Hayatı kolaylaştırdığı bir gerçek. kabul etmelisin. | Open Subtitles | بالتأكيد لقد جعل الحياة أسهل كثيراً، عليك الإعتراف بهذا |
Sizi Tim'in kurtardığını söyledi, ama kabul etmelisin ki hikayeniz pek inandırıcı değil. | Open Subtitles | نعم، لقد أخبرتني أنقذكم تيم لكن عليك الإعتراف بأن هذه القصة غير قابلة للتصديق |
Demek istediğim, kabul etmelisin ki arkadaşken her şey daha kolay oluyor. | Open Subtitles | أقصد, عليك الاعتراف بأن الأمور بدت أكثر بساطة عندما كنا أصدقاء فقط |
Şarkı hakkındaki tereddütlerine rağmen bunun kendine özgü bir performans olduğunu kabul etmelisin. | Open Subtitles | بغض النظر عن تحفظاتك تجاه الأغنية فيجب أن تعترف بأنه كان آداءً أصيلا |
Ama şu gerçeği kabul etmelisin ki hayatta her şey istediğin gibi gitmez. | Open Subtitles | في الحياة، عليك أن تقبل حقيقة أنّ كلّ شيءٍ لا يسير كما تودّ. |
Ama beni, buna mecbur bıraktığını kabul etmelisin. | Open Subtitles | ولكن عليك أن تعترفي بأنك أجبرتني على ما فعلته بكِ |
Müşterilerden biri seni masasına davet ederse, kabul etmelisin. | Open Subtitles | عند استدعاء العملاء لك إلى طاولته، يجب عليك قبول. |
Şu gerçeği kabul etmelisin ki... her koyun kendi bacağından asılır. Buna sen de dahilsin. | Open Subtitles | يجب أن تتقبل حقيقة أن الناس يجب أن يعتنوا بأنفسهم وهذا يتضمن الحديث عنك |
İyi istihbarat topladığımızı kabul etmelisin. | Open Subtitles | عليك الإعتراف أنّنا جمعنا معلومات جيّدة لهذه الليلة. |
kabul etmelisin ki burayı savunmak çok kolay. | Open Subtitles | عليك الإعتراف بأن هذا المكان . يسهل تحصينه |
Babana olan düşkünlüğünü bir tarafa koyup haklı olduğunu kabul etmelisin. | Open Subtitles | عند وضع إعتزاز والدك جانبا, عليك الإعتراف انها محقة. |
Cidden bir şüpheli miyim? kabul etmelisin ki, vurulup hayatta kalmak... | Open Subtitles | عليك الاعتراف أن تلقّي رصاصة و البقاء حية يُعتبر غطاءً ممتازاً |
BETTY FORD'UN KLİNİĞİ Biri sana yardım etmeden önce bir problemin olduğunu kabul etmelisin. | Open Subtitles | عليك الاعتراف بأنّ لديك مشكلة قبل أن يساعدك أحد |
kabul etmelisin, onların evliliğe bakışına göre... | Open Subtitles | عليك الاعتراف بأن سياق الأحداث يثير الريبة |
Ama kabul etmelisin ki son zamanlarda sınırları biraz kolay aşar olduk. | Open Subtitles | لكن عليّك أن تعترف إنّه تم تجاوز الحدود في الأوّنة الأخير ببساطة |
Eğer kendimi sana serbestçe verirsem beni serbestçe eşit olarak kabul etmelisin. | Open Subtitles | إن كنت سأمنح نفسي لك برغبتي، يجب أن تعترف بي كمساوية لكَ. |
Hz. Isa'yı kurtarıcınız olarak kabul etmelisin. Onu hemen, şimdi kabul etmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تقبل المسيح كمنقذ لك يجب أن تقبله الآن |
Ama kabul etmelisin, bu kararını biraz gölgeliyor. | Open Subtitles | حسناً ، عليكِ أن تعترفي ، أن هذا على الأرجح غيم على طريقة حكمكِ قليلاً |
Bundan geçmeyi düşünürsen olacakları da kabul etmelisin. | Open Subtitles | إذا أردت موصلة هذه العملية فيترتب عليك قبول أي نتيجة |
Biliyorsun, Brian, olabildiğince zeki de olsan, hayatında kontrol edemeyeceğin şeyler olduğunu kabul etmelisin. | Open Subtitles | أتعرف يا براين، كذكي مثلك ..يجب أن تتقبل حقيقة أن هناك أشياء في الحياة لاتستطيع التحكم بها |
Pete'in de çözümün bir parçası olduğunu kabul etmelisin. | Open Subtitles | عليكي إذن أن تتقبلي بأن بيت جزء من حل المشكلة |
Ama kabul etmelisin ki, ...kaşınmıştın. | Open Subtitles | لكن عليك الأعتراف, بأنك من سعى لذلك. |
Sıra dışı olduğunu kabul etmelisin. Hayvanların Kralı? Tesadüf. | Open Subtitles | عليكَ الإعتراف بأنه أمر خارق للطبيعة , زعيم الوحوش ؟ |
Sırrın neydi bilemiyorum ama, kabul etmelisin ki benimki daha iyi. | Open Subtitles | و مهما كان سرك عليك ان تقبل بان سري كان افضل |
Ama bir parçan olduğunu kabul etmelisin. İyi şeyler için kullan. | Open Subtitles | ولكنك يجب ان تتقبل انه جزء منك, استغله جيدا |
Gooper'ın karısı yine hamile. Çok doğurgan olduğunu kabul etmelisin. | Open Subtitles | و لكن زوجة جوبر ، انها مربية جيدة و يجب ان تعترف انها خصبة |
Evet, seni ikna etmeye çalışırsam sen de kabul etmelisin. | Open Subtitles | نعم، لهذا إذا حاولت أن أكسبكِ، يجب أن تقبلي بالأمر فحسب |
İlişkilerinde bir düzen olduğunu kabul etmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تعترفين هنالك نمط لعلاقاتها |