"kaçırmayacağım" - Translation from Turkish to Arabic

    • أفوت
        
    • أفوّت
        
    • أضيع
        
    • افوت
        
    • يفوتني
        
    • مافاتني
        
    • أتغيّب
        
    • أفوتها
        
    • أفوّتها
        
    • أضيعها
        
    • لن افقد
        
    • لن أفقد
        
    • أدعها تذهب
        
    Ömrümde hiçbir Patern Günü'nü kaçırmadım ve bugünkünü de kaçırmayacağım. Open Subtitles أنا لم أفوت يوم نمط في حياتي ولن أبدا اليوم
    Çocuklarımın hayatının bir saniyesini bile kaçırmayacağım. Bunu atlatabilirsem. Open Subtitles لن أفوت لحظة من حياة أولادي طالما بإمكاني
    O bizim yanımızda olduğu sürece asla, asla ve asla başka bir randevu kaçırmayacağım. Open Subtitles بألاّ أفوّت موعداً آخر أبداً، أبداً طالما أنّه موجود، أبداً
    Bu kasabada olan en heyecan verici olayı kaçırmayacağım. Open Subtitles لا أريد أن أضيع فرصة مشاهدة أمتع شىء يحدث فى هذة البلدة
    Earl, Wade'in oyununa gelip uçağımı kaçırmayacağım. Open Subtitles ايرل انا لن اقع في محاولات وايد لكي يجعلني افوت رحلتي للعوده الى المنزل
    Babam yılbaşı ağacını süslemek için beni bekliyor ve ben bunu kaçırmayacağım. Open Subtitles أبي ينتظرني لتزيين الشجرة هذا العام ولن أدع هذا يفوتني
    Gelecek ay ödemeyi tek gün dahi kaçırmayacağım ucunda hırsızlık yapmak olsa bile. Open Subtitles لن أفوت موعد الدفع من الشهر القادم حتى لو أضطررت لسرقة المبلغ
    El Topo yarın değiş-tokuşa gelecek. Bu fırsatı kaçırmayacağım. Onu yakalamasak bile bu iş nasıl gider bilirsin. Open Subtitles لن أفوت هذه الفرصة حتى إن لم نمسك به، أن تعرف الطريقة،
    Geçen sefer kaçırdığında, demiştin ki; "Haftaya erteleyelim söz veriyorum, bu sefer kaçırmayacağım." Open Subtitles حسناً ، أخر مرة فوتِ هذا قلتِ ، دعنا نفعل هذا... .... في أسبوع واحد من هذا اليوم و وعدتُ أنني لن أفوت هذا
    Bir saat daha eğlenceyi kaçırmayacağım. Open Subtitles لن أفوت ساعة واحدة إضافية من المرح
    Sadece bunları kaçırmayacağım için çok mutluyum. Open Subtitles أنا سعيد جداً فحسب. أني لن أفوت ذلك.
    Yarınki uçağımı hiçbir şey için kaçırmayacağım. Open Subtitles اسمع ، لن أفوت طائرة الغد لأي سبب
    Özür dilerim ama bir yemeğe daha gelmek için sene boyunca iple çektiğim şeyi kaçırmayacağım. Open Subtitles آسف , لكني لن أفوّت شيء أتطلع له طوال السنة لعشاء عادي
    Sana söz veriyorum. Uçağı kaçırmayacağım. Tamam. Open Subtitles أعدُكِ لن أفوّت رحلتي حسنٌ، أُحبُكِ أمي، وداعاً
    Bu kasabada olan en heyecan verici olayı kaçırmayacağım. Open Subtitles لا أريد أن أضيع فرصة مشاهدة أمتع شىء يحدث فى هذة البلدة
    Ve ben Premier'i kaçırmayacağım, Ne senin için nede polis için Open Subtitles وانا لن أضيع حضور الافتتاح ليس من أجلك ولا من أجل الشرطة
    Ben Fawn Moscato'yum ve fotoğraf fırsatını kaçırmayacağım! Open Subtitles انا فاون موسكاتو وانا لن افوت فرصة تصوير
    Eski futbol yıldızının yapacağı daha iyi işler var diye çocuklarımla akşam yemeğini kaçırmayacağım. Open Subtitles لن يفوتني العشاء مع أبنائي لأن نجم كرة القدم السابق متهم بأمور أخرى.
    Antremanda yaptıklarım ve söylediklerim için özür dilerim... ve size söz veriyorum derslerimi bundan sonra kaçırmayacağım efendim. Open Subtitles أَنا آسف على مابدر مني أثناء التدريب، وأعدك بأن أعوض مافاتني من الحصص، سيدي
    Bir daha hiçbir çalışmayı kaçırmayacağım ve ne söylerseniz yapacağım. Open Subtitles أنا لن أتغيّب عن أي جلسات و سوف أفعل أي شئ تقوله
    Bir kez daha kaçırmayacağım. Open Subtitles ولن أفوتها مجدداً
    Nakil aracı gün doğumunda ayrılacak ve aracı kaçırmayacağım. Open Subtitles شاحنة النقل هذه ستغادر عند الفجر وأنا لن أفوّتها.
    Hayatım boyunca bunu bekledim ve bu şansı kaçırmayacağım. Open Subtitles انتظرت طوال حياتي هذه الفرصة ولن أضيعها الآن
    Cheesie Charlie's sağolsun, Stewie'nin partisinin bir dakikasını bile kaçırmayacağım. Open Subtitles الفضل لتيشزي تاشرلي لن افقد دقيقة من حلفة عيد ميلاد ستوي
    Aklımı kaçırmayacağım. Open Subtitles أنا لن أفقد رأسي
    Ve bunu elimden kaçırmayacağım. Open Subtitles و لن أدعها تذهب مني

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more