"kaçamıyorum" - Translation from Turkish to Arabic

    • أستطيع الهروب
        
    • يمكنني الفرار
        
    • لا يمكنني الهروب
        
    • لا أستطيع الهرب
        
    Yalnızken bile ondan kaçamıyorum. Open Subtitles حتى عندما أكون وحيدة لا أستطيع الهروب منها
    Son zamanlarda bu ailenin sakinliğine karşı bir korku var ve bu duygudan kaçamıyorum. Open Subtitles هناك حالة يأس من عودة الهدوء للعائلة مؤخراً، ولا أستطيع الهروب من هذا الشعور
    Evet... ninemle yaşadığım için tek başıma kaçamıyorum. Open Subtitles نعم و أنا أعيش مع جدتي لذا لا أستطيع الهروب لوحدي.
    İsmini aldım ve bundan kaçamıyorum. Open Subtitles لديّ اسمه ولا يمكنني الفرار من هذا
    # Bu sefer kaçamıyorum, sırf senin yüzünden... # Open Subtitles لا، لا يمكنني الفرار هذه المرة* *كل هذا بسببك
    Ben de kaçamıyorum çünkü, Zaman Lordlarını durdurmak için gezegeni yakacaklar. Open Subtitles وأنا لا يمكنني الهروب. لأنهم سيحرقون هذا الكوكب لإيقاف سادة الزمن.
    Ne kadar çalışırsam çalışayım, saatler ne kadar uzun olursa olsun yaptığım şeyden ve bunun sonucundan kaçamıyorum. Open Subtitles مهما كانت قسوة العمل، مهما طالت الساعات، لا أستطيع الهرب مما فعلت، وما عناه ذلك،
    Kendimden kaçamıyorum. Open Subtitles لا أستطيع الهروب من نفسي
    Burdan kaçamıyorum. Open Subtitles أنا لا أستطيع الهروب منه.
    Artık daha fazla kaçamıyorum. Open Subtitles لا أستطيع الهروب بعد الآن
    Artık daha fazla kaçamıyorum. Open Subtitles لا أستطيع الهروب بعد الآن
    - kaçamıyorum. - Ne yapacaksın? Open Subtitles لا أستطيع الهروب - مالذي ستفعله ؟
    - Ondan kaçamıyorum. - Ne? Open Subtitles -لا أستطيع الهروب منها
    - Ondan kaçamıyorum. - Durumu nasıl? Open Subtitles لا يمكنني الفرار منه
    # Hayır, bu kez kaçamıyorum # Open Subtitles *لا، لا يمكنني الفرار هذه المرّة*
    Ama hayatımın diğer yanlarında bile kaçamıyorum. Open Subtitles لكن حتى في أجزاء أخرى من حياتي لا يمكنني الهروب من ذلك
    Ne kadar çalışırsam çalışayım, saatler ne kadar uzun olursa olsun yapmış olduğum şeyden ve onun mal olduklarından kaçamıyorum. Open Subtitles مهما كانت قسوة العمل، مهما طالت الساعات، لا أستطيع الهرب مما فعلت، وما عناه ذلك،
    Aslında tek bir sikik düşünceden kaçamıyorum. Open Subtitles في الواقع، لا أستطيع الهرب من أي فكرة لعينة،

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more