"kaçıramam" - Translation from Turkish to Arabic

    • تفويت
        
    • أفوت
        
    • افوت
        
    • أفوّت
        
    • يفوتني
        
    • تفويته
        
    • تفويتها
        
    • المحاضره
        
    • التغيب
        
    • أفوتها
        
    Ayrıca erkek arkadaşımın erkek arkadaşıyla tanışma fırsatını da kaçıramam. Open Subtitles بالإضافَة، لا يُمكنني تفويت الفُرصَة في مُقابلَة صديق صديقي الحميم
    Bu aptal oyun yüzünden dersimi kaçıramam, tamam mı? Open Subtitles لا يمكنني تفويت صف بسبب هذه اللعبة الغبية.
    İşte bu yüzden Kelly Foster'ın cenazesini kaçıramam. Open Subtitles لهذا أنا كنت ما أفوت على جنازة آنسه كيلي
    Antrenmanı kaçıramam. Eyalet Kupası'ndayız. Open Subtitles لا يسعني أن أفوت هذا اننا في مسابقة الكأس الرسمي.
    Ayrıca onun babası hâkim ve hukuk sisteminin beyaz birini becermesini asla kaçıramam. Open Subtitles بالإضافة, والدها قاضي, و انا لن افوت الفرصة لأرى نظام العدل يسحق الشاب الابيض.
    Otobüsü kaçıramam. Open Subtitles لا أستطيع أن أفوّت الحافلة التي تذهب للمنزل.
    Şu an teknemde poşetleri denize atıyor olmalıydım. Bu fırsatı kaçıramam. Open Subtitles ينبغيّ أن أكونَ بمتن قاربيّ الآن" "ألقيّ رزمَ الحقائب، لنْ أترك هذا يفوتني
    Bunu kaçıramam. Open Subtitles لا يمكنني تفويته.
    Erkek arkadaşımla partiye gideceğim, kesinlikle kaçıramam. Open Subtitles سأرتاد حفلة برفقة خليلي ولا أستطيع تفويتها
    Bugün olmaz, dersleri kaçıramam anne. Open Subtitles ليس اليوم .. لا يمكنني تفويت حصة اليوم يا أمي
    Sonunda ne istediğimi buldum. Bu fırsatı kaçıramam. Open Subtitles لقد عرفت أخيراً ما الذي أريد فعله و لا أستطيع تفويت الفرصة
    Çok isterdim ama pazar brançını kaçıramam. Open Subtitles حسنا , اتمنى ان استطيع هذا لكن لا يمكننى تفويت غداء يوم الاحد
    Mükemmel bir ahenk içindeki 17 galaksi. Olağanüstü olduğu söylenir, bunu kaçıramam. Open Subtitles سبعة عشر مجرة في انسجام تام إنها مذهلة، لا يمكنني تفويت فرصة رؤيتها
    Sırf o başımın çaresine bakamayacağımı düşünüyor diye bir baş sayfa hikayesini kaçıramam. Open Subtitles لن أفوت فرصة الظهور على الصفحة الأولى فقط لأنّه يعتقد أنّي لا أستطيع أن أعتني بنفسي
    O partiyi kaçıramam. Mikroplarından bir gün daha uzak durmam gerekiyor. Open Subtitles لن أفوت الحفلة، يجب أن أبتعد عن جراثيمه ليوم أخر
    Ve sana söyledim.O defileyi kaçıramam. Open Subtitles و أنا أخبرتك بالفعل أن لا يمكنني أن أفوت هذه الحفلة
    Dairemden eşyalarımı almaya. Son uçağı kaçıramam. Open Subtitles لأحضر أغراضى من الشقة لن أفوت آخر طائرة
    Ben baş nedimeyim. Düğünü kaçıramam. Open Subtitles انا وصيفة العروس لا يمكنني انا افوت الزفاف
    Elbette. Bunu asla kaçıramam. Open Subtitles بالتأكيد , لن أفوّت العرض . العالمي
    Bunu kaçıramam. Open Subtitles لا يمكن أن يفوتني ذلك
    Bunu kaçıramam! Open Subtitles لا يمكنني تفويته
    kaçıramam, romanını bana adadı. Open Subtitles لايمكنني تفويتها لقد كرس روايته لي
    Bu dersi kaçıramam. Open Subtitles لا أقدر ان اترك المحاضره
    Teşekkürler ama ben bunu yapmak için işi kaçıramam. Open Subtitles شكراً، لكن أنا لا أقوم بهذا الأمر التغيب عن العمل.
    Bunu hayatta kaçıramam. Open Subtitles لا يمكنني أن أفوتها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more