Çok meşgul bir insan olduğunu kabul etmek zorundayım ve eminim ki senin çok az ilgini çekebilmek için yaygara koparan insanlar vardır. | Open Subtitles | يجب أن أعترف أنك رجل مشغول وأنا أعلم أن هناك أشخاص كثيرين يحتاجون الى أهتمامك بشكل خاص |
"Gazla öldürmenin, üzerimde rahatlatıcı bir etkisi olduğunu kabul etmek zorundayım." | Open Subtitles | يجب أن أعترف بأنّ هذا التسمّم بالغاز كان له تأثيراً مُهدئاً علىّ |
kabul etmek zorundayım, cesaretine hayranım... | Open Subtitles | ..يجب أن أعترف , أنا أحب شجاعتك |
Dinle, senin gerçekten kim olduğunu kabul etmek zorundayım. | Open Subtitles | أسمع , يجب أن أقبل ما أنت عليه حقاً |
Bunu kabul etmek zorundayım. İlgini dağıtmamalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أقبل بذلك لأبقيك مهتماً |
Seçtiğin yaşamı kabul etmek zorundayım. | Open Subtitles | يجب أن أقبل الحياة التي تختارها |
Bunun zekice olduğunu kabul etmek zorundayım. | Open Subtitles | يجب أن أعترف هذا الشيء ذكي نوعا ما |
Ama kabul etmek zorundayım Cedric hakkında yaptığın suçlamalarda doğruluk payı vardı. | Open Subtitles | ولكن يجب أن أعترف أنه كانت توجد بعض الحقيقة (في أتهامتك ضد، (سيدريك |
kabul etmek zorundayım ki JNL ile pazarlıklar sırasında rakip avukatla ilgilenemeyecek kadar meşguldüm ama 2 milyon dolarlık bir anlaşmaya vardım. | Open Subtitles | يجب أن أعترف أنني كنت مشغولاً بالمساومة مع مؤسسة ـ (جي إن إل) ـ على اللحاق بالمستشار الخصم لكنني تمكنت من إبرام صفقة تقدر بـ 2 مليون دولار |