"kabul etmek zorundasın" - Translation from Turkish to Arabic

    • يجب أن تعترف
        
    • عليك أن تقبل
        
    • عليك أن تعترف
        
    • يجب أن تقبل
        
    • يجب أن تعترفي
        
    • يجب ان توافق
        
    • عليك ان تتقبل
        
    • عليك تقديم
        
    Ama seksi bir kız olduğunu Kabul etmek zorundasın. Open Subtitles وعلى أية حال يجب أن تعترف بأنها فتاة مُثيرة
    Fakat birden çok okun onu işaret ettiğini Kabul etmek zorundasın. Open Subtitles ولكنك يجب أن تعترف بأن كل الأدلة تشير إليها
    Başka gelen olmadı. İşi Kabul etmek zorundasın. Çok uyur. Open Subtitles أنت الوحيد الذي أتى للحصول عليها عليك أن تقبل بها
    Eğer ben bir büyüklük yapıyorsam, sen de Kabul etmek zorundasın. Open Subtitles إن أصبحت مشهوراً و ناجحاً عليك أن تقبل بهذا
    Sonunda sen de Kabul etmek zorundasın ki, her şey güzel bir şekilde hâlloluyor. Open Subtitles بما أنك هنا عليك أن تعترف أن أعمالنا كلها منظمة
    Tereddüt etmek yoktur.Tarihteki her harfi,her kelimeyi Kabul etmek zorundasın. Open Subtitles لا يُمكن أن تتشكّك. يجب أن تقبل كل حرف وكل كلمة فى هذه القصّة
    Onları Kabul etmek zorundasın. Open Subtitles يجب أن تعترفي بها
    Kabul etmek zorundasın. Open Subtitles يجب ان توافق على ذلك.
    O zamana kadar olması gerekenin bu olduğunu Kabul etmek zorundasın. Open Subtitles عليك ان تتقبل ما عليه الامر -هل لديك اي اطفال ؟
    Eğer oyununu sahneletmek istiyorsan, bazı şeyleri Kabul etmek zorundasın. Open Subtitles إذا أردت تنفيذ مسرحيتك فيجب عليك تقديم بعض التنازلات
    Bu çocuğun çok iyi numara yaptığını Kabul etmek zorundasın. Open Subtitles يجب أن تعترف ان هذا الولد قدم استعراضاً عليك.
    Kabul etmek zorundasın,o biraz uçuk biri. Open Subtitles يجب أن تعترف .. بأنها هَشة قليلاً
    Kabul etmek zorundasın iyice inceleyene kadar bundan emin değiliz. Open Subtitles يجب أن تعترف... نحن لا نعرف أكيداً حتى نحقق في ذلك.
    - Tekliflerini Kabul etmek zorundasın. Open Subtitles ينبغي عليك أن تقبل عرضهم ينبغي.
    Olanları Kabul etmek zorundasın. Open Subtitles عليك أن تقبل الأمور كما هي
    Bunu Kabul etmek zorundasın. Open Subtitles و عليك أن تقبل بذلك
    Yani, yapma, sen bile çok hızlı olduğunu Kabul etmek zorundasın. Open Subtitles أقصد , بحقك , حتى أنت عليك أن تعترف أن الأمر حدث بسرعة
    Biliyor musun, aramızda kalsın bir şeyi Kabul etmek zorundasın. Open Subtitles فيما بيننا فقط عليك أن تعترف بشيء واحد
    Özür dilerim ama Kabul etmek zorundasın. Open Subtitles إذاً , أنا أسفة لكن يجب أن تقبل بذلك
    Gerçekleri Kabul etmek zorundasın, canım. Open Subtitles يجب أن تقبل الحقيقة يا حبيبي
    Kabul etmek zorundasın. Open Subtitles يجب ان توافق على ذلك.
    Sadece seks yapmayı istemediğini Kabul etmek zorundasın. Open Subtitles عليك ان تتقبل انها لا تريد ممارسة الجنس فحسب
    Bu dilekçeyi Kabul etmek zorundasın. Open Subtitles عليك تقديم هذا الإلتماس.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more