| Eğer birine kızmak istiyorsan, sevgili yaşlı babanla başla. | Open Subtitles | إذا اردت أن تغضبي من أحدهم فلتبدئي بأبيك أولا |
| Hatırlıyor musunuz, Sırama bu ejderhayı çizerken yanıma gelmiştiniz, Bana kızmak yerine bir kâğıt verip, | Open Subtitles | اتذكرين عندما مريت بجواري وكنت قد رسمت تنينا كبيرا على طاولتي؟ وبدلا من ان تغضبي اعطيتني كراسة |
| Sen bana kızmak için bahane arıyorsun. | Open Subtitles | أنت تحاول أن تعثر على أي سبب لتغضب مني فحسب |
| Hislerine güvendim. Bana kızmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | ألمس حماسه لا داعي لتغضب مني |
| Bekle Tsukune, küçük bir çocuğa bu kadar kızmak biraz abartı oluyor. | Open Subtitles | انتظر تسوكوني , لا فائدة من الغضب , فهي في النهاية ما زالت صغيرة |
| Artık kızmak yok ya da senin kızgın olduğunu görmeme ya da ona benzer hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا مزيد من الغضب ثم الانتظار لرؤية ما إذا كنت أعرف أنكِ غاضبة -أو أي من هذا . |
| Sana çok kızmak istemiştim ama ilk motosikletimi senin sayende sürdüm. | Open Subtitles | أردت أن أغضب منك، لكنك... أخدتني في أول جولة بدراجة نارية. |
| Birine kızmak istiyorsan aynada kendine bak. | Open Subtitles | إذا أردت أن تغضب على شخصاً ما انظر لنفسك في المرآة |
| Harvey'nin seni affetmesi için bana kızmak yerine belki de Harvey'e kızıp devam etmeyi düşünmelisindir. | Open Subtitles | عوضاً عن صبّ جام غضبك عليّ لمحاولتي الإصلاح بينك وبينه ربما يجب عليك أن تصبّ جام غضبك عليه |
| İlla kızmak istiyorsanız kızın, ne diyeyim. | Open Subtitles | إذا أردتِ أن تغضبي بشأن هذا، فاغضبي. |
| Christina, bana kızmak istiyorsan, tamam. | Open Subtitles | "كرستينا ", إذا أردتِ أن تغضبي منّي فلا بأس بذلك - . |
| İşin aslı, birine kızmak istiyorsan, Ed'e kız. O şapşal, çocuk destek parasını en son ne zaman ödedi? | Open Subtitles | و إن كنت يجب أن تغضبي من شخص ما متى قام (ميتش) بدفع حصته من رعاية الطفل |
| Yani, birine kızmak istiyorsan, Lemon, git ve kendine kız. | Open Subtitles | لذا, أذا أردتي أن تغضبي تجاه شخص ما (ليمون) فهو أنتي |
| Meğerse, Bayan Weezmer'ın, Randy'e kızmak için bir sebebi varmış. | Open Subtitles | من الجلي , سيدة ( ويزمـر ) كان لديهـا سبب لتغضب من ( رانـدي ) كذلك |
| Belki de Rachel'a kızmak yerine Gibbs'e nasıl saldıracağımızı bulmalıyız. | Open Subtitles | ربما بدلا من الغضب على (رايتشيل), حان الوقت لنا لنكتشف طريقة لنذهب خلف (جيبس) |
| Belki de Rachel'a kızmak yerine Gibbs'e nasıl saldıracağımızı bulmalıyız. | Open Subtitles | ربما بدلا من الغضب على (رايتشيل), حان الوقت لنا لنكتشف طريقة لنذهب خلف (جيبس) |
| Sanırım sana kızmak, Rex'e kızmaktan daha kolay geldi. | Open Subtitles | أطن أنني رأيت أنه من الاسهل أن أغضب منكِ "بدلاً من أن أغضب من "ريكس |
| Birine kızmak istiyorsan ırkçı birini bul | Open Subtitles | إن كنت تريد أن تغضب على شخص "حاول مع "إدغار هوفر قد كان عنصرياً *إدغار هوفر: كان رئيس مكتب التحقيقات الفيدرالي* |
| Ona kızmak istediğin zaman bunu hatırla. | Open Subtitles | تذكّر ذلك في المرة القادمة التي تريد أن تصبّ جام غضبك عليه. |