Aslında, çoğu mülteci tercih yapmıştır, ekonomik ihtiyaç kaynaklı, kendilerini kaçakçıların ellerine teslim etmek için. | TED | في الواقع، العديد من المهاجرين اتخذوا قرارًا، بسبب الحاجة الاقتصادية، بوضع أنفسهم بين أيدي المهربين. |
Eğer yasal mülteciliğe izin verilseydi hayatlarını insan kaçakçıların ellerine teslim etmezlerdi. | TED | إذا كان يسمح للأشخاص بالهجرة بصفة قانونية فلن يضطروا لوضع حياتهم بين أيدي المهربين. |
İnsanlarla uçakta karşılaştım ve benden önce kaçakçıların veya uyuşturucu tacirlerinin eline düşmemeleri için umut ettim. | Open Subtitles | ألتقي بأناس من الطائرة ونأمل أنّ المهربين وتجّار المخدرات لم يصلوا إليهم أولاً |
Düşük seviyeli kaçakçıların kitle imha ile bir dertleri yok mu? | Open Subtitles | و هؤلاء المهربون ذوو المستوى المنحط موافقون على هذه الإبادة الجماعية؟ |
kaçakçıların bir mesajı olabilir. | Open Subtitles | يمكن أن يكون المهربون يُرسلون رسالة ما |
"kaçakçıların suçlu iadesine karşı koyabilmeleri için... | Open Subtitles | هناك ثلاثه طرق لتجار المخدرات يستخدموها |
Bu küçük kuşu altı ay evvel kaçakçıların elinden kurtardık. | Open Subtitles | منذ 6 شهور، أنقذنا هذا الطير الصغير من المهربين. |
Eskiden papazların, şimdi kaçakçıların kullandığı gizli bir geçit var. | Open Subtitles | ويبدو أن هناك حفرة الكاهن الذي تحول المهربين في ممر سري. |
kaçakçıların yaptığı gibi ilegal olarak sınırı geçmeye çalışarak onlara karşı çalışacaksınız. | Open Subtitles | ستعملون ضدهم عن طريق تجربة عبور الحدود بطريقة غير مشروعة مثل المهربين الذين درستم بشأنهم |
İyi adamlar geldi zarar görmüş tatlı hayvanları aldılar kötü kaçakçıların ellerinden ve herkes bundan sonra hep mutlu yaşadı | TED | لقد وصل الناس الطيبون، أخذوا الحيوانات الجميلة التي عوملت بسوء من أيدي المهربين الأشرار، وعاش الجميع سعداء بعد ذلك." |
Hayır, ben bu şifreyi kırdım, ...bütün kaçakçıların tek yapması gereken başka bir kitap almak. | Open Subtitles | كل ما على المهربين فعله هو أخذ كتاب آخر |
Burası kaçakçıların devreye girdiği yer. | Open Subtitles | و هنا يأتي دور المهربين |
kaçakçıların kullandığı bir geçit yok. | Open Subtitles | هناك ممر لا المهربين. |
- O kaçakçıların hamisi Aziz ve Meksikalı uyuşturucu kartellerinin büyük anlaşma şekli. | Open Subtitles | فهو مايقدسه المهربون وله شأنٌ عظيم ! عند عصابات المخدرات المكسيكيّة |
kaçakçıların sahile inen tüneli. | Open Subtitles | نفق المهربون 'وصولا إلى الشاطئ. |
Demek ki Maggie kaçakçıların öldürdüğü tek kişi değil. | Open Subtitles | سيعني ذلك أن (ماغي) لم تكن الشخص الوحيد الذي قتله المهربون |
kaçakçıların özgürce dolaşmasını istemiyorum. | Open Subtitles | لا اريد اطلاق العنان لتجار المخدرات |