| Dinle, bana anlatabilirsin. Hiç kızmayacağım. | Open Subtitles | إسمعني، تستطيع إخباري بكل شيء لن أغضب منك. |
| Şimdi, kızmayacağım. Anlat bana. | Open Subtitles | الآن ، أخبرني صغيري .. إنني لن أغضب عزيزي |
| Daha önce başkasıyla seviştiğini söylersen sana kızmayacağım. | Open Subtitles | لن أغضب إن أخبرتني .أنكِ مارستِ الجنس مع شخص قبلي |
| Tamam kızgındım. Bir daha azla kızmayacağım. | Open Subtitles | حسناً ، لقد كنت غاضبة لكنس لن أغضب مجدداً |
| Tamam, kızmayacağım. | Open Subtitles | لكن قبل ذلك عليك ان توعديني بأن لا تغضبي حسناً لن اغضب |
| Hayır, sen kızmamamı istemiştin ben kızmayacağım falan demedim. | Open Subtitles | لا أنت طلبتي مني أن لا أغضب وأُجَن وأنا لم أقل أني سأفعل |
| Kaldırmışsan önemli değil. Sana kızmayacağım. | Open Subtitles | لا بأس إن كنت غيرت مكانها لن أغضب |
| - kızmayacağım. Arayıp aramadığını bilmem gerekiyor. | Open Subtitles | لن أغضب أريد أن أعرف إذا كنت تتصل |
| Merak etme. kızmayacağım. Sadece otur. | Open Subtitles | لا تقلقي ، سوف لن أغضب اجلسي فحسب |
| Koyduysan söyle, kızmayacağım. | Open Subtitles | فقط أخبريني إن كنتِ فعلتِ هذا لن أغضب |
| Lütfen Phil, sana kızmayacağım. Sadece bilmek istiyorum. | Open Subtitles | رجاء يا "فيل لن أغضب منك كل ما أريده هو معرفة ما جرى |
| İtiraf et. Bak kızmayacağım. | Open Subtitles | اعترف ، لن أغضب |
| Yalan söyleme. kızmayacağım. | Open Subtitles | لا تكذب لن أغضب منك |
| Beni reddedebilirsin. Sana kızmayacağım. | Open Subtitles | . تستطيعى رفضى لن أغضب |
| kızmayacağım. Söz veriyorum. | Open Subtitles | لن أغضب ، اعدك بهذا |
| Sana bir daha asla kızmayacağım. | Open Subtitles | إنني لن أغضب منكِ مره أخرى ... |
| Eğer doğruyu söylersen kızmayacağım. | Open Subtitles | لن أغضب إن أخبرتني الحقيقة |
| kızmayacağım söz veriyorum. | Open Subtitles | لن أغضب, اقسم لك |
| Sana kızmayacağım çünkü sana saygı duyuyorum ve adamımsın ama tuhaf bir şey. | Open Subtitles | انا لن اغضب منك لإنني احترمك .. وانت واحد من |
| Lütfen söyle bana. İnan, kızmayacağım. | Open Subtitles | من فضلك أخبرني أنا لن اغضب أو أي شئ |