Subtitles | كان لي مشهد ساخن معه بعد ظهر اليوم وأنت تقل الفتيات من المدرسة |
| Ve kızlarla iyi geçinip başımızı beladan uzak tutuyor muyuz? | Open Subtitles | ومع الفتيات ، هل تبقوا أنفسكم نظيفة بعيدا عن المشاكل؟ |
| Ve şimdi birden seni okulda kızlarla gezerken görüyorum ve gayet iyisin? | Open Subtitles | وبعد ذلك رأيتكِ تمشين بجوار المدرسة مع الفتيات وكنتِ بخير تماماً ؟ |
| Bana yalan söylediyse, başka kızlarla birlikte olduysa beni hiç sevmemiş. | Open Subtitles | الفتيات على كذب كما علي كذب لقد أبداً يحبني لم هو |
| Bu isimleri söz konusu tarihlerde ölen genç kızlarla karşılaştıracağız. | Open Subtitles | سنستعملها لمطابقتها مع الفتيات المراهقات اللواتي متن في التواريخ المذكورة |
| Evet, o da var, ama videolarında... kızlarla hiç sevişmiyorsun. | Open Subtitles | نعم، لكن أعني في فيلمك لا تمارس الجنس مع الفتيات |
| Bütün hafta çalışıyorum ve bugün de kızlarla olma günüm. | Open Subtitles | أنا أعمل طول الأسبوع واليوم هو يومي لأكون مع الفتيات |
| Okuldaki kızlarla takılmayı denedim ama bu sefer işler iyice karıştı. | Open Subtitles | انا حاولت ان امارس مع الفتيات في المدرسة لكن ذلك تعقد |
| Şehri dolaşarak garip örme kepler alıp kızlarla tanışmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أتجول فى البلدة و أشترى قبعات غريبة لكى أقابل الفتيات. |
| Bilmiyorum, randevumuzu iptal etti ve şimdi kızlarla Bait Shop'da kız gecesinde. | Open Subtitles | لا أعرف، تخلّفت عن موعدنا والآن تقوم بسهرة فتيات في متجر الطعوم |
| Ve Sonra Onun Diğer kızlarla da İlgilendiğini Fark Ettim? | Open Subtitles | و بعدها على حين غرّة وجدته يخرج مع فتيات أخريات |
| kızlarla olduğumda genellikle söyleyecek tek kelime bulamam. | Open Subtitles | أغلب الوقت مع البنات لا أستطيع إيجاد كلمة لأقولها |
| Ama senin yaşındaki kızlarla o yaştaki erkeklerin birlikte olmaması için nedenler var. | Open Subtitles | بعمرك من للفتيات يفترض لا أسباب هناك عمره من أشخاص مع يكونوا أن |
| Etrafları hep senin gibi güzel kızlarla doludur değil mi? | Open Subtitles | انهم جميعا مولعون بالفتيات الجميلات مثلكِ في جميع أنحاء المدينة. |
| ABD'nin her tarafında, ilk buluşmalarında tecavüze uğrayan veya en iyi arkadaşlarınca bir gece uyuşturucu verilip ırzına geçilen kızlarla tanıştım. | TED | كنت مع بنات عبر كل أمريكا اللاتي تعرضن للإغتصاب أو تم إغتصابهن بواسطة أعزّ الأصدقاء عندما تم تخديرهن لليلة واحدة. |
| Keşke birileri burada neler döndüğü hakkında beni de bilgilendirse. Şu kızlarla konuşmalısın. | Open Subtitles | هل سيطلعني أحد على ما يحدث هنا يجب أن تتحدث إلى هاتين الفتاتين |
| Hayatı olduğu gibi kabul et. - kızlarla eğlen, keyfine bak. | Open Subtitles | خذ الأمور ببساطة إقضَ وقتاً طيباً مَع البناتِ وهلم جرا |
| kızlarla birlikte dün gece yaptığınız iş gerçekten cesaret isterdi. | Open Subtitles | ما أظهرتموه أنت والفتيات في الليلة الماضية كان عزم حقيقي |
| Ben zaten haftada bir bilet alıyorum... ..kuafördeki kızlarla beraber. | Open Subtitles | أشتري ورقة يانصيب واحدة كل أسبوع، مع صديقاتي من صالة التجميل. |
| Hafta içi, gecenin bir yarısında kulüplere giden... böyle kızlarla karşılaşmaktan bıktım. | Open Subtitles | سئمت من المرور بفتيات في الحانة كلهن متأخرات في أمسية نهاية أسبوع |
| Gerçekten bir gece kızlarla dışarı çıkmaya ihtiyacı var. | Open Subtitles | اليس كذلك؟ ، اعني .. هي بحاجه لفتيات تخرج معهم |
| Saygıdeğer annemin uzun zaman önce bana anlattığı bir şey var, yabancı kızlarla asla yalnız arabaya binmemem konusunda. | Open Subtitles | الشيء الواحد التي علمتني اياة أمي الشريفة منذ عهد بعيد الا ادخل السيارة ابدا مع فتاة غريبة |
| kızlarla geçen Cuma denedik ve, doğrusu, pek iyi değildi. | Open Subtitles | لقد حاولت انا والبنات الجمعة الماضية , وللأمانة ليس جيدا بالمرة |
| Ben de tüm derdinin zengin kızlarla evlenmek olduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | وقد ظننت أنه لا يريد سوى الزواج بفتاة ثرية |