Sana yardım etmeyi ancak onun vampir peri gelini olursam kabul edecektir. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة التي سيوافق بها على مساعدتك هي ان اوافق على ان اصبح عروسته الجنية مصاصة الدماء |
Ama eğer babamla görüşürsen ve güzel şeyler söylersen, kesin kabul edecektir. | Open Subtitles | لكن ان قابلت والدى وذكيته بالكلام عننا سيوافق |
Sayın yargıç da kabul edecektir ki Bay Wells iyi bir vatandaş ve Maryland Barosu'ndaki, meslektaşlarının güvendiği, saygıdeğer bir üyedir. | Open Subtitles | علاوة على ذلك، كشرفك سيوافق بالتأكيد... السّيد ويلز مستقيم... المواطن والعضو المحترم حانة ميريلند... |
Elbette tanıyor. Eminim küçük bir mükafatı kabul edecektir. | Open Subtitles | بالتأكيد, لا يعرفك, ولكنه بالتأكيد سوف يقبل مكافأة صغيرة |
Dikkatini verme. Birgün seni kabul edecektir. | Open Subtitles | لا تعره إهتماماً يوماً ما سوف يقبل بك |
Beni kabul edecektir. | Open Subtitles | هو سيستقبلني. |
- Beni kabul edecektir. | Open Subtitles | سيستقبلني. |
Sanırım yargıç da bu öneriyi kabul edecektir. | Open Subtitles | أعتقد أن القاضي سيوافق على ذلك |
Ama sanırım bunun kalmak için bir neden olacağını kabul edecektir. | Open Subtitles | ولكن أعتقد أن سيوافق هذا سبب للبقاء |
- Onu sakinleştirmek isteyecek bu yüzden buluşmayı kabul edecektir. | Open Subtitles | - سيرغب في تهدئته ، لذا سيوافق على المقابلة |
kabul edecektir. | Open Subtitles | بالتأكيد سيوافق |
- Eğer bunun için iyi bir amacım olursa kabul edecektir. | Open Subtitles | إذا كان لدّي حجج جيدة سيوافق |
Gidersen, Dumont yeni bir oylamayı kabul edecektir. | Open Subtitles | -إن ذهبتِ, سيوافق (ديمونت) على التصويت الجديد . |
Commodus kararımı kabul edecektir. | Open Subtitles | كومودوس سوف يقبل بقرارى |
Commodus kararımı kabul edecektir. | Open Subtitles | (كومودس) سوف يقبل قراري |
Commodus kararımı kabul edecektir. | Open Subtitles | (كومودس) سوف يقبل قراري |