| Çantayı senden alacağım. Sen de kaçacaksın. Kendine bir kahve,bir de pizza ısmarlayacaksın. | Open Subtitles | وآخذ الحقيبة منك ، وأنت تهرب وتذهب لإحتساء كوب قهوة ، قطعة بيتزا |
| Parayı alıp yaşlı Mikey ile Venezuela'ya mı kaçacaksın? | Open Subtitles | عايز تاخد المال و تهرب إلى فينزويلا مَع ميكي كبير السن |
| Bu yüzden yine kaçacaksın. Bir pisliğini daha temizlememiz gerekecek. | Open Subtitles | إذن فأنت سوف تهرب و تدعنا ننظف واحدة أخرى من قاذوراتك |
| - Benden kaçacaksın! Ne yaptığını biliyorum. - Evet doğru, kaçacağım! | Open Subtitles | ـ أنتِ تهربين منى، إننى أعرف هذا جيداً ـ نعم، إننى أهرب بكل قوتى، أية إمراة ستهرب منك |
| Sen artık aranan birisin. Hayatının sonuna kadar kaçacaksın dostum. | Open Subtitles | إنّك رجل مطلوب، ستهرب لبقيّة حياتك يا رجل |
| - Bir daha vampirle karşılaştığımda... - Bir daha vampirle karşılaştığında kaçacaksın. | Open Subtitles | حسناً , المصاص التالي الذي سأقابله المرة التالية التي تقابلين فيه مصاص دماء ستهربين |
| Tamam, demek bu denizciyi kullanıp sonra kaçacaksın, huh? | Open Subtitles | حسناً, إذاً أردتى فقط أن تستخدمى البحار ثم تهربين ؟ |
| Seni bir sonraki görüşümde, gene benden kaçacaksın! | Open Subtitles | فى اللحظة التى اتمكن فيها من الرؤية مرة اخرى سوف تهرب |
| Kapının yanında dur, ben çığlık atacağım, o da içeri gelecek, ona vurup kaçacaksın. | Open Subtitles | . قف بجانب الباب ، أنا سأصرخ ، عندما يأتى , تضربه و تهرب |
| Görüyor musun Trav, önce kaçacaksın ardından kendini toplayıp... | Open Subtitles | أترى ياتراف اولاً تهرب وبعدها تجمّع نفسك |
| Bence ya hepsini öldüreceksin ya da kaçacaksın. | Open Subtitles | من وجهة نظري، أما تقتلهم جميعاً أو تهرب. |
| Hayır, ben sana saldırınca kaçacaksın. | Open Subtitles | لا ، أكبلك ، وانت تهرب تهرب بعيداً |
| - Onlardan kaçacak değilim. - Evet kaçacaksın. | Open Subtitles | انا لن أهرب منهم عليك ان تهرب منهم |
| Bırakıp kaçacaksın! Hadi ama, bu saçmalık, adamım! | Open Subtitles | ستهرب وتتركنت هنا لوحدنا, هذا غير مقبول يا رجل |
| Nereye kaçacaksın, tavşan? | Open Subtitles | الى أين ستهرب ايها الأرنب الصغير؟ |
| - Yalan söyleme! Onunla kaçacaksın! | Open Subtitles | لا تكذب, أنت ستهرب معها بعيداً |
| Kırmızıyı getirdiklerinde, alacaksın ve ardına bile bakmadan kaçacaksın. | Open Subtitles | أنت ستأخذه , و ستهرب بـسرعة فائقة |
| Ama Köle Körfezi'nden yayan kaçacaksın. | Open Subtitles | عوضًا عن ذلك، ستهربين من خليج المُستعبِدين على الأقدام |
| Ne zaman benimle beraber buralardan kaçacaksın? | Open Subtitles | متى ستهربين معي؟ |
| Ne zaman benimle kaçacaksın? | Open Subtitles | متى ستهربين معي؟ |
| Çok uygunsuz kaçacaksın Liz. | Open Subtitles | ستبدين محتقرة يا (ليز) |
| O zaman, onlar seni avlayana kadar bir köpek gibi kaçacaksın. | Open Subtitles | إذن ستفر هاربا كالكلب حتى يصطادونك |