"kaçırmak istemiyorum" - Translation from Turkish to Arabic

    • أريد أن أفوت
        
    • لا أريد تفويت
        
    • لا أريد أن يفوتني
        
    • لا تريد أن تفوت
        
    • لا أريد أن أتغيب عن
        
    • أريد أن تفوتني
        
    • اريد تفويت
        
    • أنا لا أريد أن يغيب عن
        
    • لا أريد أن أفوّت
        
    • لا أريد أن افوت
        
    • لا أريد التغيّب عن
        
    • لا اريد أن افوت الفرصة
        
    • لا اريد ان افوت
        
    • لا اريد ان يفوتني
        
    • أُريدُ التَغَيُّب عن
        
    Bu benim not alma stilim. Hiçbir şeyi kaçırmak istemiyorum. Open Subtitles إنها نسختي من محمولي لا أريد أن أفوت أي شيء
    Hayır, yiyebildiğin kadar ye şnitzel barını kaçırmak istemiyorum. Open Subtitles لا .. لا أريد أن أفوت بوفيه مكسرات كل ما تستطيع أكله
    Çok tatlısın ama torunumla geçirebileceğim hiçbir an'ı kaçırmak istemiyorum. Open Subtitles هذا لطيف, ولكن لا أريد تفويت لحظة من حياة حفيدتي
    Beni bilgilendir. İyi şeyleri kaçırmak istemiyorum. Open Subtitles فلتسجّلني في كل شيء لأني لا أريد تفويت الأشياء الرائعة
    Çok can sıkıcı ama hiçbir şey kaçırmak istemiyorum. Open Subtitles أنه الملل الأعظم بالطبع لكن لا أريد أن يفوتني شيئا ً
    Lütfen, treni kaçırmak istemiyorum. Open Subtitles من فضلك، أنا لا تريد أن تفوت القطار.
    Seni tam tanımaya başladığım bölümü kaçırmak istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أن أفوت الجزء الذي أستطيع أن أفهمك به
    Filmden önce gösterilen film ıvır zıvırlarını kaçırmak istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أن أفوت فيلم على أمور تافهة قبل الفيلم
    Filmden önce gösterilen film ıvır zıvırlarını kaçırmak istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أن أفوت فيلم على أمور تافهة قبل الفيلم
    Telefon görüşmelerimizi kaçırmak istemiyorum ama bu kariyerim olabilir. Open Subtitles ولا أريد أن أفوت مواعيدنا على الهاتف لكن كما تعلم، يمكن أن تكون هذه هي حياتي المهنية.
    Uçağımı kaçırmak istemiyorum çünkü çok önemli bir fotoğrafçıyla çok ama çok önemli bir randevum var. Open Subtitles لا أريد أن أفوت طائرتي، لأن لدي موعد هام مع مصور مهم جدًا جدًا.
    Çünkü herkesin önünde ağladığınızı görmeyi kaçırmak istemiyorum. Open Subtitles لأنّي لا أريد تفويت انهيارك وبكائك أمام الجميع
    Okçuluk oyunlarını da kaçırmak istemiyorum. Open Subtitles لا أريد تفويت ألعاب الرماية بالقوس والسهم.
    Saat 4:00 gibi ağda yaptırmam gerek, kaçırmak istemiyorum da. Open Subtitles لدي موعد شمع البكيني في الساعة الرابعة لا أريد أن يفوتني
    Çabuk olun. Anal muayeneyi kaçırmak istemiyorum. Open Subtitles اختصروا، لا أريد أن يفوتني تفتيش الفتحة الشرجية
    Uyku masalını kaçırmak istemiyorum. Open Subtitles لا تريد أن تفوت حكاية ماقبل النوم.
    Günbatımını kaçırmak istemiyorum. Open Subtitles دعنا نذهب أنا لا أريد أن أتغيب عن الغروب
    Şu X-Men filmini izlemeye gideceğim. Fragmanları kaçırmak istemiyorum. Open Subtitles سأذهب لـ مشاهدة فلم "رجال اكس" ولا أريد أن تفوتني العروض الدعائيّة
    Umarım beni bağışlarsınız ama "Yargıç Judy" yi kaçırmak istemiyorum. Open Subtitles ولكن لا اريد تفويت "جدج بيوتي"
    Kavgayı kaçırmak istemiyorum. Open Subtitles أنا لا أريد أن يغيب عن القتال.
    Çekime devam et. Hiçbir şey kaçırmak istemiyorum. Open Subtitles فقط استمر بالتصوير لا أريد أن أفوّت أي شيء
    Ama Lemon, en önemlisi de dünyanın en güzel gelininin geçitten aşağıya bana doğru inerken görme şansımı kaçırmak istemiyorum. Open Subtitles لكن ليمون, الأكثر أهمية أنا لا أريد أن افوت فرصة رؤية العروس الأكثر جمالاً في العالم
    Kahvaltımı kaçırmak istemiyorum. Open Subtitles أنـا لا أريد التغيّب عن فطوري
    Zirvelere çıkışını kaçırmak istemiyorum Open Subtitles لا اريد أن افوت الفرصة عندما تضرب هذه عاليا
    Birileri kendi öldürecek. Hadi gidelim. Bunu kaçırmak istemiyorum. Open Subtitles شخصا ما سيقتل نفسه هيا نذهب , لا اريد ان افوت هذا
    Seni geçerken yüzündeki o ifadeyi kaçırmak istemiyorum. Open Subtitles لا اريد ان يفوتني هذا المنظر في وجهك عندما اسبقك
    Bebekle ilgili şeyleri kaçırmak istemiyorum. Open Subtitles أنا لا أُريدُ التَغَيُّب عن أكثر طفل رضيع المادة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more