"kabarcıkları" - Translation from Turkish to Arabic

    • فقاعات
        
    • الفقاعات
        
    • البثور
        
    Kanınızda oksijen kabarcıkları oluştuğu için. 90 saniye içinde de öldünüz. Open Subtitles بينما تتكون فقاعات من الأكسجين ..في دمك، وبعد 90 ثانية تموت
    Örneğin, sabundaki hava kabarcıkları katları önemsemeden bir bina yaratmamıza yardımcı olmuştur. TED على سبيل المثال .. فقاعات الصابون ساعدتنا على تشكيل هيئة .. نهائية .. ناهيك عن مستويات الارض المتغيرة
    Buhar kabarcıkları suyun içinde şekillenir, sonra yayılarak sıvıyı gaza çevirir. TED تتشكل فقاعات من البخار داخل الماء, و من ثم تتمدد, محولة السائل الى غاز.
    Bu ufak gaz kabarcıkları, adanın oluşumu hakkında hayati ipuçları verir. Open Subtitles هذه الفقاعات الصغيرة جدا للغاز تعطي فكرة حيوية إلى تكوين الجزر
    Çok gizli tarifimiz kendiliğinden renklendirilir, kokusu ayarlanır ve kabarcıkları yapılıp benzersiz altın sarısı parıltıya sahip hepimizin yakından tanıdığı hoş tatlı sıvıya dönüştürülür. Open Subtitles جهازنا السري للغاية يقوم تلقائياً بتصحيح اللون وتغيير الرائحة وتعديل الفقاعات إلى هذا، شراب حلو لطيف
    Ayaklarındaki sus kabarcıkları ormana gidip esrar çekmene mani olmadı, değil mi Rosenberg? Open Subtitles لماذا لم تنمعك تلك البثور من المشي لمسافات طويلة في الغابات لتُدخن الحشيش مع روزنبرج؟
    İlkbaharda ısı yükselince buzlar erimeye başlar ve aralarında sıkışmış olan küçük hava kabarcıkları serbest kalırlar. Open Subtitles مع ارتفاع درجات الحرارة خلال الربيع يبدأ الجليد بالذوبان وتتحرر فقاعات الهواء المحصورة بينه
    Hava kabarcıkları üretip .başının önüne doğru pompalamaya başlıyor. Open Subtitles يبدأ بتجرّع فقاعات هواء دافعاً إيّاها لرأسه
    Kabartma tozu kullanmadığım için bütün geceyi pipetle içlerine hava kabarcıkları üflemekle geçirdim. Open Subtitles إنها لا تنتفخ بنفسها ، لذا قضيت الليل بطوله أنفخ بها فقاعات هواء بواسطة قشة
    Balık ağı işlevi görecek, su kabarcıkları oluştururlar. Open Subtitles تُصدر فقاعات في الماء مكوّنة شباكاً لصيد السّمك
    Sabun köpükleri büyüdü ve bölündü hiç bir şey olmadan sadece havayı soluyarak, yani Jack kabarcıkları hafifçe sarstı ve inanılmaz bir şey olduğunu gördü. Open Subtitles فقاعات الصابون تنمو وتنقسم كنفخة الهواء لذا يقوم
    Bazen, suyun kabarcıkları oluyormuş.... ...ve ihtiyacımız olandan çok daha fazla çatal varmış. Open Subtitles أحيانا في المياة فقاعات. و هناك شوك عديدة اكثر مما تحتاج.
    İmalat sırasında minik hava kabarcıkları kalıba nüfuz eder. Open Subtitles فقاعات البيرة الصغيرة يُمكنها أن تُنقع الشعير، أثناء عملية التحضير.
    Nasıl suyun kabarcıkları varsa toprağın da varmış demek. İşte bunlar da o kabarcıklardan. Open Subtitles الأرض لديها فقاعات مثل الماء .ولا بد هذه المخلوقات جاءوا منها
    Bu işlem düz, geniş bir bıçak ya da kornea yüzeyinin altında bir düzlem yaratmak amacıyla milyonlarca küçük plazma kabarcıkları üreten femtosaniye lazer ile yapılabilir. TED ويمكن تنفيذ ذلك إما بشفرة مسطحة عريضة أو بواسطة ليزر بدقة الفيمتو ثانية الذي ينتج ملايين من فقاعات البلازما متناهية الصغر لإنشاء سطح مستوٍ تحت سطح القرنية.
    Belki beynim sulandı ya da nitrojen kabarcıkları vardır ama sendeki ışık görüyorum. Open Subtitles أو فقاعات النيتروجين ... فيمخي... لكني متفائل بك جداً
    Boğuluyor olmasın? kabarcıkları gördünüz mü? Open Subtitles لابد أنه يغرق هل رأيت الفقاعات ؟
    Suya daldırıp hava kabarcıkları kesilene kadar tutmuş. Open Subtitles وأغرقتك في الماء حتي توقفت الفقاعات
    Bu kadar güzel olduğunu düşünmemin asıl nedeni kabarcıkları. Open Subtitles و على كل حال، انت تعلم أن السبب الرئيسي في إعتباري أنه جميل -هو بسبب الفقاعات...
    Sadece şu kabarcıkları kontrol etseniz yeter. Open Subtitles خلال بضع ساعات انت فقط بحاجة الى لمراقبة هذه البثور
    kabarcıkları iki ve altı arasında olsun. Open Subtitles شيء ما بين إثنان و ستة من البثور
    Ve daha sonra da adamın vücudundaki kabarcıkları fark ettim. Open Subtitles ثم لاحظت البثور في أنحاء جسده

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more