"kaçınmak" - Translation from Turkish to Arabic

    • تجنب
        
    • لتجنب
        
    • تجنّب
        
    • تجنبه
        
    • نتجنب
        
    • تفادي
        
    • تتجنب
        
    • لنتجنب
        
    • تتفادى
        
    • لتجنّب
        
    • لتفادي
        
    • تَفادي
        
    • تتجنبوا
        
    • نتجنبه
        
    • لتتجنب
        
    Açık olan birşeyden kaçınmak için gösterdiğiniz tüm çabayı takdir ediyorum. Open Subtitles حسنا، أنا أقدر المحاولة. كنت تحاولين كليا في تجنب الموضوع الواضح.
    Elbette, ilk başta böyle hatalar yapmaktan kaçınmak en güzeli. Open Subtitles بالطبع، من الأفضل لنا جميعا تجنب الإختيارات الغبية من البداية
    Kavgadan kaçınmak için kullandıkları vücut dili her zaman işe yaramıyor. Open Subtitles أوضاعها وعروضها تستعمل لتجنب عراك مباشر ولا تمنع دائما من الاتصال
    En iyisi bütün vücut temaslarından kaçınmak olacak. Open Subtitles في الحقيقة، سيكون من الأفضل تجنّب أي أحتكاكات جسدية
    kaçınmak istediği belirginlik oldukça açık konuşamaz. Open Subtitles لا يمكنه أن يكون واضحاً عندما يكون الوضوح ما يريد بالضبط تجنبه
    Ama bir bar kavgasından kaçınmak için, yazılı olarak yapacağız. Open Subtitles و لكن لكي نتجنب أي شجار , سنفعله علي الورق
    30 derece kuzey enlemindesin çünkü dalgalı sulardan kaçınmak istersin. Open Subtitles ودرجة الحرارة 30 مئوية شمالاً، لأنك تريد تجنب الأمواج القوية
    Onu sensiz yakalamaya kalkarak yaklaşık 20 ajanı feda etmekten kaçınmak istiyorum. Open Subtitles حسنٌ، أود تجنب التضحية بـ20 من العملاء أو أكثر لأقبض عليه بدونك.
    Tek yapman gereken diğer araçlardan kaçınmak. Ne kadar hızlı gidiyorsun? Open Subtitles كل ما عليك فعلة هو تجنب العربات الاخرى وهذا كل شئ
    Bu bir şekilde isteğe bağlı ancak 10, 14 ve tam karelerden kaçınmak istediğini biliyorsun. Onlara daha sonra ihtiyacın olacak. TED إنه نوعاً ما عشوائي، ولكن عليك أن تجنب 10، 14، الأرباع المثالية. لأنك ستحتاج لهم لاحقاً.
    Bu da anlaşılması güç ve karışık söz öbeklerinden kaçınmak, uygunsuz telaffuzdan kaçınmak için değişiklik yapmak ve konuşmayı hızlandırmak için sesleri çıkarmak demektir. TED قد يعني هذا تجنب الفقرات المركبة التي يصعب فهمها وعمل التغييرات لتجنب النطق الغريب أو حذف أصوات لجعل المحادثة أسرع
    İki durumda da konuşmacı seyircilere olası bir geleceğe dair sunum yapıyor ve bundan kaçınmak veya bunu başarmak için onların yardımını istiyor. TED في كلتا الحالتين، يعرضُ الخطباء على جماهيرهم مستقبل ممكن محتمل ويحاولون تجنيدهم في تجنب أو تحقيق ذلك.
    Bay Keeley, ödemeden kaçınmak için poliçelerin nasıl yönlendirileceğini, harmanlanacağını ve tekrardan işleme sokulacağını hassas bir şekilde açıklamıyor mu? Open Subtitles ألا يشرح تحديداً هذا القسم كيف يتم تدوير و نقل و إعادة نقل المطالبات و فعل أي شيء لتجنب السداد؟
    Bunun savaştan kaçınmak adına son şansı olabileceğinden endişe duyan Khrushchev, Moskova Radyosu ile acilen Kennedy'nin şartlarını kabul ettiği mesajını gönderdi. Open Subtitles متخوفًا من أن تكون هذه اخر فرصة لتجنب الحرب، سارع خروشوف بارسال رسالة إلى راديو موسكو يبدي فيها موافقته على شروط كينيدي
    Çoğu insan -normal olanlar- kavgadan kaçınmak için nerdeyse her şeyi yapar. Open Subtitles يا أبن السافله معظم الناس ، الطبيعيون يفعلون أي شئ لتجنب القتال
    Bir diğer anlamı, et, süt ürünü ve yumurta gibi hayvansal gıdalardan kaçınmak, ağartılmış un işlenmiş şeker ve yağdan da öyle. Open Subtitles و كانت تعني أيضاً تجنّب الغذاء الحيواني المصدر كاللحمة و الألبان و البيض، و الأطعمة المكرّرة كالطحين الأبيض،
    Bunun anlamı, kaçınmak zor olacaktır. Open Subtitles و هو ما يعني أنه سيكون من الصعب تجنبه
    Yani, yapay zekâyla çalışırken problemlerden kaçınmak bize bağlıdır. TED لذلك عندما نعمل مع الذكاء الاصطناعي يمكننا أن نتجنب المشاكل.
    Tehlikeli iklim değişikliğinden kaçınmak istiyorsak mevcut politikalar ve yapılması gerekenler arasındaki boşluğa dikkat çekilmeli. TED ما زال لدينا فجوة بين السياسات الحالية وما يجب أن يحدث إذا أردنا تفادي تغيرات المناخ الخطيرة.
    Deneylerde kendi DNA'nızın deneye karışmasından kaçınmak için çok dikkatli çalışmalısınız. TED عليك ان تعمل بتروٍ جداً لكي تتجنب التلوث و الاختلال بالشروط اذا أردت إستخراج الحمض النووي منك
    Belirli yasal sorunlardan kaçınmak için kamyonlar her zaman geziyor. Open Subtitles لنتجنب بعض التعقيدات القانونية فإن الشاحنتين تعملان دائماً
    Tüm yapmamız gereken kazadan kaçınmak. Open Subtitles كُلّ ما يَجِبُ عليك أَنْ تتفادى الحوادثَ، ذلك كُلّ
    Bir şey olduktan sonra, bir hikâye anlatırdı onu analiz eder o kelimeyi söylemekten kaçınmak için her şeyi yapardı. Open Subtitles شيء ما سيحدث و يروي قصّة. ثم حللّت الأمر. أي شيء لتجنّب الحديث.
    Hapis hayatının daha kötü yanlarından kaçınmak için harika bir yoldu. Open Subtitles ذلك كان طريقا عظيما لتفادي أكثر التصرفات الغير سارة لحياة السجون
    - Nikita'dan kaçınmak mümkün değil. Open Subtitles ليس هناك تَفادي نيكيتا.
    Bath'da birbirinizi görmekten kaçınmak bir hayli zor olacak. Open Subtitles من الصعب عليك أن تتجنبوا رؤية بعضكم البعض في باث
    Bir tanesinin güçleri var, ondan kaçınmak en iyisi olur. Open Subtitles لكن واحد منهم لديه قوى لذا من الأفضل أن نتجنبه
    Sevgilisine "evet" ya da "hayır" demekten kaçınmak için mi merdivenlerden düşmüş? Open Subtitles اذاً هي ألقت بنفسها من الدرج فقط لتتجنب إخباره نعم أو لا؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more