"kabiliyetini" - Translation from Turkish to Arabic

    • قدرتك
        
    • قدرتكَ
        
    • قدرته
        
    O bölge hasar görünce yüzleri tanıma kabiliyetini kaybediyorsunuz, değil mi? TED الآن، حين تتلف هذه المنطقة، ستخسر قدرتك على رؤية الوجوه، صحيح؟
    Zıplama kabiliyetini artırmak için baldır kaslarını kısalltım. Open Subtitles لقد قصرت عضلات الساق لتزيد من قدرتك على القفز نظرياً
    Bu vakayı etkili bir şekilde sonuçlandırmak hem yönetmek konusundaki kabiliyetini hem de bu işe uygun olup olmadığını gösterecek. Open Subtitles وهذه القضية سوف تكون اختبار لك في الاثنين قدرتك على القيادة، وتناسبك للوظيفة
    Lakin artık kabiliyetini öğrendim. İkizinle nasıl saldıracağını tahmin edebilirim. Open Subtitles لكنّي أفهم قدرتكَ الآن، بوسعي كذلك استباق نمط هجومكَ مع قرينكَ.
    İkiz yaratabilme gücü kesinlikle takdire şayan bir şey. Lakin artık kabiliyetini öğrendim. Open Subtitles قدرتكَ على صنع قرين أمر مُذهل، لكنّي أفهم مكمن قدرتكَ الآن.
    Seloteyp yok, ve memenin üst kısmına gelecek bir detektör daha ekledik ki, görüntüleme kabiliyetini iyice arttırdık. TED فقد اختفت الاسلاك واللواصق وقد اضفنا كاشف آخر لكي يقرأ أعلى الثدي والذي اثبت فعلاً قدرته على إكتشاف الاورام
    Bir kredi derecelendirme kuruluşu bir ülkeyi derecelendirdiğinde temel olarak o ülkenin borcunu, geri ödeme kabiliyetini ve istekliliğini değerlendirir. TED عندما تقيم هذه المؤسسة بلداً من البلدان، فإنها بالأساس تقدر وتقيم ديون هذا البلد وكذلك قدرته واستعداده على تسديد الدين،
    Bak, bunu yapan her kimse konuşma kabiliyetini bozmuş ama tüm bunları aşacağız, tamam mı? Open Subtitles إسمع,الشخص الذي فعل هذا لك خرب قدرتك على الكلام لكننا سنتجاوز الأمر اتفقنا؟
    Yani yapay zekâsını değerlendirme kabiliyetini sekteye uğratan çekici bir robot. Open Subtitles آلية مثيرة تحجب قدرتك على الحكم على ذكائها الاصطناعي؟
    Senin durumunda da iyileşme kabiliyetini alıyor. Open Subtitles وفي حالتك , فلقد اخذت قدرتك علي الشفاء
    Bir tek şehir değil, beni çağırma kabiliyetini de kastediyorum. Open Subtitles ليست فقط المدينة قدرتك على الإتصال بي
    - Durun, şu an bu iş kabiliyetini etkiler mi? Open Subtitles {\pos(195,225)} انتظري، هل يؤثّر في قدرتك على القيام بعملك؟ حاليـًا ؟ - كـلاّ -
    Bu doğu Avustralya bölgesinde yaşayan hayvan, yedi yılını, bir yapıyı inşa etme kabiliyetini kusursuzlaştırmak için harcıyor.. Open Subtitles هنا في شرق "أستراليا" يعيش حيوانٌ يمكث سبع سنوات في إتقان قدرته
    Ciddi yaraları var beyin sarsıntısı, ve hayatının geri kalanında yürüme kabiliyetini bozacak olan ciddi sırt travması. Open Subtitles وقد لحقت به اضرار جسيمة مما سبب ارتجاج في المخ والكثير من ضربات اسفل الظهر ...والتي كما قيل لي ستضعف قدرته مدى الحياة ...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more