"kaşlarımı" - Translation from Turkish to Arabic

• حواجبي
• حاجبيّ
• حاجبي
• الحواجب

Annem bana Kaşlarımı almayı ve memelerimi birbirine bantlamayı öğretti.
أمي علمتني ان انتف حواجبي وان ارفع صدري بشريط اللاصق

Kaşlarımı yukarı veya aşağı istemiyorum. Şimdiki yerleri iyi.
لا أريد حواجبي أن تكون للأعلى أو للأسفل أريدهم كما هم في مكانهم

Biliyormusun? evet. Sonra Kaşlarımı düzelttim , güzel göründüklerinden emin oldum.
كما تعرف ، نعم ، لذا بدات بتعديل حواجبي اتأكد انهم مستقيمين

Ayrıca, konuşurken Kaşlarımı oynatıyorum.
وإني ، نوعا ما أهز حاجبيّ عندما أتحدث

Lütfen Kaşlarımı tıraş etmediğini söyle.
أرجوكِ لا تخبريني أنّكِ حلقتِ حاجبيّ.

Annem bir keresinde... tüm Roş Aşana yemeğini Kaşlarımı eleştirerek geçirmişti.
أمي ذات مرة قضت عشاء رأس السنة بأكمله في انتقاد حاجبي

Fotoğrafçı Kaşlarımı aldırmam gerektiğini düşündüğünü söyledi.
وقال مصور وقالت انها تعتقد أرجو أن يكون حاجبي مشمع.

Kaşlarımı ne kadar sevdiğimi bilirsin.
تلك الحواجب هي علامتي التجاريه

Yapamam tatlım, Kaşlarımı aldıracağım.
أوه، لا أستطيع حبيبتي. سأذهب لأشكل حواجبي.

Tanga giymiş şekilde karşısında dururken Kaşlarımı incelemeyen biri.
شخص ما لا يحلّل حركات حواجبي بينما أنا وافقة

Ben yapayım, nasılsa Kaşlarımı aldırmam gerek.
يجب ان أكون على الوقت , سأذهب دعيني أقوم بذلك , حواجبي نحتاج للإزالة بكل الأحوال

Kaşlarımı özleyeceğim. Kâküllerimi de.
ساشتاق الى شعر حواجبي وايضا شعر مقدمة رأسي

Peki, sanırım omuzumu çıkarabilir, Ya da Kaşlarımı traş edebilirsin.
حسنا، يمكن أن تخلع كتفي أو تحلق حواجبي.

- Görev esnasında Kaşlarımı kaybettim. - Hayır, güzel olmuş.
لقد خسرت حواجبي أثناء المهمه - لا، إنه أمر جيد -

Kaşlarımı düzelttirdim ve beni J-lo ya benzetmesini söyledim.
ذهبت لأعمل حواجبي... وأخبرتها أن تجعلني مثل "جي لو"

-Şimdi de Kaşlarımı mı aldırayım?
-هاري)؟ ) -أتريدين أن أزيل حاجبيّ بالشمع؟

Annesi Kaşlarımı aldı.
أماه أزالت حاجبيّ

Kaşlarımı aldı ve şimdi bir Burke oldum.
أزالت حاجبيّ (و الآن أنا فرد من عائلة (بورك

Kaşlarımı alsam hiç fena olmazmış.
أوه , حاجبي يمكنها حقاً الاستفادة من التنميص

Eğer intihar etmek istiyorsa kendi bilir ama benim Kaşlarımı da yanında götürmesin.
حسنا يمكنه إرسال نفسه للجنة إذا كان هذا اختياره لكنه لن يأخذ حاجبي معه

- Çocuk oyuncağı. Kaşlarımı görmedin herhalde sen.
-أستطيع فعلها، انظر لهذه الحواجب