| O doktor bizden kaçmıyordu Mulder, Ajan Chapel'dan kaçıyordu. | Open Subtitles | ذلك الطبيب ما كان يهرب منّا، مولدر، لكن مصلى الوكيل. |
| Kamerası ve bu kasetlerle kaçıyordu. | Open Subtitles | هذا كان يهرب مع هذه الكاميرا و هذا الشريط |
| Sizden kaçıyordu. Çünkü evini cehenneme çevirmiştiniz. | Open Subtitles | لقد كانت تهرب منك لأنك جعلت حياتها جحيماً |
| Onun eski hayatından kaçıyordu onun olduğu kimseden başka biri olamayacağını düşünen insanlardan. | Open Subtitles | هي كانت تهرب من حياتها الاخرى، من اشخاص الذين يعتقدون انها لا تكون أفضل من الوضع الذي كانت عليه |
| Bişeyden kaçıyordu. Yardım istedi. Biz de ettik. | Open Subtitles | لقد كان يركض من شيئا ما وتوقف للمساعدة وقمنا بمساعدته |
| kaçıyordu, içeri zorla girdi, seni bıçakladı ve sen de onu vurdun. | Open Subtitles | لقد كانت هاربة واقتحمت المنزل، طعنتك وأنت قتلتيها بالرصاص. |
| Emiciyi öldürdüğüm zaman Wraithten kaçıyordu. | Open Subtitles | كان يهرب من الرايثىّ عندما قتلت ذلك المغفل. |
| Az kalsın kaçıyordu zaten. | Open Subtitles | بل سنفعل حتى انتهاء كل هذا. كاد يهرب مسبقاً. |
| Ah, az önce bir adam gördüm, garip bir adam, bir evden kaçıyordu, ah, Fairfax araba yolunda. | Open Subtitles | رأيت للتو رجلاً غريباً يهرب من منزل " في طريق " فيرفاكس |
| Ve çarpıldığında da kaçıyordu. | Open Subtitles | و كان يهرب لأنه عندما اصطدم بالسيارة |
| Albert Chung bir suç mahallinden kaçıyordu. Kendine tehlikeye atmış. | Open Subtitles | (ألبرت تشانغ) كان يهرب من مكان جريمته ليرمي بنفسه للتهلكة |
| Ya da anlamı sorgudan kaçıyordu. Sembolik olarak. | Open Subtitles | او هذا يعني انه يهرب من السؤال بشكل رمزي . |
| Sizce Ganesha neyden kaçıyordu? | Open Subtitles | ماذا تعتقد أنها كانت تهرب منه؟ |
| Şey, um... bir dişi 5 tane erkek olandan kaçıyordu. | Open Subtitles | حسناً، الأنثى كانت تهرب من خمسة ذكور لقد بقيت في نشاطها التكاثري لمدة شهر و... |
| Arabamıza aldığımızda birinden kaçıyordu. | Open Subtitles | أعني، كانت تهرب من شخص ما حين وجدناها |
| Sadece acı gerçeklerden kaçıyordu. | Open Subtitles | لقد كانت تهرب من الحقيقة الغير مريحة |
| Tahminimce hayatta kalmak için ondan kaçıyordu. | Open Subtitles | تخميني هو بأنه كان يركض من أجل انقاذ حياته. |
| Çünkü bu adam başka birşeyden kaçıyordu. | Open Subtitles | لأن أعتقد هذا الرجل هنا يركض من شيء آخر. |
| En son gördüğümde açılan ateşin aksine kaçıyordu ! | Open Subtitles | آخر ظهور له كان يركض بعكس إتجاه النيران يا سيدي |
| kaçıyordu, içeri zorla girdi, seni bıçakladı ve sen de onu vurdun. | Open Subtitles | لقد كانت هاربة واقتحمت المنزل، طعنتك وأنت قتلتيها بالرصاص. |
| Bu zaman zarfında buraya taşındığını gördüğüm her onun bunun çocuğu tatsız bir beladan kaçıyordu. | Open Subtitles | وخلال ذلك الوقت، كل وغد رأيته ينتقل إلى هنا كان هارباً من أمر غير شرعي. |
| Üçüncüsü nerdeyse kaçıyordu. | Open Subtitles | آخر واحد كان سيهرب |