kaşlarını kaldırıp biraz gülümse, işte böyle. | Open Subtitles | من الافضل أن ترفع حاجبيك وتبتسم قليلاً هكذا |
Hayaletli ev saçmalıkları anlatacaksan kaşlarını tıraş edip saçını sarıya boyamalısın. | Open Subtitles | كان يجب عليك أن تحلق حواجبك وأن تصبغ رأسك بلون ذهبي إن كنت تحاول إخافتي |
Patlama; bıyığını, kaşlarını, hepsini yakmış. | Open Subtitles | ولكن حرق الانفجار حاجبيه وشاربه وكل شيء. |
Kıvırcık saçlı, kaşlarını kalemle çizen bir kadın. | Open Subtitles | شعر مُجعد , تبدو وأنها تُجفف حواجبها بأقلام |
- kaşlarını tıraş eder öğle yemeğinde, kafeteryada herifi rezil ederiz. | Open Subtitles | نــعــم , و حلق حواجبه ثم نعرضه للجميع في الكفتيريا |
"Sakın kaşlarını çatma, Bunu çoktan anlamalıydın | Open Subtitles | # لا تقطب جبينك # # يجب أن تكون عرفت الآن # # كان لديك كل سبب للشك بي # |
Turistler bu yaratığın kaşlarını kaldırmasının uyarı niteliği taşıdığını nereden bilebilirler ki? | Open Subtitles | هكذا سياح إفترض ان يعرفوا ان عرض رفع الحاجبين يعني مشكلة؟ |
Pekâlâ, dostum, kaşlarını indir. Yavaşça. | Open Subtitles | حسناً يا صديقي ، أنزل حاجبيك بشكل هادئ ولطيف |
# Millet için kaşlarını al Uçağa atla # | Open Subtitles | ♪ نتف حاجبيك لحشد ♪ ♪ احصل على متن الطائرة ♪ |
İlk önce kaşlarını yapmaktan vazgeçersin. | Open Subtitles | يوماً ما عندما تتوقف على تَسْوِيَة حاجبيك |
Hayaletli ev saçmalıkları anlatacaksan kaşlarını tıraş edip saçını sarıya boyamalısın. | Open Subtitles | كان يجب عليك أن تحلق حواجبك وأن تصبغ رأسك بلون ذهبي إن كنت تحاول إخافتي |
Seni Küçükler Ligi'ne soktuğumda yaptığın gibi kaşlarını yoluyorsun yine. | Open Subtitles | أنت تنتف حواجبك مجددا. كما فعلت حين أدخلتك في فريق البيسبول. |
Hemşireden 5:30 civarı kaşlarını oynattığını söylemesini istedim. | Open Subtitles | أخبرت المرّضة إنّي اعتقدت أنه حرّك حاجبيه حوالي الخامسة والنصف. |
En azından ona kaşlarını ağdayla mı aldın diye sormadım. | Open Subtitles | على الأقل لم يكن أنا من سأله إن كان ينزع شعر حاجبيه |
O kadar yakındım ki kaşlarını kaldırma şeklinden ne düşündüğünü bilirdim. | Open Subtitles | قريباً جداً، بالواقع، الذي يجعلني أعرف طريقة رفع حواجبها وبالضبط ما الذي تفكر بهِ. |
Gözleri hafif pörtlek, kaşlarını kaldırmış. | Open Subtitles | إلى الطريقة التي تتحرك بها عينيه و حواجبه مرفوعة للأعلى |
"kaşlarını çatma, aklını başına topla | Open Subtitles | # لا تقطب جبينك # # يجب أن تكون عرفت الآن # |
Ünlüleri kaşlarını yanlış kopardıklarına dair inandırırım onlarda böylece doğrusunu yapmam için bana servet öderler. | Open Subtitles | آه، كيف 'بوت لك؟ أوه، أنا إقناع المشاهير أنهم نتف الحاجبين من كل خطأ، |
Evet, gerginken kaşlarını yediği gerçeğini göstermek mükemmel bir muhabbet başlangıcı olacak. | Open Subtitles | اذن، اظهار حقيقة انك تأكل حاجبك عندما تتوتر سوف يترك انطباع مثالي |
Birisi şu kaşlarını yukarı doğru çeksin. | Open Subtitles | شخص ما من الأفضل قلب ذلك العبوس رأساً على عقب. |
Gerçekten şirin olabilir, fakat kaşlarını yolmak gibi bir alışkanlığı var. | Open Subtitles | ربما تكون لطيفة لكن عندها عادة عصبية لنتف الحواجب. |
Maddie'ye o silhat yağı sürdüğü kaşlarını kaldıran herhangi biri katil olabilir. | Open Subtitles | أي شخص بقدر ما هو رفع الحاجب المعطرة البتشول في اتجاه ومادلين يمكن أن تكون قاتلة. |
Böyle bir olay yaşandığında, eğer ona göz ucuyla bakar ya da bakışlarını yakalarsanız kaşlarını yukarı kaldırır ve güler gibi başını sallar. | Open Subtitles | ... فأذا تلاقت عيناكما صدفة فى موقف كهذا ستجده وقد رفع حاجبه لأعلى ... وهز رأسه بطريقة أشبه بالأبتسامة |
Kafasını eğmesinden ve kaşlarını kaldırmasından anladım. | Open Subtitles | طريقة إمالتها لرأسها وتقويسها لحاجبيها |
Kalkmaya çalışıyor, hakem kaşlarını çatıyor... | Open Subtitles | فريزر" يحاول الصعود" ...و الحكم يبدو عبوسا ً |
Bu şekilde gülümsüyor gibi görünmezlerdi. Ayrıca kaşlarını alırlar ve buraya sahte kaş çizerlerdi. | Open Subtitles | كانوا أيضاً يحلقون حواجبهم و يرسمون حواجب مستعارة هنا بالأعلى |