Sonrasında kaçtı ve hakkında yalan söyledi. | Open Subtitles | نعم، ثم هربت و كذبت بشأن الأمر |
İşe yaramadı. Kız kaçtı ve 911'i aradı. Siz de onu öldürdünüz. | Open Subtitles | و لم يفلح معها ، هربت و أتصلت بالطواريء911،لذا تحتمعليكَقتلها . |
Yabancı saldırgan kaçtı ve genç bir kadını ve bebeğini tutsak olarak aldı. | Open Subtitles | المجرم الأجنبي فر آخذاً معه امرأة وطفل كرهائن |
Üç yıl önce askeri hapishaneden kaçtı ve kısıtlayıcı hükümler ortadan kalkmak üzere. | Open Subtitles | لقد فر هاربًا من سجن القوات المسلحة قبل 3 سنوات المهلة القانونية على وشك الانتهاء |
15 Ağustos 1948'de. Altı hasta odalarından kaçtı ve | Open Subtitles | في 15 أغسطس 1948 ستة مرضى هربوا من غرفهم |
Asiler kasabadan kaçtı ve bazıları, ama hepsi değil, kayıklara gitti. | Open Subtitles | المتمردون هربوا من المدينة وبعضهم ذهب إلى القوارب، ليس جميعهم |
Kendi büyü onu koruyor çünkü O kaçtı ve ben onu bulamıyorum Ya da en azından öyleydi. | Open Subtitles | لقد هرب و لا يمكنني أن أجده .. لأن تعويذتك تحميه أو على الأقل كانت |
Asıl konu adam elimizde kaçtı ve onu Sam'e kadar takip edecek tek kişi sensin. | Open Subtitles | النقطة أنه هرب وأنت الشخص الوحيد الذي يمكنه تعقبه وصولا لسام |
Sonra da kaçtı ve yalanladı. | Open Subtitles | -ثم هربت و كذبت بشأن الأمر |
Josie kaçtı ve yanında çocuklarını da götürdü. | Open Subtitles | (جوسي) قد هربت و أخذت أطفالها معها |
Ama Jack adadan kaçtı ve o tek kurşun hala duruyor. | Open Subtitles | جاك فر من الجزيرة و لازال معه تلك الطلقة |
Yabancı saldırgan kaçtı ve genç bir kadını ve bebeğini tutsak olarak aldı. | Open Subtitles | المجرم الأجنبي فر آخذاً معه امرأة وطفل كرهائن |
Çünkü 5-6 sefil gariban Mali'den kaçtı ve yataklarında öldü. | Open Subtitles | لماذ! ؟ لأن خمسة أو ستة أشخاص هربوا من مالي وماتوا في بيوتهم |
Bran ile Rickon, Kıştepesi'nden kaçtı ve kimsenin onlardan haberi yok. | Open Subtitles | (بران) و(ريكون) هربوا من (وينترفيل) ولم يسمع منهم احد |
Belki suçlu sistemde vardır, kocamın katilinin tersine, o kaçtı ve bu aklımdan çıkmıyor. | Open Subtitles | ربما كان الجاني مسجل في النظام بعكس قاتل زوجي الذي هرب و يتملكني ذلك الوسواس |
Oğlum David'in hediyesi. Dur tahmin edeyim. O kaçtı ve sen de onu arıyorsun. | Open Subtitles | (إنّها هديّة مِن ابني (ديفيد - دعني أخمّن، هرب وأنت تبحث عنه - |